bugün

ölümden sonraki sonsuz hayatını cennette geçireceğine inanan, kendine bu konuda güvenen yazarlardır. Şahsen ben öyle hissediyorum, ne bileyim? çok iyi bir insanım lan ben, kesin giderim herhalde.
bence ahirete inanan insanların yüzde 99'u böyle düşünüyordur. cehenneme gideceğine kesin olarak inanan kendini kandırıyordur.
umut eden yazarlardır. bunca günah affedilir mi bilinmez dolayısı ile umut etmekten başka bir şey gelmiyor elden.
ben cennete gider miyim bilmem ama şu kendini müslüman tanımlayan çomarlar çok pis bir yere gidecekler.

ve onların cehennemi benim cennetim olacak.

ne güzel söz yazdım lan...?!?
ben cennetten umudu kestim, cehennemi hak etmeye uğraşıyorum.

gidiyorsak 3-5 kıytırık günahtan gitmeyelim bari amk, ağır günahlardan gidelim ki içeride bizi iyi agirlasinlar, namimiz yürüsün.
Cennet varsa giderim hem de vip' ten.
Amma ve lakin arada cehenneme gidip, din- iman sömürüsü yapan tırtıllara da nanik yapmak isterim şahsen.
Allahın arzı geniştir. Cenneti uçsuz bucaksızdır. Merhameti engin denizlerden de çoktur. Allah teala zengin ve bonkördür de aynı zamanda. Fakat adaletini de es geçemeyiz. Azabı da çetindir. intikamı ve kahrından yine cenabı allaha sığınırız. Dilediğine merhamet eder, dilediğine azab eder, bu konuda hz peygamber (sas) bile çoğu zaman kesin konuşmamış susmuş böbürlenmemiş, müjdelenen on kadar sahabe dışında kesin ifadelerden kaçınmıştır. "Allahın merhameti olmadan kimse cennete giremez" buyurunca bir sahabe, -sen de mi ya rasulallah- der. Cevaben mübarek elini başına götürüp mesh eder gibi yapmış ve "evet bende" diye mütevazi davranmıştır. Bu konuda hz ömerin sözü ibretliktir."cehenneme girecek bir kişi kaldı deseler, korkarım acaba o kişi ben olurum diye, yine cennete girecek bir kişi kaldı deseler, ümit ederim acaba o kişi ben olabir miyim diye " söylemiştir.

O yüzden ümit ve korku müminin genel durumu olmalıdır. Yani heran herşey olabilir. Garanti kavramı bize uygun düşmez. istisnalar (allah dilediğine dilediğince muamele eder) her zaman vardır fakat genel kaide islamda iman amel ihlas ve tevbe esastır. O yüzden hadisi şerifte şöyle buyurulur,

“Nasıl yaşarsanız öyle ölür ve nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz” denmektedir. (bk. Aliyyülkârî, Mirkâtü’l-mefâtîh 1/332, 7/375, 8/431)