bugün

Bir ekonomide yerel sermayenin artışını ifade eder. Ekonomik kalkınmanın temelinde yatan faktör ise teknoloji ve sanayi üretimdir. Liberal görüş ise bunun içine finansal büyümeyi de katar ki finansal alan uluslararası faktörleri de içinde barındırır. Halbuki finansal alanda büyüme demek, diğer manada faiz ödemek demektir, yani yerel artık değerin yabancı piyasalara kaçması demektir, özellikle gelişmekte olan ülkeler için geçerli olan durum budur.
1960'lı yıllarda Keynes'in Bretton Woods sistemi ile popülerlik kazanan bir terimdir. Özellikle ülkelerin yaptığı kalkınma programları dünyada revaçtadır. Fakat Soğuk Savaş'ın bitmesi ve liberalizm ile küreselleşmenin hükümranlığını ilan etmesiyle gericilik olarak adledilmeye başlanmıştır. Çünkü bu tip programlarda devletin ekonomideki eli yadsınamaz bir gerçek olarak göze çarpmaktadır. Özetle ekonomik büyüme, ekonomik kalkınma değildir. Ekonomik büyümeyle gelir adaletsizliği artarken, kalkınma toplumsal bütünlüğe dikkat çeker.
Not:kişi başına gelir tek gösterge değildir.