bugün

halaların bıyıklarını akıllara getiren tavsiye. *
sözlüğe daha önce gelmekle, yazıların kalitesi arasında doğrudan bir bağlantı kurabilecek kadar mantıksız düşünenlerin destekleyebileceği fikir..nesil ve kalite arasında bir orantı olsaydı kimbilir kaçıncı nesil olabileceklerin fikri.
şahsen ben 48. nesil gelmiş olsaydı sırf nesline bakıp, üstünlük iddia etmezdim.
zira nesline değil, aslına bakmak lazım...
sair burada benden bahsediyor..

'Hemen sözün başında belirtmeliyim ki; dördüncü nesiller arasında elmas gibi pırlanta yazarlar mevcuttur ve onlar zaten kendilerini bilmekte, zaten değer görmekte ve zaten entryleri ile fark edilip, okunup, takip edilmektedir. Bu noktayı baştan belirtmekte fayda vardır'.

tessekurlerimi sunuyor. gozlerinden opuyorum...
(bkz: elmas gibi pırlanta)
(bkz: yazar burada benden bahsetmiş evet)

silik kutusuna postalanmamak için zaruri tanım: dördüncü nesil nefreti, hedesi hödösü. * * *
ve uludağ sözlük bitsin diye devam edilen bluevelvele.

zamanında sözlük popüler olsun diye "hahahahahah s*kim suratlı" diye entry girmesine izin verilen birinci ( ve ikinci ) nesillerin hala yazar olduğuna bakarsak ; "birinci (ikinci ) nesil ilk ( ikinci ) nesil olmasın kayıp nesil olsun" kelamını edebileceğimiz safsata aynı zamanda. seç, beğen, kullan... 5 taksit... valla bak, senetle de olur...
En güzel deniz:
henüz gidilmemiş olandır.
En güzel çocuk:
henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
henüz söylememiş olduğum sözdür...
Nazım Hikmet
kalite ile nesil sayısını orantılı tutan garip düşüncedir.bir yazar 1. nesilde olsa 3246432165161. nesilde olsa kalitesi varsa zaten gösterir.e o zaman nedir bu çaba sormazlar mı adama.

(bkz: hastalıklı bireyin sayıklamaları)
(bkz: besinci nesil)
(bkz: sonuncu nesil yazar/#3054848)
(bkz: gecti bor un pazari sur essegi nigde ye)
(bkz: sozlukte soykirim)