bugün

rodos a kadar yüzeceğine dair herkesin önünde söz verirsin. tutmazsın.

bizi telekulak dinledi dersin. telefonunu kapamazsın.

din ve devlet işlerini en çok sen ağzına alırsın.

bugune kadar bu ülkeye bir çivi çakmamış bir başkan ve onun garip havarilerini takip edersin. bide eline ne hikmetse önder atatürk, ve şehit kanı ile boyanmış eline diline yakışmayan şeyler alırsın.

önce adam olman gerektiğini siyasetciliğe tercih etmelisin.

ki demokrat bir chp li olasın...
(bkz: parti içi demokrasi) chp de demokrasi anlayışı olmadığı için ele alınamayacak anlayış. (bkz: mustafa sarıgül) anla*
demokrasi denen şeyi herbirimiz sanırım farklı algılıyoruz. aksi durumda zaten böyle bir başlık açılmazdı. en azından gerek duyulmazdı.
fakat yinede chp nin bu konuda özgünlüklerinin olduğunu söylemek zorundayız. zira uzun yıllar bu ülkeyi tek başına yönetmiş bir parti. bu tek başınalığın daha sonraki süreçlerde getirdiği olumlu ve de olumsuz alışkanlık ya da geleneksel yanları görülür.
eğer çok partili hayata geçişi demokrasinin kendisi olarak tarif edip orada kalıyorsak, eksik bir demokrasi anlayışımız var demektir.
bizim standart bir demokrasi yelpazesi çizip, bu çizgide olan siyasi partileri saymamız gerekiyorsa, malesef bütün siyasi partilerimiz sınıfta kalır. asla ve asla birinin diğerinden bu konuda iyi olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir.
bunun için örnekler vermeye bile ihtiyaç duymuyorum. zaten yeteri derecede mizah konusudur.
aslında bu göstergeler bu ülkenin demokrasi anlayışı ve kültürünü ne kadar içselleştirdiği ile doğru orantılıdır.
demokrasi'nin temel şartlarından biri "toplumsal sözleşme" dediğimiz anayasanın kendi oluşumundadır. bu ülke halen bir darbe, bir dikta, bir cunta ya da faşizm olarak tarif edilen 12 eylül anayasa'sı ile yönetilmektedir. yani toplum sözleşmesi denen şey toplumun ve devletin taraflarınca yapılmış bir anlaşma değildir, tam tersi toplumun bir kesimine dayatılarak ve zorlanarak kabul ettirilmiş bir anayasadır.
anasının bu hallerde olduğu durumda, onun danalarının doğru bir demokrasi anlayışları ve kurguları olmasını beklemek biraz ayıp kaçar zannımca.
ancak bunun kusurunu bu danalarda aramak yerine, öncelikli olarak bu toplumun bireyleri olarak kendimizde aramak ve hesaplaşmak zorundayız.
ha ondan sonra chp nin ya da mhp nin, ne bileyim diğer tüm partilerin eksilerini sorgulama hakkını kendimizde bulabiliriz. aksi halde yapılanın, havanda su döğmek olduğunu söylemek bile bile az kalıyor.
halkın tamamının özgür iradesinin kemalist diktatörleri desteklemekte anlaşmaya varacağı zamana kadar kemalist diktatörlerin demokrasiyi ikame etmesidir.

önce eğitim sonra demokrasi ya da çobanın oyu ile mankenin oyunun eşit olması gibi itirazcı argümanlara da sahiptir.
yıllardır tartışılan ancak ortak bir fikrin oluşmadığı bir anlayıştır.
şu şekilde işleyen sistemdir: iki arkadaş bir konuda anlaşmazlığa düşerler. biri diğerine "gel kura çekelim, eğer kura bana çıkarsa benim dediğim olur, sana çıkarsa senin dediğin olur" der. diğeri de kabul eder. sonra kura çekerler. kura laik olanın lehine sonuçlanınca sorun çözülür ve laik olanın dediği olur.

daha sonra bir gün yeniden bir anlaşmazlık başgösterir. iki arkadaş yine kura yöntemini uygulamaya karar verirler. bu kez kura laik olanın aleyhine sonuçlanır. fakat laik, kura yönteminin aslında demokratik olmadığını ileri sürerek kura sonucunu tanımadığını söyler.

sonuç: demokrasi laik olanın işine geldiği sürece sorun yoktur, işler demokratik çerçevede yürümektedir. ne zaman ki demokrasi laik olanın işine gelmez, o zaman laik, demokrasi dincilere çalışıyor demeye başlar. (bkz: demokrasinin dincilerin işine gelmesi)

özlü sonuç: gel kura çekelim ama kura sana çıkarsa kurayı tekrarlarız.

(chp'linin kendini laik olarak tanımladığı varsayılmıştır.)
her partinin demokrasi anlayışı gibidir. biraz kendine yontulmuş...

(bkz: bindirilmiş kıtalar)
bana oy vermemenizin nedeni aptal olmanız, akıllı olsanız verirdiniz.
cumhuriyet senindir, kimseyle paylaşma ( nasıl olcaksa )
laiksindir sen , herkesin inançları senden sorulur ( ama senden başka kimse din konuşmaz )
atatürk seversindir, hiç kimse senin kadar sevmez ( ama atatürk seni sever miydi? tartışılır. )
bayrağını seversindir, bayrağın sopası ........ ( şehit kanıyla politika yaparsın )
milletini seversin, çok aydınsındır ( karşılıksız bir sevgidir, bu millet seni bir kere bile sevmemiştir )

bence chp li olup bu saçmalıkları yaşamaktansa,

milletini gerçekten sevip, bayrağının tarihini bil
atatürkü sev, fatih sultan mehmet'i de unutma.
laik ol ama kimsenin dinine karışma.
cumhuriyet ve rejim konusuna gelince, değişmesin evet böyle iyi!

-cumhuriyet elden gidiyor, cumhuriyet değişmesin, o bizim
-değişmesin tamam, geri zekalı, kim diyo değişsin diye
-... sen demiyon mu?
-hee annen!!!
laik(tam olarak ne demekse?insanlar laik olur mu ki?), ve gücünü kurumlardan alan insanların demokrasi anlayışıdır.nedense hep zengin ya da iyi halli olurlar ve başörtüsüne acayip gıcıktırlar.
sivil bürakrasi + asker
laiksen demokratsın, değilsen iran a git.