bugün

yargıtayın işi gücü kalmadı sanırım, biz ne zaman danimarka seviyesine eriştik acaba ?
Ekonomi yoksa nasıl dönecek siz ne zannediyorsunuz.
görsel
Bari kır düğünü yapam napak. Davul zurna dan nefret ediyorum.
Hoppalaaaa dedirtir.
Yaa vatandaşı olmasan aslında keyifli ülke burası!

Madem düğün sevdalısısın, düğün yapmayan adamla niye evlendin?
Hadi evlendin, aklın başına şimdi mi geldi?
Kim doldurdu seni yahu, jetonun yeni mi düştü?
Vallahi beynim yandı!
Boşananlardan biliyoruz ki düğün yapmak da boşanma sebebi.

Boşanmamanın tek yolu evlenmemek.
Zaten düğün yapmak istiyen birisi ile beraber olmam ki. Kim yapar ise yapsın ama saçma.
Masraf erkeğe giriyor ya.. Ancak arkadaş ne güzel söylemiş. Karıya nafaka bağlamak için yasal mazeret.
Düğün yapmamak boşanma nedeni sayıldı artık yargıtay böyle karar verdi.
Burada eşler birbirlerinin isteklerini söyleyip evlenmeden önce hepsini dile getirmeliler. Ne yani şimdi iki tarafta istemiyorsa bu düğünü, zorla mı yapılacak. Hep kaynanalar karıştırıyor ortalığı. Bu yüzden davullu zurnalı düğünlere hayır diyorum.
gelin benim istemiyorum lan topladığım altını takıyı milletin dans edeceği salona vermek ve aynı zamanda da karnını doyurmak istemiyorum. gider adam gibi yurt dışı tatili yaparım
evlenmemek için bir neden daha.
Oldu olacak çocuk yapmamak da deyin Zaten uzak duranlar iyice kaçsın.Akıllara zarar durumlar.
Merak edip Konuyla alakalı Emsal teşkil edecek yargıtay gerekçeli kararının içeriğine baktım. Evet maalesef kimilerimizin pek de hoşuna gitmeyecek olsa da verilen kararı doğru haklı ve gayet yerinde buldum. Eğer nikahtan alacaksanız konuyu en az 4 kişiyle şahitlendirin ki ileride başınıza iş açılmasın. Niye mi? Sen baştan kıza düğün yapmak için söz verip sonra cayarsan karşı taraf bu beklentinin içine girmek ve bunu talep etmekte tabiki haklıdır aslan. Onu söz vermeden önce düşüneceksin.

--spoiler--
Yargıtay'dan emsal karar: 'Düğün yapmamak boşanma sebebi'

Gelinlik giymek neredeyse tüm genç kızların hayalini süslüyor. Gelinlik giyme hayali yıkılan geç kızlar için Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'ndan önemli bir karar geldi. Kurul; geline söz verip de düğün yapmayan damadı kusurlu buldu. Düğün merasiminin tarifini de yapan Yüksek Mahkeme; düğün yapmamayı boşanma sebebi saydı. Emsal kararla; düğün yapmamak evliliği temelinden sarsan kusur olarak kabul edilecek.

H.A. ve Ş.A. 2010 yılında resmî nikahla evlendi. iddiaya göre; damat Ş.A., nikah töreni sonrası düğün yapacağına söz verdi. Ancak; Ş.A. resmi nikahın üzerinden 3 sene geçmesine rağmen bir takım bahanelerle düğün merasimini yapmaya yanaşmadı. 5. Aile Mahkemesi'ne başvuran H.A., kocasının düğün yapmaması sebebiyle ailesi ve çevresi karşısında küçük duruma düştüğünü, davalının istememesi sebebiyle işten ayrıldığını ve maddi yönden de büyük sıkıntılar yaşadığını, evlilik birliğinin devam edeceği yönündeki inancını da kaybettiğini de ileri sürerek boşanma kararı verilmesini talep etti. Mahkemede ifade veren davalı koca Ş.A. ise eşini çok sevdiğini, işlerinin yolunda gidememesi sebebiyle düğün yapmadığını ancak ev kiralamak, eşya almak gibi müşterek hayatın gerektirdiği tüm özeni gösterdiğini, eşinin kendisini affetmesini istediğini belirterek davanın reddini istedi. Mahkeme, davalının söz verdiği düğünü yapmadığı bu sebeple tarafların bir araya gelmediği, bu süre içerisinde düğün yapmaması sebebiyle evlilik birliğinin sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verdi.

Kararı davalı temyiz etti. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, ekonomik durumu uygun bulunmayan eşin düğün yapma zorunluluğu bulunmadığına dikkat çekerek mahkeme kararını bozdu. Mahkeme ilk kararında direnince devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. Kurul; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nunun, “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.'' hükmüne dikkat çekildi.

Düğün yapılmalıydı

Kararda şöyle denildi: ''Somut olay incelendiğinde; tarafların resmî nikahla evlendikleri, düğün törenini ise ilerde yapmayı kararlaştırdıkları, sonrasında dosya içerisinde bulunan ve davalının da inkâr etmediği düğün davetiyesi ile düğün tarihi ve yerinin belirlendiği ortadadır. Davacının yakınlarının düğüne davet edildiği ancak belirtilen tarihte düğünün yapılmadığı, tarafların da bu sebeple biraraya gelmediği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, evlenmenin yasal şartı olmamakla birlikte düğün merasimi, Türk kültüründe bir nevi evliliğin ilanı niteliği taşıyan, ailelerin ekonomik durumları, toplumsal kökeni, eğitim düzeyi ve yaşadığı yere göre farklılık gösteren bir gelenek olup, somut olayda da tarafların bu geleneğin yerine getirilmesi konusunda mutabakatları bulunmaktadır. Ne var ki, davalının birtakım sebeplerle söz verdiği düğünü yapmaya yanaşmadığı, düğün tarihi ve yerinin belirlenerek davetiyelerin de dağıtılmasına rağmen bildirilen tarihte düğünün yapılmaması ve düğün için yapılan diğer tüm hazırlıkların sonuçsuz kalması sebebiyle davacı kadının ailesine ve çevresine karşı küçük düştüğü, bu suretle evlilikte eşine olan güvenini yitirdiği, evlilik birliğinin devamının davacıdan beklenmeyecek ölçüde temelinden sarsıldığı tüm dosya kapsamı ile sabittir. Bu itibarla, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre tarafların boşanmalarına dair mahkemece verilen direnme kararı yerindedir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının onanmasına oy birliğiyle karar verildi.''

https://www.iha.com.tr/ha...ak-bosanma-sebebi-799827/
--spoiler--

görsel
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar