bugün
- şehirler arası aşk yaşamak9
- hamas bir terör örgütüdür14
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- anın görüntüsü14
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler11
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi10
- aleyna tilki10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız17
- sözlük kızından gelin olmaz21
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- vatandaşlık farkı alan otel21
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence12
- icardi1905 silik olsun kampanyası17
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım18
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
görsel
Yeni adı ile ruh çağırma. Osmanlı literatüründe yaygın biçimde kullanılan terim ise huddâmcılıktır. Gaipten haber vermeyle ilgili birçok yöntemden biri olan ruh çağırma (necromancy) ölen kimselerin ruhlarını büyü yoluyla çağırarak onlarla ilişki kurma metodudur. Ölen kimselerle bu şekilde haberleşmeye çalışmanın başlıca amacı bilinmeyen sebeplerin açığa çıkarılmasını sağlama veya olayların gelecekteki seyrini öğrenme isteğine dayanır. Ruhu çağrılan kişinin ölüm sebebi de araştırılan hususlar arasındadır.
Gaipten haber vermeye hemen her kültürde rastlanırsa da ruh çağırma yöntemiyle gaipten haber verme belirli geleneklerde görülür. Meselâ eski Yunanlılar ölülerin gaipten haber verme gücüne sahip olduklarına, mezarları başında kurban sunmak veya yere şarap dökmek suretiyle onlardan bilgi alınabileceğine inanıyorlardı. Bu tür takdimeler cenazenin defni esnasında ve sonrasında icra edilen törenlerin bir parçasıydı. Ruh çağırma Homeros döneminde Yunanlılar tarafından uygulanıyor, onların klasik literatüründe bu konuya sık sık değiniliyordu. Odysseus’un, talihsizliğinin sebebini öğrenmek için Tiresias’a danışmak üzere Hades’i ziyaret etmesi (Odysseia, s. 197), Gılgamış’ın ölüler âlemiyle ilgili bilgi almak amacıyla ölen Enkidu’ya başvurması da (Gılgamış Destanı, tablet XII) birer ruh çağırma örneği olarak kabul edilmiştir.
Kitâb-ı Mukaddes’te çok sayıda gaipten haber verme tekniğinden bahsedilmiştir. Ruh çağırma ya da ölüye danışma gaipten haber vermeyle ilişkilendirilmiş (Tesniye, 18/11; I. Samuel, 28/8; II. Krallar, 21/6) ve yasaklanmıştır (Levililer, 19/31, 20/6; işaya, 8/19, 20; I. Târihler, 10/13). Bununla beraber Saul’ün bir büyücü kadın vasıtasıyla Samuel’in ruhunu çağırtıp ne yapması gerektiğini sorması (I. Samuel, 28/3-25) bir ruh çağırma örneği olarak kaydedilmiştir. Ruh çağırma Talmud’da da diğer gaipten haber verme teknikleri arasında zikredilmiş ve sert biçimde eleştirilmesine rağmen birçok ruh çağırma örneğinden bahsedilmiştir. Ruh çağırma yahudiler arasında nâdiren uygulanmakla birlikte yine de Rabbânî kaynaklarda ve Ortaçağ yahudi geleneğinde iz bırakmıştır. Hıristiyanlık’ta ruh çağırma ilk asırlardan itibaren kötü bir tatbikat olarak kabul edilmiştir
islâm inancına göre yaratılış esnasında insan bedenine üflenen ve ölüm anında ondan ayrılan bir öz olan ruh insanın ölümüyle yok olmayıp bir başka âleme yükseltilir. Kur’ân-ı Kerîm’de, “Allah nefisleri -ruhları- öldükleri sırada, ölmeyenleri ise uykularında alır. Ölümüne hükmettiğini tutar, diğerlerini belirlenmiş bir süreye kadar salıverir” buyurulmaktadır (ez-Zümer 39/42). Hadislerde de ölen kişilerin ruhlarının semaya yükseltildiği haber verilmektedir (Müsned, VI, 140; Müslim, “Tevbe”, 46; ibn Mâce, “Zühd”, 30-31). Kur’ân-ı Kerîm ve hadislerden peygamberlerin meleklerle, bazı kâhinlerin de cinlerle irtibatının bulunduğu anlaşılmakla beraber insanların ölen kişilerin ruhları ile temas kurduğuna ilişkin herhangi bir bilgi yoktur. Dolayısıyla ruh çağırma seanslarında ölen kişilerin ruhları ile irtibata geçildiğine dair iddiaların dinî bakımdan mesnedi bulunmamaktadır. Bu hususta farklı iki görüş ileri sürülmektedir. Birinci görüş ruh çağırma esnasında gelen varlığın cin olduğu şeklindedir. ikinci görüşe göre ise bu sırada dışarıdan herhangi bir varlık gelmemekte, buna karşılık ruh çağırma seansını yöneten medyum tabiatlı kişi senaryoyu kendi hayal dünyasında yaşamaktadır.
Sonuç olarak ruh çağırma inanç açısından şirke düşmeye, amel yönünden ise kâhinlik, sihir vb. büyük günahları işlemeye zemin hazırlama yanında çıkar elde etme ve istismar aracı olarak kullanılmaya elverişli bir yöntemdir. Dolayısıyla bunu câiz görmek mümkün değildir.
