bugün

olay şudur. öğretmenlik belirli branşlarda farklı bilgilere sahip insanların bir kişiye farklı bilgileri yüklemesidir. doktorluk ise bu farklı bilgilerin kişiye yüklenmesi ve hepsini bir arada barındırmadsıdır.
her iki meslekte insan hayatına oynar;
tek bir ciddiyetsizlik ve hata insan yaşamını etkiler,
bu psikolojik de olsa, fiziksel de olsa etkiler.
doktorlukda her şey anlıktır. hiçbir şeyi unutma lüksünüz yoktur. unuttuğunuz da açıp kitaba bakana kadar hasta kaybedilebilir. o yüzden cerrahi gibi bölümler g.t ister.
ikisi de birbirinin elinden geçer. öğrenci , doktor olmak için öğretmenin yanına gider , öğrenir , çalışır sınavlara girer ve doktor olur. sonra öğretmen yaşlanır , yılların verdiği yorgunluk , geçim sıkıntısı derken hastaneye düşer , doktorun yani öğrencisinin eline düşer.
doktor maasi ile ogretmek olmak en karli olanidir. nester, kan, damar, makas, bobrek bana gore degil.
(bkz: anneni mi çok seviyorsun babanı mı)
doktorluk biraz daha mide gerektiren bir meslektir. herkes doktorluk yapamaz. fakat tabii öğretmenliğin de kendi içinde dezavantajlı olduğu durumlar vardır. küçük çocuklardan hazzetmeyen birisiyseniz, çocuklara karşı sabır göstermeniz çok zordur. yani her şeyde olduğu gibi kişi odaklı bir durumdur.
ikisi de hayat kurtarır. birinin yapıp ettikleri hemencecik meyve verir. o sebepten iyi kazanır itibarı vardır. diğerinin meyve vermesi için on yıllar gereklidir. buna bağlı olarak "kutsal" sözcüğü dışında itibarı yoktur. zira toplum peşini, hazırda olanı sever.
(bkz: bu devirde ya pezevenk olacaksın ya da pornocu)