bugün

Daha çok nufus dairelerinde ,vergi dairelerinde olurlar.Birşey sorarsın cevap vermezler.işlem yapacagı yerde yanındakıyle laflar sanki sen orda yokmuşsun gibi.Suratları beş karıştır insanın dövesi gelir.çoğu zaman nefret edilen kişilerdir.
insanlarla uğraşmanın zorluğunu haftanın 5 günü yaşayan insanlardır.hak vermek gerek.
sigarasızlıkdan kendini kaybetmiş memurlardır.
memurların davranışlarını fazla abartmamak lazımdır, oraya giden herkes sizin gibi güleryüz gösterip güleryüz bekleyen insanlar olmayabilir. 7 den 70 e herkesle uğraşan memurlar için, sizin yaşadığınız o 5 dakikalık fatura yatırma işi bir ömür devam ediyordur. siz bile 5 dakikada orada kafayı yiyebilirken o adamlar ne yapsın ?
memuru köpek olarak gören siyasetçilerin eseridir.
geneli ptt mensubudur. amirlerine şikayet edince acaip tırsarlar.
Kasvetli bir binada,yıllarca aynı masa, aynı sandaliyede oturmanın verdiği bıkkınlığın insan sıfatına yansıması.Bilgisayarlı döneme geçilmesiyle çoğunluğu solitaire ustası olmuştur.Ancak uzun süre aynı oyunu oynamakta yeni bir sıkıntı kaynağı olup memurun asık suratını biraz daha asmasına vesile olmuştur.
sırtlarını devlete dayayıp, onun verdiği rahatlıkla, akşama kadar insanları ellerindeki kağıtlarla o masadan diğer masaya göndererek sersem hala getiren ucube insanlar. * Böyle insanları özellikle mi seçiyorlar diye bazen merak ediyoruz.
Tamam özel sektördekiler gibi, aldıkları talimatla akşama kadar, vara yoğa sırıtsınlar istemiyoruz ama, biraz orta yolu bulmalarını temenni ediyoruz.
(bkz: öğrenci işleri)

bas git, iş çıkarma başıma!
+ama ama öğrenci işleriydi burası
yürü git lan!
aaa nasıl suratsız olmasın. sıcacık yatağından kaldırıp sabahın köründe dikmişsin beyefendileri/hanımefendileri oraya. bir de utanmadan gidip rahatsız ediyorsun. hem işini yaptırıyorsun hem güleryüz bekliyorsun bu kadar da olmaz!
lafım suratsız memurlara: memur olmayı istemeseydiniz orda olmazdınız. devlet size vatandaşın işini yapın diye para ödüyor. eliniz ağır, en azından ağır ağır çalışırken vatandaşa insan muamelesi yapın.
benim bu insanlara görev yapma gibi bir zorunluluğum yok gibi düşünürler.halbuki aldıkları maaş 1,5 milyarın altında olan yoktur.bunları düşünmezler ay sonu gelsede maaşı alsak havasındadırlar.yata yata para kazanmak isterler.
torpilli güruhtur. işe girerken kendine verilen sözler yerine getirilmemiştir. işi az parası çok olan başka bir yere terfisi sağlanmamıştır. siz benim işimi görmediniz ben de sizin oyverenlerinizin işini görmem surat yaparım demektedir.
bunların çoğu eski memurlardır. zamanında kps olmadığı için dayısı amcası vasıtası ile girmiş memurlardır. arpaları bol geldiği için suratsızdırlar.
yanına yaklaşıldığında okuma gözlüklerinin üstünden bakıp 'ne vardı' diye soran amcalardır.
çoğu döner sermayeden nemalanmasına rağmen yine de negatif bir halleri vardır. hele kadın memurelerin her an insana dalacakmış gibi halleri yok mu? **
küçük dağları ben yarattım havasındaki burnu kalkık vatandaşlarla her hafta muhattap olmak zorunda kalan devlet memurudur.
memuriyetin yan gelip yatma yeri olduğunu düşünmelerinden kaynaklanmaktadır.özel sektörde olsa çoktan kıçlarına tekmeyi yemişlerdir.aldıkları para çoktur bile.kesinlikle daireye gidildiğinde katı davranılmalıdır. (bkz: deveye diken insana siken yaranir)
bunların suratsızlıkları ile ilgili de hemen şu yorum yapılır: "adamlar bütün gün burda. kaç çeşit insan gelip gdiyor ne yapsınlar?"

