bugün

tüm sözlük yazarlarından özür dileyerek;
melis2yedi.
oğuzkağan->öküzkağan şeklinde nitelendirdiğimiz bir arkadaş olmuştu zamanında.
Turabi diye bir çocuk vardı bizim sınıfta, lisede. Hoca ona kalktığında, "oturabi" derdi. Bir nevi abi diyor lan çocuğa. Kıskanırdık keretayı.
hüseyin - koyayım da üst giyin.
(bkz: berivan)

dersane yıllarında ağlatmıştık kızı;

- ya senin adın neydi? panelvan mı camvan mı gibi bişeydi demi?
+ ya dalga geçmeyin bee
- yok lan berimuş, beribitlis gibi bişeydi.
+ aalıcam şimdi ama
- ya kanka dalga geçmeyin beritwo, berithree'yle.
ebru içtençakar.okuldan arkadaşımdı.
ecem ecem dön arkanı vercem.
(bkz: hoşgeldin harun abi)
muhittin atkılı. askerden arkadaşım değildi. bölükte ismini çağırırlarken duymuştum da pek bi gülmüştüm. komutan görünce de kendimi sıkıp gülmemek için damaklarımı ısırmıştım. çok yaşa muhittin. *
ersin, tokadımı yersin
eren- zıt erenköy.
recep bey
muhittin ne ettin ?
vidaları gevşettin.
hidayet; "milliyet, şöbiyet, hürriyet, cumhuriyet, sirayet, mirayet, lirayet, terayet, serayet..." diye türetilir de türetilir. Ya da benim hayal gücüm çok geniş.
ya bilmiyorum ama genellikle kemal ve adnan ismiyle dalga geçiliyor gibi geliyor. lisede kemal isimli arkadaşla öğretmenler hep ke-mall diye dalga geçerlerdi. bir de adnan vardı ki ednan diye söylerlerdi. olay bundan ibaret.

not: kemal ve adnan isimli arkadaşlardan tekrar özür dilerim. sadece örnek olarak verdim.
Şehime. sanıyorum açıklama yapmama gerek yok.
metin - ben koyim sen tepin...
Mustafa
Mısır Kafa
Neden sıçtın bizim dama?
Dam senin malın mı?
Eşek senin karın mı?
'Osman; osuruğuna düşman' derlerdi bir ara.
edit: Osman'ların nasıl osurduğuna şahit olmadım valla, ama kendisi bile düşmansa vardır bir bildikleri.
edit 2: Evet bir Osman varmış online olan, gecikmedi aşağılanmamız.
yiğit= yiyik (sakın çocuklarınıza koymayınız bu isimleri, yoksa çocukların psikolojisi bozuluyor.)