bugün

hang, halka hesap verecek? adama yolsuzluk soracaklar camii yaptı diyecek.

adama fetöyü soracaksın yol yaptık diyecek.

adama şaibeli seçimleri soracaksın. cehape zihniyetini bu ülkeden sildik diyecek.

sonuç? aklanır %70 tekrar seçilir.

cahil toplumlarda demokrasi uygulaması en imkansız yönetim biçimidir.

bunu sadece ben değil platon'da söylüyor.
bazen düşünüyorum yeni bir sistem getirsek;

500 kişilik cumhuriyet senatosu olsa. 300'ü seçilse milletvekili seçer gibi.

200'ü de üniversitelerce rektör seçilir gibi seçilse.

sonra bu 500 kişi 2 yıllık olarak konsül seçse arasından.

bu konsüller görev süresi bitimi halka hesap verseler.

senato seçimleri 4 yılda bir yapılsa.

başkanlıktan milyon kat iyidir. en azından halka hesap veren yönetim gelir. şimdi bırak hesabı, yazdığımız haklı yorumlardan korkarak yaşıyoruz.
Milletvekili sayısı 450'den 550'ye çıkacağına cumhuriyet senatosu yeniden açılsaydı daha kazançlı olacaktık belkide!
Tabi senatör ve kontenjandan senatörleri olmadan.
okumuşlar meclisi diye de anlandırılan bu meclis 1961 ile 1980 yılları arasında çift meclisli sistem yürürlükteyken, tbmm nin üst meclisini oluşturan yasama organıdır.

senatoda yer almak için 40 yaşını doldurmuş olmak ve yüksek öğrenime sahip olmak gerekiyordu. hükümet, senatoya karşı sorumlu değildi. senato güven oylaması da yapamıyordu. ayrıca gensoruyla hükümeti düşürme yetkisi de yoktu.

1980 tarihinden sonra tekrar tek meclisli yönetime geçilmiştir.
başkanlık sistemi olmadan da açılması yapılabilecek bir sistem. ancak meclis'in aksine demokratik bir yapıya kavuşması için 4 partili bir sistemi olabilir. senato için ayrı seçimler yapılır.
Örneğin senato'yu 200 kişilik düşünürsek , 2 gün seçim yapılacak. Birinci gün A grubu 1. ve 2. seçimleri , ikinci gün B grubu 1. ve 2. seçimleri. iki grup içerindende 1. partiler mecliste %35 (70 delege) ile temsil edilirken 2. partiler %15 (30 delege) ile temsil edilecekler. Örneğin;
A Grubu
1-) Merkez Sağ (Demokrat Parti)
2-) Aşırı Sağ (HEPAR)

B Grubu
1-)Merkez Sol (DSP)
2-)Aşırı Sol (iP)

sonuçta meclis-senato arası güçler ayrılığıda yapılabilir. böyle bir bölünme ile herhangi bir partinin senato içerisinde diktatörlük yapmasıda engellenecektir. A ve b grupları iki ayrı gün seçimle belirlenir , böylece 2 günlük bir seçim yapılır.

not : örnek olarak verilen partiler bilinçli olarak değil meclis dışı , baraj altı partiler olarak verilmiştir. yani bunların şu anki siyasi durumda senato olsa bile senatoya giremeyeceklerinin bende farkındayım.
(bkz: yarı başkanlık sistemi)
şu an hala yaşadığını düşünüdüğüm yapılanmadır. hani şu diyorlar ya derin devlet falan...
işte onların hiç birisi yok aslında öyle bir şey yok...
onlar sadece milleti oyalamak için oluşturulmuş kavramlar.
burada uygulama ve amaçlar zaten aynı ve tamamen işliyor.
bakılması gereken yer TBMM'dir. yani o kurum kapandı ve halkın seçtiği meclisin içine katıldı.

buradan şöyle basit bir soruya verilebilecek bir cevap olayı daha da aydınlatacaktır.
halkınız milletvekili seçimlerinde kendi seçtikleri vekilleri mi yoksa parti başkanlarının seçtikleri vekilleri mi seçmekte?
bu seçim yapılırken kriter nedir?
senato kriterleriyle aynı, buna ek olarak çıkara uygun düşen herkesi milletvekili olabilir.
parti vekili seçer ve halk destekler...
bazı bölgelerde halkın desteklediği vekil seçildi gibisinden ayak oyunlarıyla sistem yine işlemektedir.