tamam da kardeşim bu adam bu işin böyle olacağını bilmiyorlar mıydı? madem işi sevmeyecek, yapmak istemiyor, yapma kardeşim. emin olsun ki onun yerine geçmek isteyen binlerce işsiz var bu memlekette.
bunlardan en gereksizlerinden biriyle dün anadolu medeniyetleri müzesi'nin bilet satış kısmında rastladım. turistik bir yer olmasına rağmen kadında sürekli bir negatif ruh hali, sürekli kurulan emir cümleleri ile bir patron havası vardı. bu durumun nedenini anlamakta cidden zorlanıyorum çünkü kimse kimseyi istemediği bir işi yapmaya zorlamıyor. zorluyorsa bile ben bunlardan en sonuncusuyum.
suratları dağıtılası insanlardır. bunların suratlarını düzeltmek için özel şirketlerde bir gün yada bir saat çalışmalarını izlemek gerekmektedir. *
onlari degil, hayati suclamak gerekir. ardarda gelen hayal kirikliklari, gerceklesmeyen beklentiler, tekduze hayat ezer gecer yuregini insanin. her sabah ise gelinir, sonra eve gidilir, sabah tekrar ise gidilir, gozler donuklasir, gulumsemek zoraki bir gorev olur, cogu zaman unutulan. insanlarin sizi sevmedigini, sinir olduklarini bilirsiniz de, hic ama hic siklemezsiniz. daha da suratsiz olursunuz, oyle gider iste.
bu memurlara bu işi yapmak istemiyorsan, mutlu değilsen yapma kardeşim diye sorgulması çok saçmadır bi kere. bunu söyleyen yazar hangi ülkede yaşıyor acaba diye insanını düşündürür. sanki önüne geniş bir iş yelpazesi serilmişte o bir vergi dairesinde evrak kayıt bölümünde kayıt memuru olarak çalışmayı hayal ettiği mesleği seçmiştir.

tabi yaptığınız meslek ne olursa olsun saçma sapan insanlarla süreklü muhattap olmak, ahmak bir şekilde başınıza müdür olanlarla uğraşmak, aylık olarak ankaraya bildirilmesi gereken bir listenin geçikmesinden dolayı, bakanlıktan arayan çaycıyla kavga etmek, milletvekilleri yeğeni diye gelip kendini tanıtan, kendi namlarına bir değerleri bulunmayan zibidilerle uğraşmak konuşmaktan bıktırır gerçekten.

-bu dosyayı ne zaman almaya geleyim
-dosyayı elden vermiyoruz kontrol bitince biz gönderiyoruz.
-ama ben müdüre söyledim.
-o zaman müdür gelsin versin

şimdi hergün böyle gereksiz gerilmeler yaşayıp sinilenen bir insandan bazen medet ummamak gerekir. aslında memurlar kadın gibidir, biraz şefkat ve alttan alma ile çicek gibi açılırlar.

(bkz: eski bir devlet memurunun gözlemleri)
25 yıl 180 iş günü günde 8 saatin dışa vurumudur. *
gerçek anlamda devlet işine ihtiyacı olmayandır.. emekli edilip maaş bağlanmayasıdır..
Büyük bir çoğunluğu babasının hayrına iş yaptığı izlenimi veren memurlardır. Hayır ben de memur çocuğuyum ama öyleleri varki ne aldığı paranın hakkını veriyor ne oturduğu koltuğun.

sanki babasının dükkanını işletiyor, gelen insanlara "bana mecbursun" imajı veriyor. eee tabiki özelleştirmelere karşı çıkar, o namussuz özelleşince de 2,5 bin lira mağışla kıçını devirip yatabilecek mi? yatamaz sözlük, yatırtmazlar adamı...