bugün

sanki anneleri bu vatandaşları boğazın sularında doğurmuşçasına bir asalete sahiplerdir. hafta sonları alırlar kayıklarını küreklerini boğazda bir tura çıkarlar. ardından gün batımını izlerler ve ekmek arası balık yerler bu adamlar. ulan iç bölgelerde yaşayan milyonlarca insan nasıl yaşıyor?

sorsan istanbulun trafiğinden , kalabalıklığından, hava kirliliğinden, ekonomik sorunlarından şikayetçidir. ee abicim, ablacım git başka şehire. yok ben yapamam deniz olmayan memlekette derler. bildiğin artist. istanbul u venedik sanıyor.
''...muhakkak birileri beddua eder ve bir gün yolları ankara'ya düşer...''*
suda doğum yöntemiyle doğmuş olmaları kuvvetle muhtemeldir.
(bkz: denizin güzelliğini anlamayan mal)
özellikle rum, süryani, yahudi ve ermeni vatandaşlarımızdır.

deniz demek çok para demek, hayat pahalı demek, para demek...

para demek, ermeni demek, rum demek, süryani demek, yahudi demek...

buyrun oturun her deniz kenarı sizin, ne demek...

(bkz: istanbul da adalarda yaşayan nüfusun analizi)
bolu'ya gelip "ayyyyyy burası nasıl bir yeeeeeer?" diyen istanbulluların yaklaşık yüzde 95,78 ini oluşturur. hayır az sayıda olsalar anlıyacağım yine, üniversitenin yüzde 70,69 u istanbullu.
istanbul da yaşamamış insanın anlayamayacağı cümledir. trafiği vardır, insanları artık daha kötüdür belki, yağmurlar da sel de çıkabilir şehrimde ama yine de bir başkadır istanbul öyle kolay kolay vazgeçilmez şehr-i istanbul dan.
yalıda, konakta falan otursa, denize nazır bi ofiste çalışsa tamam dersin anlarsın adamı da, ulan kağıthane deresinin kenarında oturan, denizi ayda bir belediye otobüsünün içerisinden gören adam da ediyor bu kelamı.

(bkz: ağız tiryakiliği)
istanbul güzeldir. Deniz de güzeldir ama böyle bir şartlandırma insanı psikolojik bunalıma götürür...
Deniz yerine havuzla da idare edebilmeyi öğrenmelidir insan...
bir süreliğine denize kıyısı olmayan bir şehre taşındığında denizsizlikten ölecek olan istanbulludur. "ay ben denizsiz yerde yaşayamam" mış. e o zaman siktir git al ikametgahını siktir git.
bir tekirdağ'lı olarak benimde sıkça sarfettiğim sözdür. bende yaşayamam kardeşim. açarım mehtaba karşı rakımı yakarım mangalımı değmesinler keyfime. ne yapalım konya'da mı yaşayalım?
Anadolu'nun ücra köşelerinden istanbul'a gelip kendisini o metropolden sanan şahsın denizi olmayan şehirdeki kaprisidir.

Hele ankara'ya gelip dudak bükmüyorlar mı... allah yarattı demeyip gırtlaklayasım geliyor. Hadi istanbul doğumlusun diyelim. Sanırsın çocukluğun yalılarda, denize nazır geçti sanki.