bugün

Cumhurbaşkanı adayı olması kuvvetli ihtimal olan başbakan erdoğan'ın istifa edip etmemesiyle ilgili sorunsaldır.

Milliyet yazarı Melih Aşık, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olması beklenen Başbakan Erdoğan'ın hukuken istifa etmek zorunda olduğunu söyledi. Seçimlere katılan kamu görevlilerine istifa zorunluluğunu hatırlatan Aşık, Erdoğan'ın buna istisna sayılamayacağını iddia etti.

işte Melih Aşık'ın yazısının ilgili bölümü:

Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu’na göre adaylığı kesinleşen kamu görevlilerinin istifa etmesi gerekiyor.

Kanunda hakimler, savcılar, öğretim üyeleri gibi meslekler sayılmış... Ancak milletvekili ve bakanlar ayrıca sayılmamış. Vural Savaş, Atilla Kart gibi hukukçular Meclis üyelerinin de kamu görevlisi olduğunu, Başbakan aday olduğu takdirde görevden istifa etmesi gerektiğini vurguluyorlar.

Buna karşılık Burhan Kuzu gibi AKP sözcüleri Başbakan’ın istifa zorunda olmadığını iddia ediyor. Düşününüz ki... Başbakanlık’ta bir düz memur iseniz, seçim kampanyasında kamunun imkânlarını kullanmamanız için görevden istifanız gerekiyor. Ama Başbakan iseniz istifanız gerekmiyor... Böylesi mantıksızlığı bir kuzu bile kabul edebilir mi?

Hatırlarsanız yerel seçimler öncesinde belediye başkanlığına aday olan bakanlar, yasada açık hüküm olmamasına karşın, doğrusunu yaparak etik gerekçeyle istifa etmiş, Başbakan da o gerekçeyi yerinde bularak istifaları kabul etmişti. Hatta istifalarını Başbakan istemişti.

Başbakan 12 Temmuz’da adaylığı kesinleştiği anda görevini bırakmalıdır...

CHP ve MHP de konuyu bir zahmet şimdiden gündeme getirmelidir.

kaynak: oda tv
akp nin hukukçu milletvekilleri istifa etmesine gerek olmadığı yönünde görüş bildiriyor. ysk da istifa etmesine gerek olmadığını söyledi. chp ise başbakan ın istifa etmesi gerektiğini, diğer adaylarla eşit şartlarda seçim kampanyasını sürdürmesi gerektiğini savunuyor. hatta kemal kılıçdaroğlu dün bir açıklamasında istifa ederse ekmel bey kesin kazanır gibi şeyler söyledi. yani başbakan ın istifa etmeyeceğini biliyor. istifa ederse kazanamaz kazanabilmesi için istifa etmemesi gerekir gibi şeyleri ima ediyor. kemal beyin her zamanki tarzı işte*.

sorunun çözümü başbakanlığın kamu görevi olup olmamasıyla alakalı. eğer kamu göreviyse istifa etmesi gerekiyor kanuna göre. ama kamu görevi değil dersek o zaman istifa etmemeli.

benim kanaatim istifa etmesi gerektiği yönünde. nitekim hem seçim sürecinde devletin imkanlarını kullanmaması hem diğer adaylarla eşit şartlarda yarışması eğer seçimi kazanırsa istifa etseydi kazanamazdı gibi bir algı oluşmasına fırsat vermemesi için istifa etmeli.

chp için de üzülmüyor değilim tüm umutlarını başbakan ın istifasına bağlamış durumda. chp nin durumunu özetlemesi açısından bu görsel faydalı olacaktır.
görsel

edit: eksileyenler başbakanın istifa etmemesi gerektiğini savunan akp liler sanırım. ulan akp liler kurtulamadık sizden.
bizim verdiğimiz paralarla devletin imkanlarını kullanıp propaganda yapmanın kötü olduğunu düşünen her insanın, evet istifa etmesi gerek şeklinde düşünmesidir.

gene her yerde dolaştırıp otobüsleri bağıttıracak kendi ismini. *
elinin altında harcadığının hesabını vermediği bir para varken etmesi gerekir. örtülü ödeneği seçim yatırımı olarak kullanabilir ki eminim kullanır bu başbakan.
Cumhurbaşkanlığı seçim kanununun 11. Maddesinin birinci fıkrasında "Cumhurbaşkanı adayı gösterilen hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri, kamu kurumu ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, belediye başkanları ve subaylar ile astsubaylar, siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar, kamu bankaları ile üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar, aday listesinin kesinleştiği tarih itibarıyla görevlerinden ayrılmış sayılır…” hükmü yer alıyor.

demek oluyor ki, en yüksek kamu görevlisi olarak istifa etmesi hem yasa hem de etik bir mecburiyettir. ama kendisi bu iki unsuru işine geldiğinde uyar, gelmediğinde uymaz. sorun da buradadır.

ancak şu var ki, yasaya ve etiğe aykırı davranışın yaptırımları bir gün gelir o kişinin karşısına çıkıverir.
millet yerse etmez,
ama bizim milletimize bağlı herşey, bakarsın bu sefer yemez.