bugün

bir röportajında şöyle demiştir.

"Utangaç ve sessiz bir çocuktum ama benim bile zamanım, benden büyük çocukları dövmekle geçiyordu. Bir korkaklar nesli yetiştiriyoruz. Dayak atan ya da yiyen çocukları hemen psikologlara götürüp sorunları ne öğrenmeye çalışıyoruz. Bizim zamanımızda zorbalık edenleri ilk önce kendin dövmeye çalışırdın, olmazsa ondan dayak yiyenlerle toplanıp beraber döverdin. Ezilenler her zaman ezenlerden fazladır, biz de bu sayı avantajını kullanırdık."
görsel
görsel
good bad & ugly, dirty harry, million dollar baby ve mystic river gibi bir çok şahesere imza atmış oyuncu, yönetmen.
back to the future 3(geleceğe dönüş) de cılgın genç marty'nin 1885 yılında kullandığı ad.marty geçmişe gider ve adını sorarlar ona o da clint eastwood der.
western denince akla gelen ilk insandır. gençliğinde ne karizmatikti be.

görsel
görsel
görsel

pançosuna kurban.
ne is olsa yaparim ayagiyla gittigi mgm stüdyolarinda sans eseri bir yönetmen tarafindan kesfedilen ölümsüz aktör.en büyük özelligi sanki aykakkabisi vuruyormus ta hafif aci cekiyormus izlenimi veren gülmesidir.
görsel
sinemanın gördüğü en büyük ikonlardan biri, spagettilerin "blondie"si ve çürümüş san fransisco sokaklarının "harry"sidir. neredeyse boş filmi olmayan aktör zamanla yönetmenliğe de el atmış ve "unforgiven" la da oscar'a kadar uzanmıştır. (sonrasında aldı mı bişey imedebelemek lazım, bilmiyorum) sergio leone westernlerinden sonra çektiği 1971 yapımı "dirty harry" ile gelmiş geçmiş en sert, en maço polis dedektifini oynamış ve akabinde benzeri defalarca çekilecek filmlerin önünü açmıştır. 70'ler boyunca bir "harry"e takılıp, bir de western çeken üstadın bu dönemde yaptığı "outlaw josey welles", "high plains drifter" gibi westernler gerçekten de çok başarılı filmlerdir. bu filmleri seyreden sıradan bir ademoğlu için bir daha hiçbir kovboy, clint kadar karizmatik olamayacaktır. (arada "eiger sanction" ve "beguiled" gibi farklı ve düzgün işlere de imza attığını unutmamak gerekir) 70'lerde hemen her filmiyle iş yapan aktör seksenlerle beraber bir miktar çaptan düşse de, doksanlarla beraber ve özellikle "unforgiven"la yine kendisinden bahsettirmeyi başarır. bu filmle hem kendisiyle, hem de western türüyle çok saygılı bir şekilde hesaplaşır aynı zamanda. (zaten artık oyunculuktan çok yönetmenlik yapmakta) karizmatik aktörler kuşağının hala ayakta kalan bir kaç çınarından biri olan eastwood'un bir diğer farklılığı da çağdaşları olan steve mcquenn, james coburn ya da charles bronson gibi döneminin en sevilen erkek aktörleri arasına girmesi fakat onlardan bir adım öteye de geçip sonraki kuşağın birkaç kahraman ve tiple yarattıkları efsane bileşenini çok önceden yakalamasıdır. (sly'ın rocky ve rambo'su, arnold'un conan ve terminatör'ü varsa, clint'in de "blondie" -ya da isimsiz kovboy diyelim biz ona- ve "kirli harry" si vardır.

hatice bir yana, diyeceğim şudur ki, otuzuna gelmiş bir erkeğin arşivinde en az iki düzine kadar clint eastwood filmi olmaması sadece gafletle açıklanabilecek bir durum değildir.
başkan olur diye beklenen ama olamayan amcadır. kirli herry filmi kayda değerdir.
tam da yakında ölüp gider bu adam bir daha da kovboy filmi izlenmez olum diye hayıflandığımız bir dönemde adam beynine estetik yaptırıp yönetmenlikte de hızlı silah kullandığını kanıtladı. hem de ne kanıtlamak. artık oscar ödülleri ikiye ayrılıyor. clint'in çektikleri ve diğerleri.
(bkz: perfect world)
(bkz: mystic river)
(bkz: unforgiven)
(bkz: million dolar baby)
iyi, kötü ve çirkin deki iyidir. *
gorillazın menejeridir.
kendisi yönetmen değildir.
oyuncu değildir.
senarist değildir.
yapımcı değildir.
bunlardan hiç birini clint eastwood için kullamazsınız çünkü o "hepisidir". tamamen bi "sinema adamıdır".