bugün

http://www.youtube.com/watch?v=w8gQQOygeUc zara'nın yürek yakarakten söylediği türkü.

aman allahım.
vakti zamanında ilkokulda okurken halk oyunları ekibine katılmıştım. hoş okulumuz köy okulu olduğu için katılmayan öğrenci yoktu. bizim için mükemmel bir etkinlikti. aşıktım resmen.
23 nisan'da ailelerimizin gözü önünde oynamıştık ve civar köylerden de bizi izlemeye gelmişlerdi. bana nasıl bu kadar başarılı olduğumu sordular. gözlerim dolmuştu.

hareketleri ve oyun şekli hala aklımdadır. ellerimizi sürüyerek başlar yere çöker ve dizlerimizin üzerine otururduk. onur diye bir çiftim vardı ki görüşmüyoruz bile şimdi.
beyazdı kıyafetlerimiz. paramız olmadığından hakiki halk oyunu kıyafeti alamamıştık.

şimdilerde bu türküyü açıp dinliyorum ve beni götürdüğü dünyaları size anlatamam. gerçi iç anadolu türküsü olarak geçiyor sanırım ama ben balkan göçmeni olarak balkan türküsü zannediyordum bunu o yaşlarımda. bilemiyorum. ama tüylerimi diken diken ediyor.
mübadelelere falan gidiyorum.

allahım. bir türkü bir müzik bir ses nasıl insanı böyle zaman makinesi gibi yıllar önceye atabilir..
ne büyük huzur..

dinleyelim dinletelim. türküyü okuyan tüm ses sanatçılarına saygılar.
sevdiğim güzel türkülerden bir tanesidir.

http://www.youtube.com/watch?v=2Xw6Lcv_WHY
adını duyup türküyü dinlemeden ne biçim türkü şeklinde önyargılı yaklaştığım, zara'dan dinlediğim zaman** gözümden yaş gelmesine neden olan türküdür.
makam olarak kütahya'nın pınarlarına çok ama çok benzer; söylenirken veya çalınırken birbirlerine karıştırılıverirler.

ayrıca (bkz: birbirinin aynısı olan şarkılar)
Benim icin gelmis gecmis en guzel turku.
https://youtu.be/l9G1AP66SkA
aydın yöresine ait güzel bir türkümüzdür.

zara'nın yorumundan dinlemek için;

https://www.youtube.com/watch?v=bpdyf43kegA
yaşadığım, anlattığı hikaye kadar hüzünlü bir olaya konu olmuş türküdür.

Zara'nın yorumuyla ilgili hissiyatımı (#2202982) da anlatmıştım. işte sevdiğim şarkı-türküleri gitarla çalıp söylemekten de keyif aldığım günler, üniversitedeyim, 2003 kışı. Bir arkadaşımın yaş günü partisi yapıldı, tabii benden gitar çalmamı istediler. Programın sonuna doğru, arkadaşımın eniştesi Ekrem Abi sevdiğim bir türkü çalmamı istedi. Böyle kır saçlı, şeker gibi insanlar olur. Anlatacağı vardır da iyi bir muhabbet fırsatında daha detaylı konuşmak istersin, öyle bir abimiz. Ben de Eklemedir Koca Konak diye başladım çalmaya. fikstir, çalarken nabız ölçümü yaparım ve insanların tepkilerine bakarım. Ekrem abinin tavrında bir değişik durum gördüm, çok da hoşnut olmamıştı. Halbuki kötü yorumlamadım, türkü de güzel türkü zaten. bitince de soğuk bir teşekkür geldi ama yüzü gülmüyordu. bunu garipsemeye vakit bulamadan arkadaşım kulağıma yanaştı:

"Ya oğlum ne yaptın sen? Ekrem Enişte kanser, böyle türkü söylenir mi ya?"

dondum kaldım. tabii, insan iyiye yorup, vücudun kendi şifasını bulmasını umuyor ve bunu paylaşıyor insanlarla. Ama bu durum? kalakaldım ve bir şey diyemedim.

size Ekrem Abi'nin kanseri atlattığını ve bu anı gülerek bir rakı masasında yad ettiğimizi bir sonraki adımda anlatmayı ne kadar isterdim anlatamam. maalesef, o akşamdan sonra ne benim yüzüm oldu, ne zaten fırsat oldu. ekrem Abi'nin durumu belirli bir süre sonra ağırlaşmış ve ilk sorduğumda göçüp gitmişti aramızdan. evet, son iki mısra esasen ağır gelip duygulandıran gözleri dolduran sözleri içeriyor.

Aman aman dostlar, kabir de bana dar gelir.
Bu gençlikte ölüm bana zor gelir.

bana bıraktığı yükle artık kolay kolay çalıp söyleyemez oldum. ama bilemiyorum, ekrem abi arkadaşımın akrabaları içerisinde hala ayda yılda bir gördüğümde selam sabah ettiğim; tesadüfen karşılaşsam dönüp bakmaya üşeneceğim bir karakter yerine unutmayacağım bir insan oldu. Belki de kazanç budur. özellikle de, insanı mutlu edenin yepyeni birşeyleri aramaya çalışmak değil, tam aksine yaşanmışlıklarını hatırlamak ve tekrar etmek olduğunu anladığım bu günlerde ve yolun yarısı denen yaşta bana da ölüm zor geliyor. umarım ekrem abi huzuru bulmuştur, allah gani gani rahmet eylesin.
Güzide ege türkülerimizdendir.
Bershkadan dinlenmesi tavsiye edilir.
"nazlıda yarim yine yine geldi aklıma" enstantanelerinin geçtiği efsaneler arasında bir şarkıdır.
Her dinlediğimde sivas yobazlarının yakarak katlettiği hasret gültekin gelir aklıma...
içime sancı boğazıma yumru oturur.
Atatürk'ün sevdiği türkülerden birisidir.
her can sıkıntısında kafaya kurşun gibi girebilendir.
bir aydın türküsü.
(bkz: Ekmeleddin kocakonak)
tolga candar tarafindan eklemedir koca kavak olarak yorumlanan turkumuz.
bir anadolu türküsü. zara seslendirmiştir.

Eklemedir koca konak ekleme aman aman
Nazlı da yarim yine yine geldi aklıma
Nasıl edeyim başımdaki sevdaya aman aman
Aman aman dostlar yoldan geldim yorgunum
Orta da boylu bir güzele vurgunum

Bizim bağın menekşesi al oluR aman aman
Âlem de sevdiğine de yanar kul olur
Sevdiğini alamayan del olur aman aman
Haydi haydi gidelim aynalı konağa üçümüz
Taze de şeftalidir bizim yükümüz

Bizim bağa giderken serhaya
Çektiler kolumdan da beni tenhaya
Nasıl edeyim başımdaki sevdaya
Aman aman dostlar kabil bile dar gelir
Bu gençlikte ölüm bile bana zor gelir
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar