bugün

Ahmet Hakan ın tespiti. Sarıklı yobazlar yurtlarda başka işleri kovaliyor galiba. enkazlarda , kurtarma ekibinde gönüllü çalışan madencileri, para desteği sağlayan kuruluşları , evini yerini yurdunu çadırda kalan insanlara açan izmirlileri ornek alsınlar. islamiyet emretmiyor mu yoksa bunları.
Sadece haramzade seyh ve onların ailesini yalakalarını beslerler ve cennete gidip huri emikleyeceklerini sanırlar.
Çünkü onlar anca avanta yemeyi bilir.
onlara para olması gerek yoksa kıllarını kıpırdatmazlar.
Haramzadelere bakın hele nasıl it gibi klavye başında ürüyorlar,enkaz alanına gidinde islami yardım kuruluşlarının faliyetlerine şahit olun.hariçten gazel okumak kolay.
Asalak olmak bunu gerektirir. Hayata bir faydaları yok itlerin.
Deprem olduktan saatler sonra Beşir derneği oradaydı. Halada orada.
Bir alut köpeği kadar faydaları olmasığı için normal olandır.

Tıpkı twitter silahşörleri gibi.
görmedim ki hiçbir cemaatin sade mal varlığı olsun. hangi cemaati biraz eşelesek milyonlar değerinde mülkleri, apartmanları, kaplıcaları, termal otelleri, araç filoları ve hatta devlet destekli uçakları çıkıyor.

bu servet nereden geliyor, bu değirmenin suyu nerede? cemaatler, tarikatlar, şıhlar, şeyhler, mollalar, hocalar hep zevki sefa içinde yaşıyorlar. onlara tapan, para kaptıran müritler sefillik içinde.
Elazığ depreminde ismini vermek istemediğim bir cemaat (Süleyman efendi) yurdu depremzedelere tahsis edip kazanlarla yemek yapıp dağıtırken valilik gelip yurda el koymuştu.
Maksat ; Cemaat yardım etmedi, devlet el koyup yurdu tahsis etti dedirtmek.

EDiT : Vali yurda el koyma talimatını başkumandamınızdan almış.