depremde toki binalarının yıkılmamış olması

görsel

(bkz: https://twitter.com/i/status/1624744800057434113)

perde beton yapmak çok mu pahalı? bunu neden tüm binalara şart koşmuyor devlet?

güzel bir tespit . fakat okuma yazması
olmayan mütayitler nasıl zengin
olacak ,hangi parayla mercedes alacak ??
belediye çalışanları maaşlarıyla mı geçin
sin ??? ankaradaki vekiller , bürokratlar
simit mi yesin ????
ayrıca 4 katlı ev olur mu ??? ev dediğin
7499 katlı olacak ....

Nurdağında söyleyin bunu da kolonları götünüze soksunlar.

detay ver advntst . neler oldu nurdağında ???

liberalist mantıkla inşa edilen liberal biçimde kendi belediyeleri şirketlerin kendi bağımsız denetçileri tarafından denetlenen ve imar affı verilen binalar insanlara mezar oldu. liberalizm bir kere daha çökük bir ideoloji olduğunu ispat etti, devletçilik güçlendi.

Kurgankt66'ya...

There is no spoon... bir nurdağ yok tabiri caizse.

Yıkılmayan kimi toki evleri ağır hasarlı dışardan baksan ayakta dersin sadece.

devlet denetimindeki binaların yıkılmaması olayıdır. keşke tüm inşaatları en azından yerel yönetimler doğru olarak denetlese. eğer tüm binalar tokinin mecburen yaptığı gibi şartnameye uygun hale getirilse bugün can kaybımız maksimumun maksimumu 5000 seviyelerinde olurdu. o da depremin direkt şehrin içerisinde karasal deprem olmasından ve çok yüksek şiddette olmasından. eğer binalar yönetmeliğe uygun yapılsa aynı deprem deniz altı depremi olsa bu sayı 500 ü ya geçer ya geçmez.

Beğen ya da beğenme:
- tünel kalıp sistemiyle yapılıyorlar, neredeyse tüm duvarlar betonarme perde veya boşluklu perde,
- yapı esnekliği ve kullanım esnekliği sıfır,
- kullanıcının konutu kişiselleştirmesi diye bir şey söz konusu değil,
- monoton bir tasarım anlayışı var ve çoğunda kalitesiz malzeme kullanılıyor ama,
- top atsan yıkılmaz, brüt beton.

Deprem bölgesindeyim...
En azından şunu net söyleyeyim...

Hiçbir yerde Kimse bu aq yerinden fay geçiyo mu geçmiyo mu bakmamış ya da siklememiş. Bir şekilde ruhsat izin vs vermişler.

Yapı denetimler özel ve sıkıntı biraz da burada.
1. Müteahhit firmalar yan kuruluş olarak yapı denetim firması kuruyor. Denetlenecek binalar yapı denetim havuzuna düşse de, “sen benimkini kontrol et, ben seninkini” mantığı işliyor.
2. Denetim firmaları arasında rekabet olduğunda ki mecburen var, birbirlerini ihbar ediyorlar. Olur olmadık her şeye ihbar sonucunda küçük firmalar piyasadan çekiliyor ve tekelleşme başlıyor.
3. Yapı denetim sisteminde küçük bir açık var. E devletten iki ikamet alabiliyorsun. Bu aslında, insanlar kendilerini yazlıkta da kaydettirebilsin gibi güzel bir düşünce ile izin verilen bir durum. Ama istanbul’daki emekli mühendis ikinci ikametini ardahan’a aldırıyor, diplomasını oradaki bir firmaya kiralayabiliyor. Genellikle sadece statik uygulama kontrolünde buna cesaret edemiyorlar, kalan tüm mühendislet kiralık da olabilir, böyle bir açık var.
4. Çok çok ilginç bir şey söyleyeyim, depremde kamu binaları ayakta kalıyor ya, #kamu binaları yapı denetim sistemine tabi değildir#. Kamu kendi işini gayet güzel çözüyor, “yapı denetim bağımsız olmalı, bu işten devlet ne anlar, özel sektör yapsın, iş imkanı doğsun” diye yırtına yırtına aldıkları özel sektör denetimi sonrasına durum ortada. Al sana özel sektör. Kamuda iş kaygısı yok, adam genel müdür de olsa kafasında “memur”. Maaşımı alırım havasında, eksik varsa söylüyor. Zaten karşısında koca kurum oldu mu, müteahhit vb. De şekle giriyor. Asla ve asla herhangi bir firmaya davrandığı gibi davranamıyor.

Nurdağı ve islahiyeyi örnek verecek olursam...

Ulan 60 yıllık usta yapımı ev yıkılmış hadi ona olur dersin de...
Bir kaç veya 3-5 yıllık yeni ve çok katlıların çoğu yıkilmış yıkılmayan da hal kalmamış.
Bir de milyonlar verdi insanlar bu evlere.

Mersedes alıyosun motorsiklete çarpınca perte çıkıyo, aynı hesap.

Halbuki yeni binalar deprem yönetmeliğine göre yapılıyor güya. Belediyelerin hesap vermesi lazım hangi parti oldugu önemli değil.

Toki binalarını aynı müteahhitler yaptığı için çürük çarık iş pek yapamazlar. Fayans düşse gelip yapmak zorunda olduğu için sonrasında uğraşmak istemez o yüzden sağlam olur.

toki normalde konutu ucuza sunabilmek için minimum maliyet mantığıyla hareket ettiğini düşünsem de binaların yapılacağı yeri depreme göre ayarladıklarını düşünüyorum.

farkındaysanız hiç şehir merkezinde toki yok.
nerede dağın başında, kayalık bir yer var tokiler orada.

bu zemin etüdünden dolayı bir şey olmadığını düşünüyorum.

Kahramanmaraş'ta 35 yıllık binaları yıkılmayan
yüksek mühendis konuştu: "Depreme uygun
olmayan kat yüksekliğine kim oy verdiyse
belediye başkanı ve meclis üyeleri şehrin
meydanında idam edilmeli."

https://twitter.com/aykir...?cxt=HHwWgIDQ7cfkvpEtAAAA

beklenen konuşma ....

tamamının betonarme olmasından kaynaklı.

işini kuralına göre yaptıklarını gösterir. Helal olsun TOKi.

TOKi'nin ucuza ev maliyet etme sebebinden dolayı çok kaliteli olduğunu düşünmüyorum.
Ancak dikkat ederseniz nerede bir dağ başı var tokiler orada.

Muhtemelen zemin etüdü iyi yapılıyor ve kâr düşüncesi olmadığı için (zemini boşver gidelim çarşıya en yakın yere yapalım demiyorlar) bina yapmaya en uygun yer seçiliyor.

Ben TOKi'nin kolay kolay tarım arazisi gibi ovalık yere 10 kat diktiğini görmedim. Olanlar da 3-4 katlı, aynı katta 4 daire şeklinde projelerdi.
Katı yüksek olanlar dağ başında muhtemelen kaya zemin üzerine yapılan tokiler.