bugün

asıl şiir divan edebiyatından sonra başlamıştır. kimsenin anlamadığı şiiri ne yapalım, şiirin kaynağı insansa insana yakın ve insanın anlayacağı dilden olmalıdır.
Bitmemiştir sadece divan edebiyatındaki seviyeyi yakalayamamıştır. Cumhuriyet dönemindeki şairler gerçekten çok iyi eserler vermişlerdir.
cümleye osmanlıca kelimesi eklenirse doğru tanım olur dedirtir.
iyiki bitmiş yoksa şimdik bunları okuyo olucaktık. (Bkz.Tizi reftar olanın payine dagmen dolaşır.)
Bitmemiş yalnızca şekil değiştirmiştir. Her donemin kendine has güzellikleri vardır. Serbest akım hariç... Serbest şiiri bir türlü sevemedim Sevemem de herhalde. Siir demek biraz gizem biraz mistik demek. Kolayca anlaşılırsa düz yazıdan hic bir farkı kalmaz. O gizemli hava divan edebiyatında fazlasıyla var. Ama bu diğer dönemlerde şiirin değersiz olduğunu söylemek çok yanlış olur.
şiir yada edebiyat biter mi yahu ? insanoğlu yeryüzünde olduğu sürece bunlar da olacak.

devirlerin, toplumların ruhu değiştikçe şiir ve edebiyat değişecek mutlaka ve her dönemde üstün sanat özelliği olan eserler verilecektir.
şiirin bitmesiyle divan edebiyatının bitmesi.
Siiri divan edebiyatiyla beraber birakmis kişi beyani.

Şiir divan'dan sonra coştu haberi yok halbuki.
Bunlara divan edebiyati desen nedim derler, şarap bi de çatı derler başka da bi sey bilmezler.
Ayrıca divan edebiyati döneminde yazılmış kaç şiiri anlayabiliyor bu kafa merak ettim.
şiir bitmedi, sanat için olan şiir toplum için olmaya başladı. iyi ki de öyle oldu. ben şiiri güzel görsem anlayamadıktan sonra ne yarar sağlayacak? işte o yüzden yaşasın ikinci yeniciler!
Yani bakış açısı tabiki dedirten başlıktır. Zira kendi görüşüm; divan edebiyatından sonra gelen öz şiir akımıdır şiirimizi canlandıran. Yahya kemal örneğinden yola çıkar isek; halkın anlayacağı şekilde ancak basit bir şekilde değil aruzun muhteşem düzeni içerisinde ahengi oluşturmak için kelimelerin birbirine çarpması sonucu kulakta bıraktığı hoş histen bahsediyorum aslında.
çünkü insanlar artık kırlarda dolaşıp doğayla iç içe olmuyordu. bu yüzden ilham gelmiyordu. herkes divana oturup götünü yayıyordu, sohbet sohbet, şiir bitti tabi.
şiirlerini pek anlayamadığım için Nedim gibi birinin gelip gelmediğini bilemicem.
(bkz: Yahya Kemal buna güldü)
"dedi, yapabildiğinin en iyisi entry girmek olan liseli genç".

kalp attığı sürece şiir bitmez.
(bkz: bir lise 3 öğrencisinin hezeyanları)
Turgut uyar okumamış kişilerin hezeyanı.

ikinci yenicileri bilmeyen nesile aşina değiliz.
bitmemiştir. keza şiir edebiyatımıza divan edebiyatıyla da girmemiştir. çok daha öncelerden günümüze kadar ulaşan bir halk edebiyatı da vardır ki fevkaladedir.
ayrıca abdülhak hamit tarhan faktörü de göz önünde bulundurulmalıdır. keza şair i azamdır.
şimdi burdaydı gitti elden
gitti ebede gelip ezelden
mısralarını söyleyen bir şairi kesinlikle gözardı edemeyiz.

yahya kemal faktörü de vardır. kesinlikle gözardı edilmemesi gereken. keza yahya kemal'in de zamanında divan şairi meşhur baki ile kıyaslandığını bilmekteyiz. bu mihvalde divan edebiyatından sonra şiirin bittiğini nasıl söyleyebiliriz?

hececilerden örneğin ahmet hamdi vardır. ki,
ne içindeyim zamanın
ne de büsbütün dışında
mısralarını da unutmamak lazım. beyler bayanlar hatırlarmak isterim ki, bu iki mısra için binlerce sayfa makale yazılmıştır.
şiir sadece kelimeler arasındaki ahenkten ibaret değildir. dolayısıyla bitmemiştir.
şiir genellikle divana gelene kadar yazıldığından olabilir, tıpkı umarsızca ve yürek titreten edebi tartışmalar gibi. insanlar artık içinde "edeb" geçen herhangi bir şeyle ilgilenmiyorlar azizim, Edebiyatçılar bile edepsizleşti. Çok yazık onlara bir şiir bile yazamıyorlar. rezil insanlar.

(bkz: kafiye denetleme kurulu)

(bkz: aruz ölçüsü kayyumu)
şiirin bitmesi için başlaması gerekir. başladığı yeri bilmediğimiz için, bittiği yere de biz karar veremeyiz. fakat şiir değilde, şair bitti denilebilir. şair sürekli doğan ve ölendir zira.
Mehmet akif okumamış yazar beyanı.
Sizin deyişinizle divan edebiyatı( ki bu yalnış bir deyiştir, asıl doğru deyiş Klasik Türk Edebiyatı'dır) iran ve Arap edebiyatının, Arapça ve Farsçayla harmanlanmış bir edebiyattır. islami kültürle beraber kültürümüze girmiştir. Ama şu daha önemlidir; Klasik Türk Edebiyatı ile Halk edebiyatı, bizim, Türklerin edebiyatı can çekişmeye başlamıştır. Ama Klasik Türk Edebiyatının bitmesiyle şairlerin çoğu anlaşılır Türkçeye dönmüş ve bu da Halk Edebiyatının tekrar, farklı bir bedende can bukması olmuştur. Yani enrty nin aksine şiir bitmemiş canlanmıştır. Bana göre ise, son kayıplarla önemli şiir üstadlarının ölmesi şu an şiirin batış çığlıklarını doğurmuştur ama şiir ne batan, ne bitebilen bir şeydir.
orhan veli ve oktay rıfat tost yapssın sizi emi...
Şiirden anlayan kaldı mı?
Şiir karacaoğlan ile başlamış karacaoğlan ile bitmiştir.
Gerisi tırıvırı.
Dolanaaa ay dolana...