bugün

ankara'da saat 10-16 arası yaş ortalamasının tavan yaptığı otobüslerdir. serbest kartının verdiği kolaylık ile amcalarımız dedelerimiz nerdeyse her gün kızılay'ın ulus'un yolunu tutmaktadırlar. dönüşte ellerinde boş gitmiyormuş havası yaratmak için bir ekmek ve ya benzeri ufak şeyler görebilirsiniz.
şöförleri cok prensiplidir. eger pason yoksa elindeki öğrenci kartini gotune sokabilirsin. gebersen gene bindirmez.
kırmızı renkli körüklü olanların bir gün ortadan ikiye ayrılmasından korkuyorum, ayrıca çıkardığı ses yüzünden kulaklıkla müzik dahi dinleyemezsiniz o derece rahatsız edici.
şoförleri sinirli olan otobüs çeşididir.
orta kapıdan binen vatandaşı, bindiği orta kapıdan alıp aşağı atan bir otobüs şoförü vardır.
hiç bir zaman oturarak yolculuk edilmeyen araçlardır.
Psikopat şöförler barındıran Ankara Büyükşehir Belediyesinin hizmet aracıdır.

Dün karşılaştığım bir manzara sonrası artık ülke milleti olarak sinirleri alınmış, kaderine razı, sabit gözlerle bir noktaya bakan, beyni atm'ye sokması gereken parayla meşgul insanlar haline gelmiş olduğumuza inandım.

Otobüs şöförü -abartmadan söylüyorum- yaklaşık 40 saniye içerisinde iki arabaya bilinçli bir şekilde çarparak hasar verdi. Birinci aracın geçmesine izin vermemek için uğraş verirken sol çamurluğunu ezen şöföre diğer araç sürücüsü "neyse ben gidiyorum" diyerek hoşçakal işareti yaptığında ilk şaşkınlığımı yaşadım. Hemen ardından bir diğer araç nasıl önümden sol tarafa geçer mantığıyla sinirlenen EGO otobüs şöförümüz bu aracın peşine düşerek onu da sağ ayansını kırmak suretiyle cezalandırdı.

Şöföre baktım, elinde cep telefonunu kurcalıyor, kimi arayacaksa artık? Sonra arkaya dönüp yolculara baktım herkes sabit gözlerle ileriye doğru bakıyor. Şöföre "ne yaptın?" dedim, o da kendince güya haklıymışçasına mırıl mırıl mırıldanıyor. "Aç kapıyı" dedim ve bir başka otobüse transfer olmak için otobüsten indim. Plakasını, sefer sayısını aldım. Bir dakika geçmedi ki benim otobüs yanımdan geçti gitti. Demek ki ikinci aracın sürücüsü de "lanet olsun, cebimden bir ayna parası çıkacak, defol git" dedi.

Yani o da "neyle, kimle, nasıl uğraşayım" fikrine kapılıp ve bu işlerin fıtratında bu var diyerek kaderine razı oldu.
Ben de şikayetimden oracıkta vazgeçtim.
melih gökçek'in bünyesinde çalışan şoförlerdir, varın gerisini siz düşünün.

birde bu türlerin ticari araçları var, melih paşa desteklidir.
(bkz: aşti taksicileri)
hacettepelilerden sorulası otobüs.
görsel
temsili.