bugün

kitap okumak isteyip te en kıytırık bir kitaba bile asgari 10 ytl verecek parası olmadıgı için korsan almak zorunda kalan insanın yoldaşıdır.

ha sen zengin adamın 100 ytl vererek aldıgı parfumu 15 ytl ye alıp da onun gibi kokuyorsan nerde kaldı adalet nerde kaldı özgünlük dersen,arz talep dengesi derim.

pahalı parfumlerı uyugun fiyata tüketiciye sunan D&P nin türkiyede 81 mağaza açmasını nasıl açıklayabilirsin?

peki türkiyenin %30 undan fazlası açlık sınırındayken kısıtlı imkanlarla bu insanların güzel kokma hakkını aşağılamayı nasıl kendinde görürsün.

sorun maliyetinin %300 fazlasına ürün satanlarda mı? yoksa aynı kokuyu o fiyatın 10 da birine alan insanlarda mı?
(bkz: selin yerebakan tarzı düşünce biçimi)
(bkz: pahalı parfüm kullanan salak zengin)
(bkz: çakma parfümü orjinal diye alan ezik zengin)
bir kravata 300, bir parfüme 500 lira veren dangalak kadar ezik olmayan fakirdir. hatta fakir olduğu da şüphelidir.

başka bir başlıkta da dile getirdiğim üzere, şahsen bebek kolonyası kullanıyorum. türk lirasıyla kutusu 70 kuruş falan, bir ay yetiyor. tiksinen, gülen falan da görmedim; aksine süper kokuyor.

ezik fakir miyim şimdi ben? ühühü.
zenginliğini teşhir etmek isteyen ezik cool tiplerin yürüttüğü politikadan çok daha mübah olan davranıştır.

parasını ezik gibi kokulara harcamak istemeyen ortalama gelirli insanın, doldurma parfüm ile aynı kokuyu ucuza kullanmasıdır. cebinde kalan paraya da gidip sigara almasıdır. sevgiliye vakit ayırmasıdır. yaşamaya devam etmesidir. mantıklı olanı yapmasıdır. her şeyin yanında bir tek cool* olamayabilir, o da olsun.
kalıcı ve sert etki oluşturması kaygısıyla esans ile alkol arasında, esansın pozitif yönünde ters orantı oluşturulmak istenmesi anlamında başvurulan yegâne yol.bu el yapımı sanatsal manuel parfümlere, kalıcılığı ve hacmen fazlalığı sağlamak adına parfümün orijinalinden daha fazla ücret ödeyen ben gibiler için gelsin;

(bkz: mendil eline mendili verdim geline)
+ "bu renkli şişedeki parfüm biraz şundan, az da bundan kokuyor; değeri 175 ytl. bu doldurma şişedeki parfüm de aynen şundan ve tamamen farksız bundan kokuyor, değer 15 ytl. hangisini alırsın?"

- "renkli şişeyi çünkü bence doldurma parfüm kullanan insan..."

+ çaaaatt.!
sözlükteki yazıları okuduktan sonra ne oluyoruz diye kendi kendime sorduğum başlıktır. doldurma parfüm kullanan insan parfüme ödediği parayı aylık dönemlerde ödeyen kişidir.orjinal kullanan kişi peşin ödeyendir. aradaki tek fark budur. herkeste bir nefret var ama bende kendi parfümümü orjinal alıyorum. zaten doldurma parfüm satan yerlerde görmedim. orjinal parfüm kullanarak insanlık suçu işlediğimi hiç düşünmemiştim. şişesi 150 ytl ve yılda yaklaşık 2 şişe kullanıyorum. kalıcılığı fazla olduğundan yılda ikiden fazla almama gerek kalmıyor. ve aylık bölersen bir doldurma parfüm fiyatına yani 25 ytl ye tekabul ediyor. yıl sonlarında ya da belirli zamanlarda indirime girdiğinde daha ucuza alıyorum. yani oldukça uygun oluyor. yani ha orjinal ha doldurulmuş fiyat olarak aylık aynı miktarlar. bu kavga niye diye sormaktan kendimi alamadım. ben bir kerede ödüyorum parasını, doldurma parfüm kullanan aylık bölerek ödemiş oluyor. bir yılda parfüme ödediğimiz miktar aynı miktar, ikimizde parfüm kullanıyoruz. işin tek ayrımcı noktası tercih ettiğimiz ödeme planı.
orjinalini alacak kadar parası olmayan insandır. küçümseyenler şiddetle kınanır, alabilecek kadar parası olsa alırdı dimi.
ter kokusu kokacağına üç kuruş parasıyla güzel kokmaya çalışan en asil duygunun sahibi delikanlı şahsiyettir. cebinde tomarla parası olup ter kokanlara ibretliktir.
normal bir durumdur.yadırganmaması gerekir.
koltukaltlarını orjinal rochasla yıkayıp millete koklatan cool* insanların yanına 5 km den fazla yaklaşmaması gereken sağlıklı insan modeli.
(bkz: canını seven kaçsın)
(bkz: sürekli deposu dolu sıfır araba almak)
marka kavramının "çoğu zaman" aynı ürünün sadece pazar algısının farklılaştırılması anlamına geldiğini bilen; somut faydaya duygusal tatminden daha fazla önem veren insan.
marka parfüm kullanmak isteyip de parası olmadığı için mecbur kalan insandır.
bu tipler aynı zamanda tiki arkadaşlarına karşı kendilerini ezik hissetmemek için bu yola başvurabilmektedirler.
çocuklugunda boş kolonya şişesini marketten dolduran yurdum insanıdır. sevilendir.
açık deterjan alır, pazardan giyer, sucuğu maret değil de bilmemne marka alır, ucuz ekmek için kuyrukta bekler... çünkü gücü buna yeter. bir şeyin orijinalini alamıyorsa bu onun ezikliğini değil, onun da hayata bir yerden tutunmak istediğini gösterir.
gayet normal bir durumdur. eziklikle ne alakası vardır anlamadım. ufacık bır orjinal parfüme büyük paralar vermek dahami akkıllı olmanın bir göstergesidir. parası olan var olmayan var kardeşim.
parası yoktur. ne olmuş yani? sen o kadar parayı verip aldığın orjinal parfümün de marka sahibi var mesela düşün. senden üstün! deveden büyük fil var dostum. kastırma bu kadar. sidik yarışı böyle yapılmaz.
bir parfüme 125 tl vereceğine, 20 tl ye misler gibi 100 cc'lik parfümünü 1,5 ay boyunca kullanır. soranlara da orjinal adını söyler ve 105 tl de cebinde kalmış olur.
garip veya anormal karşılanmayacak kadar doğal bir şeydir.herkes senin baban gibi milyarder mi lan.
her şey bitti tek dert kullanılan parfümün doldurma olup olmadığı mı kaldı diye düşünüyor insan. tercih meselesidir saygı duyulmalı maddi durumu iyi olup orjinal parfüm alana da maddi durumu olmayıp doldurma parfüm alana da.
havaya para vermeyen insandır.
parası kadar yaşayan insandır.