bugün

türkleri denizlerle kaynaştıran ilk öncü, emir çaka bey olmuştur. çaka bey, selçuklu ordusunun gözüpek akıncı liderlerinden birisi olarak, türklerin savaşa savaşa batıya yönelik ilerleme sürecinde, 1078 yılında bizansa esir düşmüş ve istanbul'a gönderilmiştir. çaka bey, istanbul'daki esaret döneminde deniz ve denizciliğe karşı tutku derecesinde bir ilgi duymaya başlamıştır.

bizans imparatorunun 1081 yılında değişimi sebebiyle istanbul'daki karışıklıklardan yararlanarak kaçmayı başaran çaka bey, beyliğinin askerleri ile yeniden bir araya gelmiş; izmir, urla, çeşme ve foçayı alarak bu bölgede, diğer türk beyliklerinden oldukça farklı yeni bir beylik kurmuştur. emir çaka bey, denizci kimliğini beyliğin tüm kurumlarına yansıtarak, türklerin, artık rakipleriyle denizlerde de kıyasıya mücadele edebilecek bir duruma gelmesini sağlamıştır.

çaka bey, izmir'de o döneme göre modern sayılabilecek bir tersane yaptırmış ve tersane civarındaki bölgeyi deniz üs kompleksine dönüştürmüştür. bu aşamadan sonra gemi inşa faaliyetlerine geçilmiş; kürekli ve yelkenli gemilerden oluşan 50 parçalık ilk türk donanması 1081 yılında inşa edilmiştir. bu yıl, türk deniz kuvvetleri açısından son derece önemlidir. çünkü, 1081 yılı deniz kuvvetlerimizin kuruluş yılı olarak kabul edilmektedir. öncü denizcimiz emir çaka bey, 1081 yılında 50 parçadan oluşan ilk türk donanması ile egenin sıcak sularına yelken açmıştır. bu seyir sıradan bir seyir değil, tarihi şan ve şerefle dolu türk deniz kuvvetlerinin doğuşudur. bu seyir, 922 yıllık tarihi bir miras ve köklü bir geleneğe sahip olan türk deniz kuvvetlerinin akdeniz (ege denizi) ile kucaklaşması ve denizlerdeki rekabetin saygın bir oyuncusu olmasıdır. ilk türk donanması 1089 yılında midilli, 1090 yılında ise sakız adasını fethederek denizlerin dünyasına hızlı bir giriş yapmıştır.

türkler denizlerle tanışmış; onunla arasında gönül köprüsü kurmuştu. ancak, denizlerde dolaşmanın bir bedeli olmalıydı: 19 mayıs 1090 tarihinde karaburun ile sakız adası arasında kalan koyun adaları civarında çaka beyin donanması, bizans donanması ile karşılaştı. savaş kaçınılmazdı.

çaka Bey, istanbuldaki esaret günlerinden beri kendisini bu gün için hazırlamıştı: sınırsız bir uyum sağladığı denizin, insanın akıl ve yaratıcılığını harekete geçirdiğinin bilincindeydi. 17 çektiri ve 33 yelkenli olmak üzere toplam 50 savaş gemisinden oluşan donanmasını, seri taktik manevralarla ustalıkla sevk ve idare ediyor; düşmana en zayıf yerlerinden ard arda darbeler indiriyordu. bizans donanması ağır kayıplarla geri çekilmek zorunda kalmıştı.

ilk türk deniz zaferini, öncü denizci emir çaka bey sayesinde kazanan türkler, denizlere artık daha büyük bir umut ve güvenle bakmaya başlamışlardır. emir çaka bey, bu zaferinden sonra denizlerdeki kontrol sahasını genişletmiş ve donanması ile çanakkale önlerine kadar yaklaşmıştır. bizans'ın, emir çaka beyi durdurmak için kullandığı yöntem, tarihimizin çeşitli dönemlerinde ve hatta günümüzde de sık sık karşımıza çıkan, artık klasik olarak adlandırılabilecek bir nitelik taşıyordu: anadolu selçuklu sultanı 1. kılıç arslanı kışkırtarak, ona karşı kullanmak.

emir çaka bey'in 1095 yılında zamansız ölümü, yükselen bir değer olan türk denizciliğinin gelişim hızını yavaşlatmıştır. çaka Bey sadece usta bir denizci komutan değil, aynı zamanda bir deniz düşünürü idi. çaka Bey'in ateşlediği denizci yaklaşımın ivmesini kaybetmesi belki de, istanbul'un fethini 350 yıl gecikmeye uğratmıştır.
sabit bir çizgisi olan,onun dışına çıkmayan ve insanlardan "senden hiç beklemezdim" lafını duymayan,dengeli,ciddi,anlayışlı ve eğer bir yerde yanlış bir şey gördüyse,onu nazik bir dille özel mesajda ifade edecek kadar kibar bir sözlük yazarı.
çaka bey zamansız ölmemiştir. nizamulk 'un de katkılarıyla kılıçarslan tarafından bir yemek davetine çagırılmıs ve yemeğine zehir konulmustur. büyük komutan alparslanın sağ kalan en iyi arkadaslarından olan ersagun bey tarafından ilk tedavisi yapılsada kurtarılamamıstır. o donemden sonra anadolu selcuklu devleti, buyuk selcuklu devleti ile ilişkilerini kesme noktasına getirmiştir.
hala buraya entry girmedim diye kendisinden on bin yüz milyon baloncuk kere özür dilediğim yazardır. kendime ceza verdim ama. 2 tane fenerbahçe maçını üstüste izledim*. affetsin beni o da olmazsa allah affetsin.

yıkama yağlama bölümünü geçtikten sonra;

sözlüğün en sağlam yazarlarından biridir. bi o kadar da fair playdir. iyi ki buralardadır. ***
yazıları takip edilesi, vatansever yazar. yazım yanlışı yaparsanız uyarması muhtemeldir.
uludağ sözlüğe, bana bugüne kadar vermiş olduğu, farklı insanların düşüncelerin öğrenme, kendi düşüncelerini ifade etme, gülüp eğlenebilme ve ortak bir paylaşım yaratabilme fırsatlarından ötürü çok teşekkür ederim. herkese hayatında başarılar dilerim...
(bkz: bir yıldız daha kaydı)
alem göt olmuş sen dışarıdan bakıyon, e gel artık diye sitem edilesidir.
giden memnun değil ki yerinden
dönen çok oldu seferinden...

dizelerinden hareketle, kürkçü dükkanına geri dönmüş yazardır.
hoşgelmiştir, sefa getirmiştir. *
"denizci cakabey geri dönsün kampanyası" başlatmadan dönmüş yazardır. tekrardan hoş gelmiştir, bi daha gitmesindir bir yerlere..
(#98653) gibi bir entry yazarak ne kadar takdir edilesi bir insan olduğunu anlamamı sağlamıştır.
kendisini tanımam etmem ama anladım ki doğru dürüst insan ve yazar. saygılar olsun kendisine
gıda mühendisiymiş. aferin.