şimdi buradan bu adamlar kim diyeceksiniz?
ilkokul mezunlarını, temelden fakir olanları ayırın geri kalan hepsi senato zihniyetinin ürünüdür.

bu yanlış mı? doğru bir uygulama ama bu seçtirilen insanlar ne iş yapıyorlar,
kimin değirmenine su taşıyorlar,
kime hizmet ediyorlar.
biz halka hizmet ediyoruz diyenleri geçelim lütfen...
amerika'ya hizmet ediyorlar diyenleri de geçelim lütfen...
çünkü o tren çoktan kaçtı Amerika türkiye'yi zamanında kullandı, hala kullanmaya devam ediyor,
otomatik olarak her işimizde Amerika'ya hizmet ettiğimizin bilinmesi gerekir.

bu konunun üzerine daha fazla eğilerek ilerleyen zamanlarda ek geçilecektir.
2007 deki cumhurbaşkanı secimi ve yasa düzenlemesi ile artık cumhurbaşkanını halk sececek. Yani turkiye 12. Cumhurbaşkanını halka sectirecek. Iste bunun adı yarı-başkanlık dir. Turkiye 2014 de yarı başkanlık sistemine geçiyor. Yarı başkanlık sisteminde cumhurbaşkanı, güç olarak artık hükumetten üstündür. Hatta abartisiz söylüyorum ABD başkanının yetkilerini 2 ye katlar. Cunku hükumeti feshetme vb yetkileri iyice sağlama alınacak.

Cumhurbaşkanının güçlü oldugu bir yarı başkanlık sisteminde bir de senato olmazsa olmazdır. Dünyada en büyük örneği Fransa olan bir sistem bu. Senatonun gücü millet Meclisi'ne göre daha azdır. Güçlü olan halkın secimidir. Ve 2014 cumhurbaşkanı secimi sonrası bir anayasa değişikliğiyle (hatta suan hazırlanan yeni anayasada bile olabilir) senato meclisi yeniden hayata geçirilebilir.

Recep Tayyip Erdoğan in başkanlık sistemi hayranı oldugu ortada. Başkanlık sisteminde temsilciler meclisi senato anayasa mahkemesi (supreme court) ve başkanlık makamı vardır. Ülkemize bakarsak buradaki eksikler senato ve başkanlık makamidir. Kısacası ülke olarak 2. Bir cumhuriyet senatosuna hazırlıklı olmakta fayda var.

Sistem olarak yine darbe yönetiminin sağladığı yetkilerde ve metodda olacağını düşünüyorum. Anayasa mahkemesi üniversite öğretim görevlisi duayen gazeteciler eski paşalar emekli cumhurbaşkanları ve siyasetçilerin de dahil olabileceği bir meclis bekliyorum.
ingiltere'deki Lordlar kamarası'na özenilerek kurulmuş gibi gözükse de aslında amerika'daki sistem esas alınarak kurulmuş senatodur. 19 yıl boyunca yürürlükte kalmıştır. 80 darbesi sonucunda Cumhuriyet senatosu ile millet meclisi eskiden olduğu gibi birleştirilmiştir.

senato 3 çeşit üyeden oluşmaktaydı:

*150 kişilik birinci grup halk tarafından seçilmekteydi.
*15 kişilik ikinci grup doğrudan cumhurbaşkanı tarafından seçiliyordu.
*üçüncü grup ise tabii senatörlük adını almıştı. bu kontenjan ise milli birlik komitesi başkan ve üyeleriyle, eski cumhurbaşkanlarından oluşmaktaydı.

birinci grubun görev süresi 6 yıldı. ancak seçimler 2 yılda bir yapılıyor ve her seçimde senatonun 1/3'i yenileniyordu.
ikinci grubun üyeleri de 6 yılda bir seçiliyordu.
üçüncü grubun üyeleri ise ömür boyu görev yapmaktaydı.
emekli generallerin genelkurmay karargahından sonraki ikinci durağı. asker-siyaset ilişkisini doruk noktasına çıkartan üst meclis.
1961 anayasası'nda meclis kararlarını onayan bir nevi seçkinler meclisi, üst meclis.

(bkz: lordlar kamarası)