bugün

senelerce sınava girip hayallerindeki üniversiteyi kazanmak için çalışır. devlet her insana bu hakkı vermiştir. köydeki çobana da, şehirdeki burjuvaya da. fakat bazıları artık değişmeye başlar. devlet düşmanı olur. nerde korsan gösteri var hemen koşar gider. kim ağzını " devlet bize şöyle kötülük yaptı böyle kötülük yaptı " dese hemen destekçisi olur.
bunları duyanda zanneder ki devlet onun önünü kapattı. devlet ona böyle bir üniversitede okuma imkanı vermedi. kendini geliştirme, vatana millete hayırlı evlat olma şansı vermedi.
ama bütün bunlar unutulur. siyasetten tek anladıkları devlet düşmanlığı yapmak olur.
buna müdahale edenler de faşist ilan edilir. engellenmelidir! madem devlet düşmanısın defol git okuma o zaman devletin okulunda. madem bu ülkeye düşmansın defol git o zaman başka bir ülkeye. ama devletin ocağında devlete hainlik yapma! bu demokrasi değildir, bu düşünce özgürlüğü değildir, olamaz. eğer bunu engellemeye çalışan insanlar zarar görüyorsa o zaman vatanseverler azınlıkta kalmıştır. hainlerin sesini çıkardığı kadar vatanını seven de bu ülkede sesini çıkarmıyorsa, o vatansever dediklerimiz en az o hainler kadar haindir. korkualcak birşey yok. faşist ol, kafatasçı ol, gerici ol, yobaz ol. ne olursan ol ama en az onlar kadar cesaretli ol!
devletin imkanlarını kullanıp sırtından vurmaktır. bence böyle insanların dağdaki hainlerden hiçbir farkı yoktur.
yemek yediği kaba haksızlık yapan insan modelidir.
yemek yediği kaba pislemek. *
düşmanlığın asıl sebebi köydeki çobanla şehirdeki burjuvanın aynı imkanlarda sınava girmemesidir.
(bkz: ekmek yediği kapıya işemek)
yapılan devlet düşmanlığı değil, sistem karşıtlığıdır...

bunu anlamayan ve başlık açan mala nasıl anlatırız,bilmiyorum.

bisiktirgit demek en iyisi sanırım.

yani anlamıyorum, senin işin yazmak çizmek değil, siktirgit başka şeylerle uğraş...
50 kuruşa yemek yediği devletin üniversitesine nankörlük yapan galoş üniversitelidir.
karşı çıkılanın sistem olduğunu anlamayan cahillerinden söylemidir.

hehe evet ok denip geçilmesi gerekir.
devlet üniversitesinde okumak öğrenciye verilmiş bir lütuf değildir büyük emekler sarfedilmesi sonucu girilmiştir bu devlet okullarına. Devletin eleştirilecek hoş görülemeyecek birtakım yanlışları varsa tabiki eleştirilir hatta en başta eleştirmesi gerekenlerdir. Sen devlet üniversietsinde okuyorsun koyun ol mantığı yanlıştır.
eleştirmek dağdakini sahiplenmek değildir eğer bu ülkede yaşıyosan ya adam olcaksın yada defolup dağdakine gitceksin ortası yok.
Devlet düşmanlığından kasıt Ankara Siyasal olur çoğu üniversiteli arkadaşımızın fakat düşmanlık sadece pkk'lı ya da pkk sempatizanı olmak değildir. örnek veriyorum türkiyenin en iyi üniversitelerinden birisi olan gazi üniversitesi tüm bölümlerinde olmak üzere reis denilen öğrenci müsvetteleri tarafından yönetilmekte. tabi yönetilme derse, sadece öğrenciler ve okul içerisinde gelişen sosyal olaylar. peki kardeşim, bu ülkenin polisi jandarması ve hatta istihbarat teşkilatı yok mu ? sana mı kaldı. sana kalmadığı gibi kimseye kalmadı. o okulun yönetimi karar verir ordaki öğrencinin kılığına kıfayetine okuldaki disipline, sen karışamazsın sen orda okuyan bir öğrencisin. bana göre polisi jandarmayı ve okulun resmi yönetimini dikkate almayan birisi de en az pkk lı kadar devlet düşmanıdır. nitekim kahrolsun pekeke.
neye göre kime göre devlet düşmanlığıdır? Bugün üniversiteler gün geçtikçe baskının, tek tip düşüncenin kadrolaşmanın iyice ayyuka çıktığı yerler olmaktadır.

Üniversiteler malesef ki siyasi olarak iki grubun elindedir artık.

1.si ümmetçi, yobaz siyasal islamcı tayfa, ikincisi kendilerini komunist ilan etmiş takiyeci Kürtçü tayfa.

şimdi bunlar devlet düşmanlığı mı yapıyor?

evet devlet düşmanlığı yapıyor ama bunun yanında tayyipin aklındaki devlet yapısını destekliyor. o yüzden bir milliyetçi, ulusalcı, laik, cumhuriyetçi biri şu koşullarda üniversitelerde Devlet düşmanı kategorisine girmiştir.

Okulun resmi kuluplerinin etkinlik yapamadığı alanlarda Bu kürtçü, islamcı ekipler etkinlik yapmakta, yeri geldiğinde eğitim öğretimi engelleyecek şekilde şiddete varan eylemlerde bulunmakta lakin hiçbir şekilde gereken cezayı almamaktadırlar.

Bununla beraber okulun bir kulubu erdal sarızeybek gibi bu ülkeye hizmet etmiş, devletin görevlisini getirdiğinde okul yönetimi "provakatör eylem yaptınız" bahanesiyle bir sonraki etkinliklere izin vermeyeceğinin sinyallerini vermekte, önceden yapılan çanakkale gezileri gibi Türkiye için olmazsa olmaz etkinliklere danışman hocalara baskı yaparak engellemekte daha da ötesi bütün bunları geçtim sırf rektörün istediği kulupler birliği başkanına destek vermediniz diye siyasetle uzaktan yakından alakası olmayan kültürel etkinliklere de destek yerine köstek olmaktadırlar.

işte bu yüzden dedim ya neye göre devlet düşmanlığı kime göre devlet düşmanlığı?

Şu günkü baskıcı süreç bizlere en azından bana öğretmiştir ki yasalarla çelişmediği sürece üniversiteler her türlü görüşün dillenebildiği, komunistinden, ulusalcısına, orada siyasal ajitasyona mahal vermeden islamcısına, oradan milliyetçisine her türlü düşüncenin yayılabilindiği ve savunulabilindiği yerler olmalıdır. böyle bir kültür malesef ki ne günümüz siyasal iktidarın da ne de bugün üniversitelerde her köşe başında mesken tutmuş sözde demokrat kürtçü sözde iktidar karşıtı komunist gruplar da ne de siyasal islamcı gruplarda vardır.

birkaç üniversite gezdireyim inanmayana Atatürkle alakalı resmi bir okul kulubunün etkinliğini anlatan resmi bir afişi asayım 3-5 saat içerisinde kimler o afişleri söküyor ve okul yönetimi buna tepki verdiğinizde kimi koruyor veya ne yapıyor.
ekmek yediğin kaba sıçmaktır.