bugün

eğer abartmıyorsa etsindir kimseye zarar dokunmaz. ancak olay abartıldığında ortaya çıkacak durumu en iyi şekilde dan brown anlatmıştır.

(bkz: maximilian kohler)
iyiliğin de kötülüğün de, yaşamın da ölümün de, sağlığın da hastalığın da Allah'tan oldugunu bilen insanlardır.

(bkz: dua etmekle hastanın iyileştigini goren insanlar)
iman guzelseydir, elimizden geleni yaptiktan sonra kader inanciyla birlikte dua etmekte guzeldir.

arkadaslar birde illaki bayan doktor isterim deyip hastaneyi birbirine katip, karisinin olumune sebep olan, bir zamanlar iktidar ortagi olup sonra indireganzi yaptigi icin hakkinda mahkeme acilan, cezasi sakirti cumhurbaskani tarafindan affedilen, Allah in dunyada daha cekecegin var deyip azraili yollamadigi bu sebeple surunen zat-i muhterekler de vardir.
duaları kabul olmasa bile birşey kazanmış insanlardır,
insanlar muhtaçlardır ve kendilerinden büyük varlıklara sığınmak isterler her zor duruma düştüklerinde,
duası kabul olmasa bile büyüğüne sığınmıştır bir nebzede olsa rahatlamıştır.
Psikolojik durumlarını karşıyada aşılayabilen iyi niyetli insan sınıfı.
hastalığı veren allahsa dermanını da verecek odur diyen insandır.
(bkz: kim yenmiş kaderi duayla)
inancı sağlam olan insandır. derdin ve dermanın Allah'tan geldiğini bilir.
inancının ve iman etmiş olmanın getirdiği üstüne düşen görevi yapan gerisini ise yaratıcısına bırakan insandır.
dolayısı ile inanç sahibi kişidir ki bu yoksa tabiki dua etmesi ve edilmesini beklemesi tuhaf olur ama hayat bu kimi nerede ne zaman nasıl bi duruma düşüreceği ve ne iken ne olacağı hiç belli olmaz..
kendilerinden oldugum ve bundan hiçbi pişmanlık duymadıgım insanlar topluluğu.
tüm bilimsel önlemleri, tedavileri aldıktan sonra tevekkül ediyorsa doğrusunu yapan insandır. unutulmamalıdır ki inanç ve olumlu düşünce çoğu hastalağın tedavisini kolaylaştırmaktadır.
yanılmayan insanlardır. sayıları gittikçe artacaktır. inanmayanlar ise bu durumdan rahatsız olup acılarını ipe sapa gelmez başlıklar açarak hafifletmeye çalışacaklardır.

hayatın maddeden ibaret olmadığını , maneviyatın nasıl yeri doldurulamaz bir şey olduğunu bilmemenin acısı da dua edilesi bir durumdur zannımca.

edit: imla
aids, veba, verem hep onların dualarıyla bitirilmiştir. keşke bu baştan dua etselerdi de bu hastalıklar hiç olmasaydı denebilir ama, illa ki vardır bir kutsal plan. sınav vs...
hastalığı a sağlığıda bir imtihan vesilesi olarak Allah ın verdiğine inanan mümin insanlardır. (bkz: ya şafi)
şifayı verenin allah olduğunu bilen insanlardır..

ya şafi !!
(bkz: pozitif düşünce)

(bkz: manevi güç)
yapılabilecek başka bişeyin kalmadığı durumda maneviyata sığınma durumu.
"sanıyosa sansın seni neden ilgilendirdiki bu kadar. ayrıca sana yada çevrenden birine birşey olduğunda sen etmezsen olur biter" şeklindeki cevabımı cebimde taşıdığım anlam veremediğim insan cümlesi.
herşey allah'ın kudretine bağlıdır. bunu anlamayacak insanların söylemidir.
inançlı bir topluluk olup;saygı duyulası bir olaydır.
iyi niyetli insanlardır.
kaderin yalnızca dualarla değiştirilebileceğini bilen kişilerdir.
tevekkül etmektir.
gerekeni yapılır, şifasıda Allah'tan beklenir. müslüman mantığı doğrudur.
(bkz: hayır ve şer Allah tan gelmektedir)
tedbirini almış takdiri Allah'tan bekleyen insanlardır.
richard dawkins'in bir kitabında anlatılan bir deneye konu olan insanlar. deneyde aynı hastalığa sahip bir grup hasta ikiye ayrılır. bu iki gruptan birisinde yer alan hastalar için bir kilise cemaati sürekli dua eder, diğer grup için etmez. sonra hastaların kendilerine dua edildiğini bilmesi ve bilmemesine göre bir gruplaşma daha yapılır. sonuç olarak duanın bir etkisi olmadığı, dua edildiğini bilmenin ise olumsuz etki yaptığı gibi bir sonuca ulaşılır. tabi burada kilise yerine cami olsa durum tam tersi olabilirdi, bilemiyorum. onu da siz test ediverin.