bugün

kapı kapı dolaşan satıcılardan bill porter'ın gerçek hikayesinden esinlenerek çekilmiş olan, 2003 emmy ödülleri'nde 12 adaylığından en ıyi yönetmen, saç tasarımı, en ıyi erkek oyuncu, yapım, makyaj ve senaryo ödüllerini kapan yapım; bir hayli duygusal..

bill porter doğduğunda doktorların yaptığı bir hata sonucu beyin felci geçirir; yürümesi ve konuşmasında bozukluk meydana gelir. lakin zihinsel engelli değildir, çoğu kişinin sandığının aksine, ve kapı kapı dolaşıp envai çeşit watkins ürünleri satan bill'in hikayesi acılarla, sevinçlerle, ilginç anlarla bezeli..

satış işinde git gide yükselmesi, kendisini küçük gören yeni patrona kendisini kabul ettirmesi, yanında çalıştırdığı üniversiteli kıza karşı hisler beslemesi ve kendi içindeki savaşı, hiç yitirmediği çocuksu umudu, satış yaptığı bir bayanın ölümünden sonra kendisini sevdiğini anlaması filmin dikkat edilesi anları..

çoğumuz için hayat bazen aşırı çekilmez oluyor.. gerek çevrenin, gerek derslerin, gerekse olayların etkisiyle hayata defalarca küfredebiliyoruz.. ancak bill porter'ın böyle bir lüksü yok, o hep daha iyisini yapmaya koşulladığı için sanki düştüğü kavanozdan çıkmaya çalışan karınca misali sürekli ama sürekli çabalıyor..

filmin bir yerinde bill istifa ediyor, sonra hakkında çok güzel bir yazı yazılıyor, ve işte o istifa ettikten sonraki sahnelerdeki umutsuzluğu, düştüğü boşluk, bocalaması seyirciyi de sarıyor.. gerçi william macy'nin etkileyici oyunculuğu her sahnede sizi sarıyor ancak bill'in düştüğü boşluğun tasviri de ekstra övgüyü hak ediyor.. özellikle pek çok yakın çekim sahnesinde eğer öyküyü dikkatli takip edip yüreğinizi dinlerseniz ağlamamanız mümkün değil..

oyunculara baktığımızda; william macy, the closer dizisinden tanıdığımız kyra sedgwick, az ama etkili rolüyle kathy baker, bill'in annesi rolünde oscar'lı helen mirren gibi isimlerle göz kamaştıran bir listesi var..

her şey bir yana, sırf sıcacık öyküsüyle bile bill porter'ın hikayesi "door to door", izlenmeyi hak eden bir yapım..