Yeni adı ile ruh çağırma. Osmanlı literatüründe yaygın biçimde kullanılan terim ise huddâmcılıktır. Gaipten haber vermeyle ilgili birçok yöntemden biri olan ruh çağırma (necromancy) ölen kimselerin ruhlarını büyü yoluyla çağırarak onlarla ilişki kurma metodudur. Ölen kimselerle bu şekilde haberleşmeye çalışmanın başlıca amacı bilinmeyen sebeplerin açığa çıkarılmasını sağlama veya olayların gelecekteki seyrini öğrenme isteğine dayanır. Ruhu çağrılan kişinin ölüm sebebi de araştırılan hususlar arasındadır.
Gaipten haber vermeye hemen her kültürde rastlanırsa da ruh çağırma yöntemiyle gaipten haber verme belirli geleneklerde görülür. Meselâ eski Yunanlılar ölülerin gaipten haber verme gücüne sahip olduklarına, mezarları başında kurban sunmak veya yere şarap dökmek suretiyle onlardan bilgi alınabileceğine inanıyorlardı. Bu tür takdimeler cenazenin defni esnasında ve sonrasında icra edilen törenlerin bir parçasıydı. Ruh çağırma Homeros döneminde Yunanlılar tarafından uygulanıyor, onların klasik literatüründe bu konuya sık sık değiniliyordu. Odysseus’un, talihsizliğinin sebebini öğrenmek için Tiresias’a danışmak üzere Hades’i ziyaret etmesi (Odysseia, s. 197), Gılgamış’ın ölüler âlemiyle ilgili bilgi almak amacıyla ölen Enkidu’ya başvurması da (Gılgamış Destanı, tablet XII) birer ruh çağırma örneği olarak kabul edilmiştir.
Kitâb-ı Mukaddes’te çok sayıda gaipten haber verme tekniğinden bahsedilmiştir. Ruh çağırma ya da ölüye danışma gaipten haber vermeyle ilişkilendirilmiş (Tesniye, 18/11; I. Samuel, 28/8; II. Krallar, 21/6) ve yasaklanmıştır (Levililer, 19/31, 20/6; işaya, 8/19, 20; I. Târihler, 10/13). Bununla beraber Saul’ün bir büyücü kadın vasıtasıyla Samuel’in ruhunu çağırtıp ne yapması gerektiğini sorması (I. Samuel, 28/3-25) bir ruh çağırma örneği olarak kaydedilmiştir. Ruh çağırma Talmud’da da diğer gaipten haber verme teknikleri arasında zikredilmiş ve sert biçimde eleştirilmesine rağmen birçok ruh çağırma örneğinden bahsedilmiştir. Ruh çağırma yahudiler arasında nâdiren uygulanmakla birlikte yine de Rabbânî kaynaklarda ve Ortaçağ yahudi geleneğinde iz bırakmıştır. Hıristiyanlık’ta ruh çağırma ilk asırlardan itibaren kötü bir tatbikat olarak kabul edilmiştir
islâm inancına göre yaratılış esnasında insan bedenine üflenen ve ölüm anında ondan ayrılan bir öz olan ruh insanın ölümüyle yok olmayıp bir başka âleme yükseltilir. Kur’ân-ı Kerîm’de, “Allah nefisleri -ruhları- öldükleri sırada, ölmeyenleri ise uykularında alır. Ölümüne hükmettiğini tutar, diğerlerini belirlenmiş bir süreye kadar salıverir” buyurulmaktadır (ez-Zümer 39/42). Hadislerde de ölen kişilerin ruhlarının semaya yükseltildiği haber verilmektedir (Müsned, VI, 140; Müslim, “Tevbe”, 46; ibn Mâce, “Zühd”, 30-31). Kur’ân-ı Kerîm ve hadislerden peygamberlerin meleklerle, bazı kâhinlerin de cinlerle irtibatının bulunduğu anlaşılmakla beraber insanların ölen kişilerin ruhları ile temas kurduğuna ilişkin herhangi bir bilgi yoktur. Dolayısıyla ruh çağırma seanslarında ölen kişilerin ruhları ile irtibata geçildiğine dair iddiaların dinî bakımdan mesnedi bulunmamaktadır. Bu hususta farklı iki görüş ileri sürülmektedir. Birinci görüş ruh çağırma esnasında gelen varlığın cin olduğu şeklindedir. ikinci görüşe göre ise bu sırada dışarıdan herhangi bir varlık gelmemekte, buna karşılık ruh çağırma seansını yöneten medyum tabiatlı kişi senaryoyu kendi hayal dünyasında yaşamaktadır.
Sonuç olarak ruh çağırma inanç açısından şirke düşmeye, amel yönünden ise kâhinlik, sihir vb. büyük günahları işlemeye zemin hazırlama yanında çıkar elde etme ve istismar aracı olarak kullanılmaya elverişli bir yöntemdir. Dolayısıyla bunu câiz görmek mümkün değildir.
güncel Önemli Başlıklar