bugün

erkin koray ın en enteresan parçalarından biridir.
erkin baba'nın en güzel şarkılarından biri

deli kadın sen hiç beni
anlamadın... anlamadın
sopa mopa kar etmiyor
taş kafana... taş kafana

öldüm desen yalan
kaldım desen yalan
hepsi yalan
dınınım
hepsi yalan....

aptal gibi
sapsal gibi
sevdin sandım
artık bıktım dertlerinden
çok usandım

çok usandım
her mahallenin bir deli kadını vardır herhalde. mesela bizim sokakta tek başına yaşayan 60 yaşlarındaki emine teyze gibi...pencereden dışarı bakar, bakarken sallanır, sallanırken hayallere mi dalardı bilinmez ama... peşimizden koşturup, çığlıklarla yıkadığı zaman sokağı korkudan altımıza işerdik. rahmetli oldu kendisi, zaten biz de büyüdük.
erkin baba'nın kendi tarzını yansıtan hoş şarkılarından biri. başarılı bir coverı için;

http://www.myspace.com/na...ideos/deli-kadin/51950379
deli ayten
Cumali Efrah ve Deniz Erkin'in söylediği parça.

Sözleri ise şöyle:

Her yanımda ağrı her yanımda farklı bir ah.. Sanki ziyan.. Sanki üşüyorum.. ben adını her andığında nefret uçurumundan düşüyorum.. Ellerim açık ve aşk denen alçak rüzgar hep beni düşürür. Ve bileklerim ne dersin? Gelir mi geri dersin bileklerimi kesersem? Anca benim kadar deliysen kesip anlarsın.. Ki bu aşkın değil ihanetin davası.. Hakim dostunu yıkayan hep bendim.. Çünkü kendine dikkat et diyenler kafana sıkıp gidenlerdir.. Bırakın gitsin, salıversin gelsin işkenceler.. Gırtlağımın ses tellerindeki tüm notalar adınla uyanırken sana bi gece daha iyi geceler..

Sen misin bakalım? söylesene deli kadın! Denemeye değer aşk. Sen misin bakalım? Söylesene deli kadın. denemeye değer aşk.. Elveda diyorum sana son yılımız dolmadan.

Başardın ittin, gözüme vuran yapay ışık sevginin gölgesi. Şimdi uzakta kendisi. Sorsan ona sevmiş mi benim gibi annesi? Şimdi ağrı bende. Gitmeseydim seni eğer alışmıştım sevgiye. Gözlerimin içinde ayrı bi sen arıyorsan sevgilim. Görmek için gökyüzüne bak bu gece. Yak hayat ışığımı. Senin mi dilinde? kalk bende sevgi dolaşımı mevcut. Sahte temiz ismi çaldım bu Deniz'i Erkin'le birlikte. Her gün doğan umutla beklerken ben seni. Gün olur bir aydınla. Bulamadığım sevgiyi neden başka erkekler arar masum dudaklarında?

Eh ben bir dinleyeyim diyenler içinse: http://www.youtube.com/watch?v=G8q_0zaoKjI
buffy the vampire slayer'dan willow'un; bir şekilde, bir sebeple* ölümsüzleşmiş olup 200 yıl sonra 8. sezonun 4. albümünün "zamanın oyunu" adlı bölümünde karşımıza çıkarken, o zamanın yeni yetmelerinin kendisine hitap etme biçimidir. yalnız bu sefer çok farklı, artık direkt fiziksel güçlerle ortalığın amına koyamıyor, daha pasif, tuhaf ve romanda da bahsedildiği gibi "güçsüz" bir willow mevzuu bahis. asıl güçsüzleşme sebebi zamanda oluşturduğu dalgacıklar olsa da aynı zamanda uzun bir süreç boyunca güçlerini anca kendi varlığını sürdürmeye yetirebildiğinden, ihtiyaç-güç nötürleşmesi neticesinde güçsüz düşmüş; ancak drusilla vari deli ama bilgece tavırlarıyla eski havalılığını koruyan kadınsı lezbiyen cadı. güç gider bilgelik gelir.
ayrıca 200 yıl genç halini ayakta sikmiştir. sadece gençliğini tanrıça** aracılığıyla kandırarak ve buffy'i geleceğe sürükleyerek değil; normal willow'un kabul etmekte zorlandığı "bir willow'dan daha güçlü ne vardır? -iki willooow!" gerçeğini okurlara bir kez daha kanıtlayarak.

not: ölümsüz dediysek, tabii ki öyle değil; vampir ölümsüzlüğü gibi: önemli bir yerlerine bir şeyler saplarsan ölür, kendi haline bırakırsan sonsuza dek yaşar.

şu ana kadar boyuna spoiler verdim ama şimdi, öznel olarak ve bölümün amacı olarak:
once more spoiler with feeling...
--spoiler--
cadımızın amacı belki de kendini öldürtmek ve kurtulmaktı o hayattan, bunu buffy'e yaptırdı. ne de olsa -onun kadar çok görüp, o kadar çok gidip gelirseniz... anlarsınız ki ölümle ilgili en önemli şey ölen kişi değil, onu kimin öldürdüğüdür. ölümünün bile en yakın arkadaşının elinden olmasını isteyecek hale gelmiş, ne de olsa en yakın arkadaşı. ölüm de olsa, onun elinden gelen herhangi bir şey... ya da alacakaranlık içindi bu ölüm, bir "ponpon kıza ne kadar acı çektirirsen o kadar güçlenir" vakası. ikinci olasılık daha mantıklı geldi. willow'un, en iyi arkadaşına karşı bu kadar bencil olacağını sanmıyorum, gider ayak kızın psikolojisini bozup onu arkadaş katili kılmak istemezdi herhalde, ya da bunu sadece kendisi için yapmazdı.
--spoiler--
entry 8. sezonun ciğerini bilmeyenler için anlaşılmaz oldu ama, daha net anlatılamazdı, üzgünüm.
görsel
dümdüz kadındır. hileye, oyuna ihtiyaç duymaz. sizden bir şey isteyeceği zaman herhangi bir ayak oyununa ya da hesaplamaya ihtiyaç duymadan ister. bir şeyi reddedeceği zaman da yine aynı düzlükte reddeder. ikna etmeniz imkansızdır, kimsenin dünyasının gücü onu ikna etmeye yetmez. zaman deli kadını mutlaka haklı çıkarır. para, pul, kariyer, kimlik, ulus, ev, mal, mülk gibi hiçbir sınırla işi olmaz. dünyanın neresinde görürseniz görün şıp diye tanırsınız. kahkahası tutsak değildir. gözyaşı sınırlı değildir. arzusu mahpus değildir. öfkesi prangalı değildir. hissettiği duyguyu, herhangi bir yerde ve mekanda, kişi sayısı fark etmeksizin pat diye ortaya koyar. sevecekse orta yerde sever.
istanbul üniversitesi edebiyat fakültesinden öğrencilerin kuruculuğunu üstlendiği üç aylık feminist edebiyat, sanat ve politika dergisi. aralık sayısında benim de bir çevirim bulunmaktadır.

https://www.facebook.com/delikadininkulubu
Pek eğlenceli, biraz da sitemli, hemen her şarkısı gibi boş bir erkin Koray şarkısı...

aptal gibi / şapşal gibi / sevdin sandım / artık bıktım / dertlerinden /
çok usandım