elisha cuthbert ın ne olur gitme demesi

insanın yüreğini feci burkar. o minicik dudaklardan don't go cool demesi benim gibi katı bi insanı bile yerle bir etmiştir azizim, of yeah.

geçen amerika'da bir iş yemeğindeydim, reklamcı iş adamlarıyla nezih nezih şeyler yiyorduk. o sırada yanımıza elisha geldi, benim daha önceden tanıdığım ve bana karşı boş olmadığını bildiğim * elisha yine tüm gözleri def edip benimle kesişmeye başlamıştı. yediğim şeyler boğazımda kalıyordu, cool cool terler dökerken lavabo izni istedim, aynanın önünde klasik mermere tutunma hareketi yaparak hızla nefes alıp vermeye başladım, birden kapı aralandı ve içeri elisha girdi, cool i love you diyerek dudağıma derin bir öpçük kondurdu, kendimden geçmiştim, olmaz elisha dedim, ben orada sen burada! yürümez! dedim. tuvaletten çıkıp masadakilere hoşçakal diyerek uçağıma doğru yol aldım, tam o anda kulağıma gelen bir ses tekrar kalbimi çaldı;

+ gitme cool! gitme, ne olur.
- gitmeliyim elisha, gitmeliyim.
+ sana bi düzine coolcuk vermeye bile hazırım gitme!
- sen gel o zaman baby, sultanahmet'e falan da gideriz hem?
+ olmaz cool, annem yalnız, hasta ve astımı var.
- evde köpek falan besleme.
+ olur.
- byby elişa.
+ byby cool.

of of!

git dese bile olur be. ama yeter birşey desin. hastayım sana elisha.* *

(bkz: hayallerde yaşıyor bazı ipneler) *

elisha cuthbert: ne olur gitme.

göynün olsun kuul.

- ne olur gitme
+ bırak ya gidicem
- ufak tefek şeyler kızmak gitmek
+ aynen öyle. lütfen ısrar etme, gideceğim
- ne yapmamak ki sen çok istemek hep
+ ha? elişam, bağrıma bastığım ne değyon?
- i love you serdaaar!
+ mınakoyim serdar. tikky popüleritesini aştığın yetmiyormuş gibi, elişamı da etkiledin.

--spoiler--
ismet inönü mode on
--spoiler--

hadi canım sende

--spoiler--
ismet inönü mode off
--spoiler--

(bkz: arap sen fazla içme bokunu çıkartıyorsun)