bugün

asi bir deniz, özgürlüğe giden tüm ırmakların döküldüğü..
çok gezmiş, çok görmüş yeter denilip öldürülmüş, yıllar geçmesine rağmen hala konuşulmasına anlam verilemeyen sıradan insan.
sıradan insan olmayan, işin de peşinde olduğu ideolojininde sadece a.b.d ve natoya karşı çıkmanın marifet olmadığını bilen büyük insan.
turkiye'nin anti komunizm akimlari etkisinde oldugu 70 ler doneminde yasamis amerikanin bu kadar icimizde olmasini icine sindirememistir.nitekim daha niceleriyle birlikte dar agacina gitmistir.son mektubu oldukca anlamlidir...
bugün * 60. doğum günü olan solcu öğrenci hareketi lideri. kendisini rahmet ve minnetle anarken, onu idam ettiren ve şu an yazlıklarında çürümekte olan örümcek kafalıları nefretle kınıyorum. onu idam ettirenler hiçbir zaman idam edilmeyecekler ama yataklarında çürüyerek ölecekler ve yıllar sonra nefretle anılacaklar.
parkasıyla da meşhurdur.
(bkz: deniz gezmiş parkası)
sitelerden birinde sormuslar; 28 subat size neyi hatirlatiyor? biri cevap vermis; 28 subat 1947 deniz gezmis'in dogumgününü...
-onun dogumundan önce karsi devrim coktan baslamisti. abd ile truman yardimi adindaki iliskiler ve imf'den alinan borclar sonucu yitirilen ekonomik bagimsizlik. gencliginde bagiracagi "bagimsiz türkiye!"

-28 subat 1949'da 2 yasindaydi. ilkokullarin dördüncü ve besinci siniflarinda din dersi okutulmaya basladi. cumhuriyet devrimleri adim adim geri püskürtülmeye baslamisti. gencliginde samsun'dan ankara'ya 19 mayis yürüyüsünde bunu halkina anlatmak icin cirpinacakti.

-28 subat 1951'de 4 yasindaydi. iktidar el degistirmis dp gelmisti basa. imf'i abd'si her yerindeydi vatanin. kore'de amerika ile omuz omuza carpisiyordu mehmetcik, baska bir ülkenin menfaati icin ilk kez görevdeydi. o yasta anlayamazdi, anladigi zaman en öndeydi bagimsizlik mücadelesinin.

-28 subat 1952'de 5 yasindaydi. türkiye nato üyesiydi artik. o yasta anlayamadi bunu da. anladigi an "nato'ya hayir!" diye haykiracakti. milli savunma bakanliginda yapilan aciklamada "bugüne degin kore'de 34 subay, 46 astsubay ve 1252 erin sehit düstügünü" dinledi radyodan. sehitin ölüm oldugunu gencliginde ögrendi arkadaslari teker teker öldürülmeye basladigi zaman yaninda.

-28 subat 1961'de 14 yasindaydi. 27 mayista sokaga cikan genc askerleri, yikilan iktidari ve fiskiran sol düsünceyi gördü ilk kez. o yasta sevmeye basladi bu düsünceleri.

-28 subat 1962'de 15 yasindaydi. talat aydemir ve ismet inönü'nün karsi karsiya geldigini ve tip'in kuruldugunu ögrendi gazetelerden.

-28 subat 1964'te 17 yasindaydi. talat aydemir ve fethi gürcan'in ankara cezaevinde idamini okudu gazetelerden. 8 sene sonra ayni cezaevinde onu ve arkadaslarini asacakti ayni kafalar.

-28 subat 1971'de 24 yasindaydi. liderdi. bagimsizlik bayragi elinde en önde kosuyordu.

- 28 subat 1972'de 25 yasindaydi. bundan sonraki her takvimin 28 subatinda 25 yasinda kaldi...

(ömer gürcan)
insanlari ayni seviyede tuttugu icin baskalarinin canini yakan halk kahramani, 24 yasina kadar yasayabilmis ve bu yasa kadar büyük isler cikarip, kendinden günümüzde bile söz ettiren kisilik, ölürken bile sözünün eri olup yaptiklarindan pismanlik duymadigini söylemesini bilen dürüst, unutulmayasi insan...
günümüzdeki ülkücülerin türkesi...
60 yıl önce bugün doğmuş,35 yıl önce öldürülmüş güzel insan...
göze göz, dişe diş mantalitesiyle ölüme gönderilmiş çınar. devletin başındakilerin kimi zaman ne kadar ilkel ve aldırmaz olabileceğinin en acı örneği. bazılarının uykularının kaçmasını dileyeceğim; ama biliyorum ki bu kimseyi geri getirmeyecek.
(#900655)
efsane isim..yaşasaydı bugün 60 yaşında olacaktı ve kim bilir bugünler için ne yapardı...
"Düşmesin bizimle yola
Evinde ağlayanların göz yaşlarını
Boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar."

