bugün

gebze'den sonra, izmit istikametine giderken deniz tarafında kalan mevki. ayrıca tren durduğunda tırstığınız bir adet tren istasyonu var. sakat bir yer.
kocaeli'ne bağlı dilovası ilçesininin bir mahallesidir.
fabrikaların yoğun olduğu, kimyasal atıkların denize karıştığı, o kimyasal kokusunun genizinizi yaktığı, genelde doğudan göç edip buradaki fabrikalarda çalışmak için gelen kişilerin oturduğu bir mahalle. doğudan aldığı göç nedeni ve göç edenlerin batı yaşam tarzına uyum sağlayamaması sebebiyle bir çok sıkıntı yaşanmaktadır.
pkk nın kocaeli üssüdür. dtp mitinglerinde hep gördüğümüz, bu görsel alışkanlık sebeiyle tepki veremez olduğumuz görüntüler burda da vardır ve açıkçası civarda yaşayanların uzak durduğu bir yerdir.
dilovasındaki diğer mahalleler buraya karşı taraf derler. sevilmez velhasıl.
ama çok farklı bir görüşü vardır kara parçasının. hikayesi de şöyledir:

"orhan gazi devrinde karış karış anadolu'yu gezen ermişlerden bir derviş, buraya gelir, gemicilere:
- ogullar, beni karşıya geçiriverin, diye rica eder.
kimse aldırmaz. bunun üzerine derviş:
- siz geçirmezseniz, allah'ın izniyle biz geçeriz, diyerek, eteğine toprak doldurur, denize yürür.

topragı denize döktükçe deniz kara olur. böylece bir süre ilerler. gemiciler bu durumu görünce telaşlanir. peşinden koşarlar:

- aman pîrim. etme, gitme. biz ettik, sen eyleme. körfez kapanırsa nicolur halimiz. kısmetimiz kapanır, kırılır dalımız. gel bizimle gemiye, geçirelim karşıya, diye yalvarırlar.

derviş yalvarmalarına dayanamaz. yolun yarısında gemiye biner, karşıya geçer. denizde dil gibi uzanan bu kara parçasına, bundan sonra diliskelesi derler. "
gebze ve hereke arasında korku filmi gibi bi yer.sanayi atıkları,kirlilik diz boyu öyle ki tren istasyonundaki tabela bile paslanmış o derece yani.