bugün

temel mantık yaratan kavramı temelinde duruma bilimsel bakıp yaratanın nasıl yaratıldığını açıklayaman bir inanç sistemi.
yaratıcı vardır ama insanları serbest bırakmıştır gibi bir savları var. tabi bunu karıştırıp deistim diyip yaratıcıyı dinle açıklıycaz falan diyen kendini deist zanneden ataistler de var aranızda ama bilenlere sesleniyorum.

din insanlara yol göstermek içindir, deistlerin ise hayata bakışını merak ediyorum.
başınıza kötü bir şey geldiğinde neden ben diye isyan edip neden intihar etmiyorsunuz mesela?
hayatta yaşamak için bir amaç nasıl bulabiliyorsunuz?
neden dünyaya geldik?
yaratan nedir, nasıl yaratılmıştır? ve seni yaratma nedeni neydi? gibi temel sorulara nasıl cevap verebiliyorsunuz.

bunları bi açıklayın da biz de rahat edelim. neden zorlayalım kendimizi.
Bariz şekilde bir yaratıcı, üstün ırk, enerji formu, insandan üstün bir varlık var yani.
Tanrı her şey olabilir. insan kendinin tanrısıdır aynı zamanda.
insanlar bu dünyaya hapishane olarak yerleştirilmiştir, insanların dünya için yaratılmadığı bir çok kez tez olarak sunulmuştur.

Dinler şirketler gibidir, tek amaçları para ve insan toplamaktır.

Doğdunuz yer neresi ise dininiz de odur.
Bugün Amerika'da doğsam Hristiyan, Hindistan'da doğsam Budist, Afrika'da doğsam Şamana tapacaktım.
Lafın özü, dinler insanları ayrıştırmak için uydurulmuştur. düşünün 7 milyar insan var, bunları nasıl bölüp ayrıştıracaksınız?

din bana bir yol göstermiyor. benim dinim vicdanımdır. şimdiye kadar ne bir kişiye zarar verdim, ne hırsızlık yaptım, ne tecavüz ettim, ne birinin kafasını kestim. bunları bana din emrediyor diye değil vicdanımdan ötürü insanlığın vermiş olduğu duygulardan ötürü yapmıyorum. dinlere inanmıyorum diye bu hırsızlık yapacağım, birini öldüreceğim anlamına gelmez.

geçen gün metruk bir binada işim vardı, işim bitti asansörle inmek için doğal olarak "0" a bastım ve ardiye gibi bir bölüme indim. Toplasan 2.5 metre bir oda pencere yok, hava yok, ışık yok, kutular kovalar v.s dolu içersi. tam bir korku filmi sahnesi gibi.

abartısız şu şekildeyim: http://www.expressionscha.../12/Dark_Room_by_ikiz.jpg

sonra dedim yanlış geldik dön asansöre, o da nedir? asansör çalışmıyor. neyse davrandım telefona gittiğim ofisteki bayanı arıyayım da görevliye söylesin asansörü yukarı çeksinler dedim. doğal olarak telefon çekmiyor! düşünün binanın en altında yer altındayım bir nevi. neyse dedim bekleyelim, ufaktan gerilmeye başladım, sonra kutuların kovaların üstüne çıkarak tavana yaklaşmaya çalıştım baktım bir sinyal geldi, hemen aradım kesik kesikte olsa bayana asansörde kaldığımı söyleyebildim ama görevli olmadığını söyledi.
dedim şimdi sıçtık heralde. içerde bildiğiniz hava azalıyor yani hava tükenecek. aradıktan sonra 25dk falan geçti ne gelen var ne giden var, ulan dedim burada mı öleceğim nedir? ölsem 1 ayda koku çıkarda belki duyar bakar biri diye düşünüyorum. o an harbiden yaşananlar gözünüzün önünden geçiyor, ölüme yaklaştığını düşünen insanlarda olurmuş psikolojik durum.

dedim bu iş böyle olmayacak, bu adam gelse bile nereden gelecek buraya, asansör direk bu kata iniyor ve hiç bir yerden ulaşma şekli yok. en son tornavida gibi bir şey buldum başladım duvarı kazımaya, 50dk falan oldu ufaktan sıyırmaya başladım.
lan dedim tornavida ile olcak iş mi bu sen nabıyorsun toplan kendine gel dedim. kendimle kavga etmeye başladım.
sonra filmlerdeki gibi asansörün üst kapağını çıkarıp tırmanma fikri aklıma geldi, lan sanki burası türkiye kapak falan yok sadece florasan var. o sinirle bir tanesine yumruk attım kırdım, iyi bok yedim ışık kaynağım da tükendi böylelikle.

sonra asansörü biraz incelemeye başladım, baktım enerji var ama asansörü yukarı çıkmıyor. sonra anladım ki mekanik bir arıza var, biraz bakındım kapının sağ alt kısmında çıkık kablolar var bir tanesi kopmuş gibi gözüküyor, biraz kurcaladım orayı, o kopuk kabloyu bilekliğimi çıkararak bağlamaya çalıştım falan, neyse baya bi uğraştım tabi nerdeyse 1,30 saat oldu en son asansöre bir daha bindim ve düğmeye bastım voila! çalıştı.

şimdi bunu niye mi anlattım? eğer ben dindar biri olsam allaha yalvaracak, dua edip bekleyecektim.
ben ne yaptım kendime çözüm yolları aradım ve başardım. şansım yaver gitmese belki de şu an ölmüştüm enerji haline geçmiştim. derler ya, ateistin olayı uçak düşene kadardır diye. o durumdayken bir kez olsun aklıma ne dua ne allah bir kez gelmedi. sadece bulunduğum durumu kabullenmeyip arayışlara girdim. oturup dua edip beklemeyi de seçebilirdim ama muhtemelen ölmüş olacaktım.

doğmadan önce neydik ki, öldükten sonra ne olalım? ben bu hayatta doğmadan önce yoktum ki, neden ölümden korkayım?
o yüzden şu kısacık ömrünüzden keyif almaya bakın diyeceği ama burası türkiye biz türkler için geçerli değil bu keyif işi.

yıldız tozundan oluşmuş olabiliriz, uzaylıların maden çıkarmak için kullandığı köle ırk olabiliriz, uzaylı bir çocuğun oynadığı bir oyunun için de olabiliriz, bir simülasyonun için de olabiliriz, beynimizde kurguladığımız dünyamız da yaşıyor olabiliriz, v.s v.s

topraktan yaratılmak, ol deyince olmak, allah ve şeytanın kapışması için dünyaya gönderilmek v.s
çokta mantıklı gelmiyor şu yukardaki maddeler karşısında.
(bkz: seks).