diyip yola çıkan, Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkan ve hata yaptıkları birkaç konuyuda açık yüreklilikle kabullenen devrimcidir. Fakat Türkiye'yi emperyalistlere bağlayan ip Denizlerin boğazına dolandı.
guzellikler uguruna mucadele vermis adi gibi ferah aydin ve temiz bir insan.
koyunden sehire ilk okumaya geldiginde babasina yazdigi mektupta "baba, namazlarimi aksatiyorum, geri gelmek istiyorum." diyen, babasinin donmesine izin vermemesi sonucu kalan, daha sonralari bir mektup daha yazan ve bu kez "baba, namazlarimi kilamiyorum artik ancak cumalara gidebiliyorum, geri geleyim." diyen babasinin yine izin vermemesi sonucu kalan ve cok sonralari yazdigi bir mektupta "baba, artik namaz kilmiyorum, gelmekte istemiyorum." diyen genc devrimci...
son mektubunda şöyle bir cümle kurmuştur:

"önemli olan insanın ne kadar yaşadığı değil yaşarken neler yaptığıdır..."

bir kez daha tüylerim diken diken oldu. kendimden utansam da şöyle düşünüyorum; iyi ki ölmüş. ölmüş de sağ kalan arkadaşları gibi şimdi kapitalist düzenin çarklarından biri haline gelmemiş. iyi ki ölmüş de onu sonsuza kadar sevgiyle, saygıyla, gururla hatırlayabileceğiz onu.

rahat uyusun denizler...
fikirlerini paylaşmasam da davasının peşinde olan, birçok insanı etkileyebilen birisi olduğu için kişiliğine saygı duyduğum devrimci.
teröristbaşı abdullah öcalan'ın " davamın yolunu açan isimdi " dedikten sonra ne tür bir insan olduğunu anladığım tip.

" ben şimdi nasıl onların yaptıklarını inkar ederim, onlar davamızın başlangıcını yapan isimlerdi. hareketimizin mihenk taşlarından biriydi. ideolojilerimizin başlangıç noktalarıydı. onlardan çok şey öğrendim ".
"Öteden beri arz etmiş olduğum gibi, bu ülkede Anayasayı en fazla savunanlar bizleriz. Anayasayı ihlal edenlerse ortadadır. Anayasanın uygulanmasını isteyen gene bizleriz. Anayasayı uygulamayan yavuz kimselerse hâlâ ortadadır. Ve yine o kişiler bizim kellemizi istemektedirler!"

diyerek olaya son noktayı koymuş, kimin terörist kimin gerçekten vatansever olduğunu insanlara göstermiş adam gibi adam. atatürk'ün gençliğe hitabesinde bahsettiği gençlerden. tabi görmek istemeyenler vardır, orası ayrı... *

malesef ki ilerleyen yıllarda türkiye'deki devrim hareketi mensuplarının çoğu bu düsdurla hareket etmemiş, silahla, oraya buraya bomba koymayla halkın korunacağını sanan zevat devrim(ki buradaki kelime o ağızlara sakız olmuş "asmak kesmek kelle uçurmak" olgusu değil, halkın refahının, yaşam beklentisinin artması amacı güden eylemler bütünü ve sonucudur) denilen olgudan halkı soğutmuş, üstelik o lafa gelince insanlık suçu dedikleri terörü bizzat kendileri uyguladıklarının -ne hikmetse- farkına varamamıştır.

ne yaparlarsa yapsınlar, tek dileğim bu insanın ismini kullanmamaları, kendi maceracı ruhlarını tatmin etmek için giriştikleri "halka rağmen" eylemleri kamufle etmek için bu insanın adının arkasına sığınmamalarıdır.

(bkz: halka rağmen devrim devrim değildir)

edit: peki, zaten kenan evren de anayasayı süper uygulamış bir adamdı, hatta süper vatanseverdi, teröristleri çatır çutur doğradı, değil mi? milyon dolarlık villasını da zaten halk ona bağışladı, evet evet!
sadece bir insana verilen isimdir. büyütülmeye gerek yoktur...
Sıradan bir isim değilmiş devrimciymiş.. yani kendisinin devirme özelliği varmış. tabiki ölmeseymiş... öbür dünyada faliyetlerine devam edip etmediğini düşünmek lazım...
bugün katillere, soygunculara ve tüm adi suçlulara verilen cezaları gördükçe hak etmemişti denilebilecek birkaç insandan biri.
emperyalizme faşizme ve amerikan hegomanyasına karşı savaşan asi ruhlu bir insandi.
(bkz: insan)
köpeklere gökkuşağının renklerini anlatmaya çalişmişti eski dönemde.Onun boynumuydu darağacında asılan yoksa türkiyenin geleceğimi sorusunu sorduran ölümsüzleşen ölümü yenen nadir insanlardan biri.
şarkıda da dediği gibi birşeyler anlatmaya çalışmıştı bize. (bkz: hoşçakal kardeşim deniz)
http://tr.wikipedia.org/wiki/Deniz_Gezmi%C5%9F