bugün

önceki hayatımda tecavüze uğramışım. :(
doğum lekesi yoksa eceliyle mi ölmüş oluyor... tuhaftır.
Sanırım ben ecelimle ölmüşüm.
bacağıma sıkmışlar o zaman.artık kimlerle muhattap olmuşsam.
Demek ki ölüm nedenim kalbimden bıçaklanmammış. Kesin aşk cinayetidir:)
Vücud'umuz daki doğum lekelerinin büyük bir bölümünün sebebi kan damarları. Deri altındaki anormal kan damarları sebebiyle mor, kırmızı veya pembe renklerde görülebilen doğum lekeleri bazen kahverengi de olabiliyor. Kahverengi doğum lekeleri renkli hücrelerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkıyor. Enkarne ye inanmak sa başka bir teori.
Önceki hayat diye bir şey yok arkadaşlarım. Saf saf romantizm hayalleri kuracağım diye dinden çıkıyorsunuz. Dikkatli olun biraz, herkes benim gibi sizin iyiliğinizi düşünüp uyarmaz sizi.
Yaş o zamanlar 12-13.

Türkçe öğretmenim 30’lu yaşlarına yeni basmış, yakışıklı, espritüel, hayran olunası biri.
-Ne dese inanır vaziyetteyiz tabi hayranlıktan mütevellit.

Reenkarnasyon Üzerine biri bir şey sormuş, bizimkisi de bir iç geçirip başlamıştı anlatmaya:

“Çocuklar, bir gün taksim’de Yürüyorum, etraf kalabalık. Biri arkamdan bağırıyor: hey, hey. Üstüme alınmıyorum tabi ki..
şak diye yapıştı koluma, bir kadın. Bana Dedi ki

-seni tanıyorum.

Ama hayır ben kadını kesinlikle tanımıyordum. Üstü başı biraz hırpalanmış olduğundan ciddiye almadım ilerlemeye devam ettim.”

Burada öğretmenimiz bir nefes aldı: “şimdi olacakları iyi dinleyin, benim hayatımı değiştiren şey bu oldu. Toplanın şimdi etrafıma.” Dedi,

hepimizi üçerli beşerli oturtturdu, ortamızda o.

“Evet, nerede kalmıştık? Kadın benim peşimde koşuşturuyor. Döndüm arkamı:

-evet buyurun tanışıyorsak ne istiyorsunuz benden?

Kadın gözleri dolmuş, ağlamaklı bir vaziyette.

-biz önceki hayatınızda iyi arkadaştık. Dedi.

Dinliyordum kadını, alaycı bir gülümseme suratımda. Hatta zaman zaman kahkahalarla.

-bana inanmıyorsunuz öyle mi? O zaman size şöyle söyleyeyim, Dedi kadın.
-biz önceki hayatımızda kurttuk, bana bir gün başka kurtlar saldırdı ve sonra sen imdadıma koştun. Beni kurtardın.”

Öğretmenimiz yine nefeslendi. Çok tedirgin olmuştuk, heyecanla dinliyorduk onu. Yüzünü, hareketlerini izliyorduk. Onda da bir tedirginlik oluştuğunu görebiliyorduk.

“Evet, kadına bunun nasıl doğru olabileceğini, saçmaladığını söyledim. Kadın gözyaşları içinde:

-inanmıyorsan ensendeki o Doğum lekesine bak. Derin bir yaradır. Ölecektin o gün, Dedi.”

Öğretmenimiz anlattıkça heyecanlanıyor o Doğum lekesinin olup olmadığını merak ediyorduk. Eğildi ortamıza herkes üşüştü başına.

“ böyle bir Doğum lekem var mı merak ediyorsunuz, işte gelin buyurun bakın.”

Herkesin eğildiğini hissettiği anda bastı bizimki çığlığı, onda çığlık bizde çığlık. Tüm okul inledi.

Anlattıkları hayal dünyasının ürünü, şahane detaylandırılmış bir hikayeydi sadece.

-ve o Doğum lekesi de vardı.

Bu dersten yaklaşık 3 yıl sonra lisede tekrar dersime girdi edebiyat öğretmenimiz olarak.. her seferinde;

“öyle bir korkmuştun ki gözlerin yerinden fırlayacak sandım.” Diye kahkahalarla anlatırdı..

ishak hocama sevgilerle.. şimdi hayal dünyam varsa, azıcık sevgim varsa edebiyata Türkçe’ye onun sayesindedir.

-bir reenkarnasyon hikayesi.
Bazı kesimlerin inandığı saçma düşünce.
Benim boynumda kurşun yarasına benzer bir leke var kursunlanmisim herhalde..
Ensemde koca bir leke var ama yazları belirginleşiyor sadece. Ne diyorsunuz mevsimlik bir yara mıydı