bugün

en çok kanto şiirini sevdiğim dev şair. hani efsanevi '' kötülüklerin büsbütün egemen olduğu / namussuz bir çağ bu biliyorsun '' dizelerin olduğu şair.
kahverengi deri çantası ve aynı renk kabanıyla özdeşleleş şair; sakin ve düz.
SEVGiLiM, BiR GÜNÜN...

Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
izinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
istanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor

Ben seni düşünüyorum seni
Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi
Kalbim diyorum kalbim
Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi
Aşkı anılar besliyor düşler kadar
Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır
Sevgi eskidikçe sevgi.

Günümüz ekmeğimiz, türkümüz
Çoluğumuz çocuğumuz
Binalar yan yana yükselip gidiyor
Vapurların ağzı köpük içinde
Uzaklarda ne kapılar açılıyor
Trenin biri bir istasyona varıyor
Ordan çıkıyor biri.

Her şey biliyor her şey
Sen biliyor musun bakalım
Seni nice sevdiğimi?
Üstüne titrediğimi?

Geldiğimi?
Gittiğimi

Hadi!
AŞK

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı
istanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların
dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.
" bilinir ne usta olduğum içlenmek zanaatında " diyen şair.
iki çay söylemiştik biri açık
keşke yalnız bunun için sevseydim seni

dizeleri ile kalbimi delip geçen, şiirleri için ' erotiktir ' diyen usta mı usta şair.
"kim istemez mutlu olmayı;
ama mutsuzluğa da var mısın?" dizelerinin sahibi, büyük şair. bence aşkın en güzel tanımı da budur.
VAR...

Şu senin bulutsu sesin var ya
Uçtan uca tersyüz ediyor geceyi

Yataklar var konuşmak için
Öpüşmek için telefon kulübeleri

Güneşler var, yıldızlar, samanyolları,
Karpuzlar gümbür gümbür kapılarda.

Tanrılar sofrası amma karanlık
Yiyemem tek lokma yiyemem orda.

Şu senin tutkulu sesin var ya:
Ortak güzellik artı yara izi.

Tutar ellerinden kaldırırsın
Adı kötüye çıkmış tüm sözcükleri.

Yeni törenler gerek bize
Yeni törenler -kimi zaman en eski.

Dert etme, bütün dilleri içerir
Bitki konumu, küçükbaş hayvan sesi.

Şu senin dolayık sesin var ya
Dondurma yiyen gürbüz bir kız gibi müstehcen,

Balkon demirine dayalı bir arka kadar şakacı,
ilk doyumdaki gibi yeşil elma tadında.

Kimlik denetimi yaptıktan sonra
Resimli roman okuyan bir er gibi giderici.

Şu senin alçaktan sesin var ya
Pencereler var burnumun kemiğinde sızı,

Aşklar var unutulmamak için,
Boğulmak için ilk sevgili.
şiir gibi şairdir. aşkın ta kendisidir. şairde aşık, şiirleride kelimelerine aşık,bu şiirlere varsa bir tanık, cemal süreyya dır,onunda içi yanık.
lirik, politik, erotik, coşkun, dizginlenemez bir nehir. ikinci yeni'nin dev gibi şairi.

"yoksuluz, gecelerimiz çok kısa,
dörtnala sevişmek lazım"

demiş adam. daha ne desin ?
"sevmenin bin türlüsü vardir, sevmemenin bir" demis sair. bence türk dilinde yazilan en iyi ask siirlerinin büyük kismida kendisine aittir. keske yalniz bunun icin sevseydim seni...
biliyorum sana giden yollar kapali
ustelik sen de hic bir zaman sevmedin beni

ne kadar yakindan ve arada ucurum;
insanlar,evler,aramizda duvarlar gibi

uyandim uyandim, hep seni dusundum
yanliz seni, yanliz senin gozlerini

sen bayan nihayet, sen olumum kalimim
ben artik adam olmam bu derde duseli

simdilerde bir kopek gibi kosuyorum ordan oraya
yoksa gururlu bir kisiyim aslinda, inan ki

animsamiyorum yari dolu bir bardaktan su ictigimi
ve icim goturmez kenarindan kesilmis ekmegi

kac kez sana uzaktan baktim 5.45 vapurunda;
hangi sarkiyi duysam, bizimcin soylenmis sanki

tek yanli ask kisiyi nasil aptallastiriyor
nasil unutmusum senin bir baskasini sevdigini

cocukca ve seni uzen girisimlerim oldu;
bagisla bir daha tekrarlanmaz hicbiri

raslasmamak icin elimden geleni yaparim
bu boyle pek de kolay degil gerci...

alisirim seni yalniz duslerde oksamaya;
bunun verdigi mutluluk da az degil ki

cikar giderim bu kentten daha olmazsa,
sensizligin bir adi olur, bir anlami olur belki

inan belli etmem, seni hic rahatsiz etmem,
son istegimi de soyleyebilirim simdi:

bir geceyarisi yaziyorum bu mektubu
yalvaririm onu okuma carsamba gunleri

cemal sureya

biliyorum sana giden gibi bir şiir yazan ikinci yeni şairidir. üstad'tır.
AçıLMAMIŞ KAPıLAR

Sevdiğin kentlerin selamı sanki
Sülüs kamyon şoförleri
Kufi hamallar

Anılar hep sonbaharda gibidir
astrakan gecede
süt yıldızlar

Belleğinin yerini tutar kadehindeki
Taşlar taş kemerler
ivedi sarmaşıklar

Hayatını sarsan binbir andan
adlarını yıllara
veren yargıç krallar

Ne varsa yarım kalmış, geleceğindir
Bir kez girilmiş sokaklar
Açılmamış kapılar

Bilir misin iki kökeni var hüznüniyetinin:
çiçek durumu aşklar,
yaprak düzeni siyasalar.
Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim
Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara
Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden
Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz
"Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz".

Her şey seni bekliyor her şey gelmeni
içeri girmeni
Senin elinin değmesini
Gözünün dokunmasını
Ve her şey tekrarlıyor
Seni nice sevdiğimi..

ve daha niceleriyle gönlümü fethetmiş biricik şairimizdir.

not: 'sevda sözleri'ni aşık olmadan elinize almayınız.Bu eseri 'AŞIKKEN' okumak kendinize vereceğiniz en değerli hediyedir..
'iki şey:
aşk ve şiir.
mutsuzlukla beslenir biri.
biri ona dönüşür...'

demistir kendisi.
cemal süreya'nın altı yaşında kaybettiği annesi, onun şiirlerine de, hayatına da damgasını vuran tek kadındır aslında.

"yetimim ben, alınırım gökten bile."
"bir mısra daha söylesek her şey düzelecek" diyebilecek kadar umutludur.

ilk eşine attığı bir tokattan sonra, gidip bileklerini kesmiştir. pişmanlığı da sevgisi gibi şiddetlidir.

ikinci eşi zuhal tekkanat (elif sorgun)'tan istediğinde boşanacağına dair bir belge almıştır. memo'yu vermiştir zuhal tekkanat cemal'e. en büyük varlığıdır.

üçüncü eşi Güngör Demiray'a da ilk görüşte aşık olmuştur. ondan ayrılsa da dostlukları ömür boyu sürmüştür.

en son yine memo'nun annesi ile hayatını birleştirmiştir.

arada bir de tomris uyar'la bir ilişkisi olmuş, bir dönem aynı evi paylaşmıştır.

yani bir ömre, çokca güzel kadın katmıştır. boşa değildir aşağıdaki şiiri yazışı:

Yaşadım, Tanrım,
Yarım ve uluorta,
Bir dahaki hayatta,
Varsa öyle bir hayat,
Şiir yazar mıydım,
Bilmiyorum.

Ama kadınlar, Tanrım,
Öyle sevdim ki onları,
Gelecek sefer
Dünyaya
Kadın olarak gelirsem,
Eşcinsel olurum.
"öğleyin kızıma uğradım. şiirlerimin ne kadar saçma olduğunu söyledi. onunla böyle sevişiyoruz. memo'yu sordu. şu anda işsiz olduğunu ve 125 kilo geldiğini söyledim. sevindi. işte böyle seviyoruz birbirimizi.

aslında seviyoruz."
ülkü tamer'in cemal süreya için yazdığı şiir,cemal süreya şiirinin en önemli temlerinden birisini, kadın temini çok güzel vurgulamıştır.

Tanri
binbirinci gece siiri yaratti
binikinci gece Cemal'i.

Bin ucuncu gece siir okudu Tanri
basa dondu sonra,
kadini yeniden yaratti.
ortadoğu ıv. kısım:

"zaman mı? değil zaman.

akan zaman değil mesafelerdir.

güneşin çekici yukarda
suyun bıçağı aşağıda
krom alçakgönüllü, bakır utangaç,
ağaç: bir damla iki kıvılcım arasında.
rüzgar bilmiyor nerden eseceğini
sınırlar kesik,
yerleşme yerlerinde balkıma.

biz kırıldık daha da kırılırız
ama katil da bilmiyor öldürdüğünü
hırsız da bilmiyor çaldığını
biz yeni bir hayatın acemileriyiz
bütün bildiklerimiz yeniden biçimleniyor
şiirimiz, aşkımız yeniden,
son kötü günleri yaşıyoruz belki
ılk güzel günleri de yaşarız belki
kekre bir şey var bu havada
geçmişle gelecek arasında
acıyla sevinç arasında
öfkeyle bağış arasında

biz kırıldık daha da kırılırız
doğudan batıya bütün dünyada
ama kardeşin kardeşe vurduğu hançer
ıki ciğer arasında bağlantı kurar
büyür, bir gün, zenginleşir orada,
çünkü ali'yi dirilten iksir de saklı
hasan'a sunulmuş ağuda,
granitin de olur bir okyanus diriliği,
nehirler daha uysal akar,
bir çiçek nasıl açılıyorsa kendiliğinden
bir kuş nasıl uçuyorsa
öyle sever, çalışır insan,
kıraçlar çarptıkça dağlara
gül göçürür şafağından
doğanın altın şafağından
ınsanın altın şafağından
tarihin altın şafağından

biz kırıldık daha da kırılırız

kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza."

cemal süreya
"sevişmek çiftleşmek degil tekleşmektir" demiş. daha iyisi söylenmemiştir sanırım.
şiirlerinin "kurdi" makamlar dışında bestelenmesine izin vermemiş şair.
Asıl adı Cemalettin Seber'dir. 1931 yılında Erzincan'da doğmuş, 9 Ocak 1990 tarihinde istanbul'da ölmüştür.
ilk şiiri 8 Ocak 1958'de Mülkiye dergisinde çıktı. Şiirlerindeki şekil, muhteva ve anlatım özellikleri ile ikinci Yeni şiirine katıldı. Bu akımın önde gelen şairlerinden biri oldu. Geleneğe karşı olmasına karşın geleneği şiirinde en güzel kullanan şairlerden birisiydi. Kendine özgü söyleyiş biçimi ve şaşırtıcı buluşlarıyla, zengin birikimi ile, duyarlı, çarpıcı, yoğun, diri imgeleriyle ikinci Yeni şiirinin en başarılı örneklerini vermiştir. Şahsiyetli bir şiir dili vardır. Canlı halk dilini kullanması, onu okuyucuya yaklaştırır. Üslubundaki mizah ve istihza, ona ayrı bir özellik kazandırmaktadır.

ayrıca : Daha nen olayım isterdin,
Onursuzunum senin!

demiş, söylenecek her şeyi iki cümleyle bitirmiş, elleri öpülesi yüce şairlerdendir.
TURGUT UYAR

Ak odada oturur
Kapısı penceresinden çok

Gözlerinde yıldızlar
Serin yerde durur

Bir elinde kadeh
Öbürünü yarasına bastırır

inşaattan ses gelir
Bir şeyi okşar gibidir

Uzanıp durmuş mahcup
Işığagöçerin şarkısı

Dönülmez dizeler içinde
Onunkiler gülaçılır

Öldüğü gün
Hepimizi işten attılar.
sana giden yollar kapalı adlı şiiriyle hayranlık beslemeye başladığım büyük üstad...