bugün

en yoğun beslediğim duygudur, mesleğimin gerektireceği dersleri göreyim ne işim olur coğrafyayla dedirtir.. insanı mahveder, çok konu vardır ve o konularında alt başlıkları bol bol bulunur. birini ezberlersin diğerini unutursun. (bkz: yeter be)
Sayısal öğrencisi için bastırılmaz bir duygudur, birde öğretmeniniz klasikci soranlardansa, çeşitli fanteziler kurdutturur.
Doğru bir önermedir. O kadar ezberi kafamda tutmaktansa salıveririm gitsin mına koyim.
matematik sever bir bünyenin kabullendiği durum.
cok zevklı bır derstir halbuki. ülkeler cografyası, dünyanın enbüyük bilmem nesi tamamıyle doga yapımı şeylerdir, topografya, ülkelerin saatlerini hesaplamak. güzeldi be.
biz coğrafyacılar için ekmek kapısıdır. çünkü bu ülkede avukat olmak için matematik yapman gerekir, tıp okumak için tarih coğrafya çözmen gerekir.

coğrafya derslerinden bol bol kaçın da biz de hippilere özel ders verelim. 3-5 kuruş kazanalım.
işin içine matematiksel işlemler girdiğinde kaçmanıza sebep olan durumdur.
dersten anlamamayı beraberinde getirir. normal kafayla girdiğiniz sınavda bile: "labrador" adlı soğuk su akıntısına "lampard" cevabını verebilirsiniz. *
Sayısalcı olarak çok doğal olarak gördüğüm bir durum . Tarih Coğrafya eşit ağırlık ve sözelcilerin işi olmalıdır. Herkes kendi alanı ve kendi işiyle ilgilenmeli .