bugün

birşeyin daha güzel olması, daha ileri gitmesi için eleştirilen konuyu veya kişiyi bilen kişilerin yaptığı bir çeşit değerlendirme.
olumlusu guzeldir.
doğrunun bulunması, yanlışın gösterilmesi için gerekli, dozunda, düzeninde ve saygıyla yapıldığında anlamını bulan ve değerine kavuşabilecek olan değerlendirme işi. öğrenebilene ne mutlu.
aşırıya kaçırılınca anlam değil, nefret kazanan sanat.
Cengiz Gündoğdu'nun insalcıl yayınlarından çıkan kitabı.
Size soruyorum. Bir düşünün bakalım. Bilinçsizce neleri alkışladınız şimdiye dek. Kaç tapon sanatçıyı baştacı ettiniz. Sanatı, bu derkeye düşürdünüz. Kaç kişiyi, alkışlaya akışlaya ülkenin başına getirdiniz. Kaç kişi, sizin alkışlarınızla güzel yaşama umudunuzu yerlebir etti.
Son söz sana sevgili okur. Her türlü alkışı kuşkuyla karşıla. Alkışın seni allak bullak etmesine, eleştiri yeteneğini körletmesine izin verme.
Şunu hiçbir zaman unutma. Alkışlayan sorumludur. *
edebiyatta;

Herhangi bir kişiyi, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlışlarını dile getirerek göstermek amacıyla yazılan kısa metinlerdir. Hedeflenen öğeyi doğru ve yanlış yönleriyle tanıtmayı amaçlayabileceği gibi, bu öğenin doğru tanıtılmasını sağlamayı ve bir değerlendirmeyi de hedef alabilir. Edebiyat sorunlarını ve yapıtlarını konu alan inceleme, yorum ya da değerlendirme olarak da tanımlanabilir.

Eleştiri okulları üçe ayrılır: Yansıtma, yaratma, dil. Yansıtma, eserin doğaya benzediğini savunur. Yaratma, eserin iç dünyasıdır, yani sanatçı. Dil ise, Rus biçimcilerinin yöntemidir ve eseri dil sistemi olarak görür.

şeklinde tanımlanan edebiyat türü.
eleştiri çağımızın ''anlaşılır''ının kurulmasıdır.*
olumsuzu işe yarar ama eleştiren insanda önemlidir tabi .
eleştiri, karşıdaki kişinin moralini bozmakla kalmaz, eleştiriye sebep olan durumu da düzeltmez. çünkü insan her zaman kendine göre haklıdır. kimse haksız olduğunu kabul etmez. eleştiri hiçbir şeye çözüm olmadığı gibi karşıdaki kişiyi de kendini savunma zorunluluğuna taşır.
eleştriyi; küçümseme, aşağılama ile karıştırmak yapılacak en büyük hatalardan biridir sözlükte de sıkça görülmektedir.
nedense herkesin yanlış anladığı bir özgürlük bu. günümüz toplumlarında eleştiri, herkesin hakkıdır. bir ailenin ferdi olarak baba, bir çalışan olarak sistem ve yurttaş olarak toplumsal kurumlar eleştirilebilir. her ne kadar karşı tarafın pek hoşuna gitmese de bu bir haktır. ve hiçbir hak, korku karşısında gerilememelidir; yoksa hak, hak olmaktan, özü itibariyle değil ama algılanış olarak çıkar (nitekim gerçek bir hak her zaman için haktır) ve zamanla kullanılamaz hale gelir. çünkü her zaman için karşı tarafın hakkını elinden almak isteyen kişiler olacaktır; karşında ne kadar az hakkını savunan kişi varsa, ona karşı, o kadar güçlüsündür . eleştiri de, verilmiş olan değil, herkesin kendiliğinden sahip olduğu bir haktır, bu hakkı 'haksız bir eyleme' dönüştürecek nitelikler taşımadığı sürece.
olumlusu ve olumsuzu olan,hicbir cesidinden hazetmedigim eylem turu.
sevgi belirtisidir. "birini ne kadar severseniz ona o kadar az dalkavukluk edersiniz. gerçek sevginin kanıtı, eleştiriyi esirgememektir."
insanların kendilerini geliştirmek için faydalarına olan ama türk insanının duymak istemediği şeydir. bunun yerine insanımız hatasının hissettirilmeden söylenmesini hatta söylenmemesini ister. daha sonra hatasından dolayı sıkıntı yaşayınca da "dost dediğin acı söyler, niye söylemedin!" diye bik bik öter. sonuç olarak hepimiz kötü gün dostu severiz ama kötü günü öncesinde söyleyen dostu istemeyiz. o kötü gün gelip de yere düştüğümüzde bizi yerden kaldıracak dost isteriz. erken uyarı hayat kurtarmıyor bizde kalp kırıyor.
ne yazık ki türk milletinin bilemediği (hele ben hiç bilemem) bir şey. ulan kimi eleştirsek suç ne yapalım koyun mu olalım? gelene gidene eyvallah mı çekelim. kimsenin mi eleştirilecek yönü olmaz.
elmastır. ders almasını bilene..
marifettir , belirli bi tarafın savunucusu olucam diye götünü yırtmayanlara..
ağrı ile aynı işi görür... çünkü ağrı vücuttaki arızaların habercisidir...
başbakanın asla tahammül edemediğidir.
(bkz: hiciv)*
(bkz: taşlama)*
(bkz: tenkit)*
(bkz: yergi)*
(bkz: kritik)
en çok kullanılan yöntemdir.işe yarıyor yada yaramıyor olmasının toplum açısından hiç bir önemi yoktur. takdir ve iltifattaki cimrilikle ters orantılıdır.
''kompleks'' ile çok yakın arkadaşlık içinde olduklarından, duyduğunuz anda; baş edemiyeceğiniz kadar acımasız ve gerçek dışıdır.
insanın düşündüğünün göstergesi olan eylemdir. insan iyi olan durumu daha iyiye götürmek, kötüyü de iyileştirmek ve insana uygun hale getirmek adına sürekli düşünmesi gereken bir varlıktır. gerektiğinde kendini de eleştirebilecek kadar olgunluğa sahip olsa tadından yenmez mesela insan.
iyidir güzeldir.Dinlenilesidir.Amma velakin her insanın eleştirisi dinlenmez *
Bir insanın eleştirisini dinlemeden önce o insan üç süzgeçten geçirilmelidir.
1-Bu süzgeçten insanların çoğu geçer lakin hakaret içermediği sürece her insanın eleştirisi dinlenmelidir *
2-Bu süzgeçte insanların %99 u üstte kalır süzgeçi geçen çok az kişi vardı lakin o kişiler eleştirileri dinlemeye ve üzerinde düşünülmeye değer insanlardır.
3-Bu son süzgeçten geçen kişi sayısı ne kadar çoksa o kadar şanlısınız demektir çünkü bu insanların eleştirilerini dinler,üzerinde düşünür ve çıkardığınız sonucu da hayatınıza uygularsınız.
iyisinin de kötüsünün de hazmedilmesi, anlayışla karşılanması gerekir.
hazmedilmesi gereken bir hede...kimse mükemmel değildir düşüncesinden yola çıkılır ve eleştiri alınır, kabul edilir, saygı gösterilir, kabullenemeyenlerse asıl aciz olanlardır...yapıcısı olan makbuldür...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar