bugün

evlenmek şayet doğru partnerle olursa yalnızlıktan güzeldir. fakat evlilik ve düğün kelimeleri eş anlamlı olarak kullanılmaya başlandıkları ilk günden bugüne kadar insanlar düğünü de doğru partnerle yapılan evlilik kadar güzel sanmayı başardılar. evet başardılar diyoruz çünkü düğün gibi saçma bir şeyi evlilikle bağdaştırmak tek kelimeyle muhteşem bir başarıdır.
şimdi bizim köydeki mehmet i ele alalım. garibim asgari maaş alıyor ve bir kıza gönlünü kaptırıyor sonra gel zaman git zaman evlenmeye karar verirler ve taa 2 yıl önceden başlar para biriktirme işleri ama kesinlikle biriktirilen para ve hatta hesabı aşan masraflar için alınan borçlar yetmez yettiği hiç bir zaman görülmemiştir. borç alınır bir yerlerden ve böylece yapılır düğün peki ne için? ulan ne için? tanıdığın tanımadığın 500 tane kişi gelsin ve yemek yesinler bir şeyler içsinler müzikte oynasınlar diye. ne kadarlık bir süre için? sadece bir gün.. peki bu 500 adamın kaç tanesiyle samimisin sen? çoğunun ismini cismini bilmezsin onlar da seni bilmez eğlence var diye geliyorlar genç erkekler güzel kızlar için güzel kızlar kendilerini sergilemek için yani 500 kişiden 400 ü gereksiz bir faydası yok. geriye kalan 100 kişinin yarısı akrabaların diğer yarısı da arkadaşlarındır. bu akrabalarında yarısından fazlası ''ayıp olmasın'' diye gelirler. yani toplumsal baskıyı üzerlerinden çeksen gelmeyecekler emin ol.. peki ne kaldı geriye kaç kişi kaldı? 75 kişi o 50 kişi de davet ettiğin dostların arkadaşlındır ki onların da yarısı aynı mantıkla yani ''ayıp olmasın o da benim düğünüme gelir..'' anlayışıyla orda peki geriye kaç kişi kaldı? 50 samimi dos ve akraba. işte düğüne gerek yoktu eğer onları iyi tanıyorsan çağır onları nikahına kıy samimi bir nikah ve bu süre boyunca o değerli insanların hepsiyle hoşbeş sohbetin dibine vur güç al onlardan işte evlilik böyle güzel başlar düğün ne lan?

düğünün gereksizliğini çoğu insan söyler ve bilir ama yine de herkes yani büyük çoğunluk düğün yapar bu böyledir.. ben yapmayacağım ulan hadi bakalım.
(bkz: evlenecek kimse olmaması)
- Etrafta mal mal koşturan çocuklar ve bunun paralelinde "çocukları pistten alalım" diyen solist.

- tanıdık yaşlı bir teyzenin saçma bir gülüşle "sıra sana geldi" demesi.

- Ve "oturmaya mı geldik" diye zorla insanı oyuna kaldıran ablalar...
ortada kendilerini kaybedip hunharca oynayan bir insan kalabalığı.ayakaltında koşuşturan çocuklar.makyaj patlaması yaşayan kadınlar ve kızları.bir kenara geçip iş güç konuşan dayılar.kapının önünde ailesinden gizli sigara içmeye çalışan liseli gençler.arabanın önüne atlayan kişiler.zurna sesi.

ama olur da bir düğün yaparsam, ortada bir sanatçı piyano çalar, bütün davetliler onu dinler, sonra da olaysız dağılırız.
O kadar masrafa değmeyecek olması.
evlenmemiş olmak.... E heralde, evlenmediysen ne gerek var düğüne....
o para ile biraz daha çalışılarak ev alınır rahata bakılır yok neymiş millet eğlencekmiş banane.
düğün yapmak istememek. çok fazla neden aramaya gerek yok. Gereksiz teferruattan kurtulmak istemek.
"Ben bi kere evlencem yeaaa" diye ortada gezen gelin adayları, dikkatli dinleyin.

Damada gereksiz masraftan başka bişey değil. Kendin de eziyet çekiyorsun, buda cabası. Damat adayları çaresiz, boynu bükük, bi nikahla kapatırım hayalleri.. ama nafile, sömürecekler düğün adı altında soygun yapacaklar. Olan biten budur.
Çağırma.

Bir ümit besen.
Mahmut abi senin paran yok bahane üretme.
Geleneksel düğünleri sevmemek.

Ayrıca o özel günü paylaşacak kimsem yok.
çok boş bir iş, düğün sektöründe öpmek için sırada bekleyen düğün salonları ve son olarak harcayacağım parayla babalar gibi tatil yaparım.