bugün

büyük ihtimalle yaptığının bu kadar dert edildiğini bilmeyen solcudur. gidiş sebebi de gitme eylemi de kendisini bağlar. ama etiketçi zihniyetin de oklarından kurtulamayacaktır, evet.
not:nazım okuyan sağcı da aynı muameleye maruz kalabilir, ona da yazıktır. * * *
+ nazmi abi nereye doğru?
- camiye gidiyorum kamil.
+ he iyi Allah kabul etsin. *,

*

+ ya necmi abi baksana nazmi abi camiye gidiyormuş.
- eee?
+ eeesi adam solcunun teki be abi nasıl olur?
+ ne alakası var oğlum adam solcuysa camiye gidemez mi. solculuk dinden ayrı bir şey midir? ancak son zamanlarda bazıları sebebiyle solculuk dinsizlik olarak algılanmaya sebep olmuş. düşünme böyle şeyleri. hadi bakem sen kahvede okey oynamaya devam et.

cedit: camiye giden solcu, camiye giden papaz, camiye giden tinerci... bırakın, gitsinler adamlar camiye rahat bırakın. yeter ki gittikleri yer cami olsun.
(bkz: muhafazakar solcu)
afişe çıkmıştır,su lazımdır.

- abi su lazım, napıcaz?
+ şu ilerde cami vardı,orda hallederiz kostiği.
babam (72), kayinpederim (56), kocam (30) gibi; sap ve samanin ne oldugunu bilen insanlardir.
saçmalamak konusunda rekorları kırdırtan bu solcu arkadaş solcukuk misyonunu yerine getirmiş olup solculuktan bihaber arkadaşların entrylerinin okumamıza vesile olmuştur... solcunun camide ne işi var diyen zihniyet eminim bedenin de sol yarısını pis işler için sağ yarısını da temiz işler için kullanmaya gayret eden teorik dindardır.
gayet normal bir şekilde ibadetini yerine getiren solcudur..
hiçbir anormallik olmayan, gayet normal bir durum.
(bkz: gereksiz baslık)
iran devrimi öncesinde yaşanmış bir hadisedir. nedeni ise şahın rahat bıraktığı tek mekanlardır camiler. iran'daki modernlik hareketlerine ve liberalleşme sürecine karşı olan sağcıları ve solcuları birleştirmiştir bu seküler yapı(laik değil, ikisi ayrı kavramlar). şahı devirme planları ve propaganda aracı olarak kullanılmıştır camiler. lakin sonrasında sağcılardan hayatının kazığını yemiştir iran'daki solcular tabi, o ayrı bir hadise.

ayrıyetten sosyalist diyemeyeceğimiz ama kendini (bkz: sosyal milliyetçi)(nazizm değil, onun öncüsü bir görüş olmakla birlikte hitler'in bokunu çıkartmamış hali diyelim) olarak tanımlayan mustafa kemal de zamanında camiye gitmiş, hutbeler okutmuş, camileri ve hocaları kurtuluş savaşına destek olması için arkasına almıştır. m. kemal'in taktik başarısı ise saltanat devrildikten sonra ortaya çıkar iran devrimi'ne kıyasla, çünkü şah'ın hatası olan sekülerliğin suistimale uğrayacağını daha 20'lerde sezen atatürk laiklik ilkesini anayasaya koydurur ve dinin insanların vicdanında olması gereken bir olgu olmakla birlikte çeşitli düşman düşüncelerin tekeline alınmaması için devletin kontrolünde olması gerektiğini beyan eder (bkz: diyanet işleri başkanlığı). bu konuda sovyet rusya'nın keskin çizgisinden de farklı düşünür, dini insanların aklından bir anda söküp atmanın mümkün olmadığını ve baskının insanları daha çok dine bağlayabileceğini söyler ve bunun için dini kontrol altında tutup bilimselliğin, diyalektiğin geliştirilmesi gerektiğini (bkz: köy enstütüleri) savunur**. diğer bir deyişle bu konuda devrimi değil evrimi savunur, devletin elinin altında birkaç cami bulundurulması gerektiğini düşünür. tabi m. kemal'in ölümünden sonra sovyetlerle arada oluşan gerginlik ve bu gerginlikle birlikte devletin dine birinci dereceden müdahaleleri, dini siyasete alet etme fikriyle o'nun da bu teorisi bir bakıma çökmüştür günümüzde. nerden girdik nerden çıktık yalnız, hey maşallah*.
Timur selçuk:

-Ben namazını kılan bir sosyal demokratım demişti. iyi etmişti.
Din ile siyaseti karıştırmamış kişidir.
(bkz: ertuğrul günay)
her sol görüşlü insan dinsiz olmadığına göre camiye giden sol görüşlü insan gayet normal bir eylemde bulunmuştur.
(bkz: Kişi karşısındakini kendi gibi bilir)
camiye gitmesinin sebebi solcu olduğu için değil müslüman olduğu için giden insan.
camideki sosyal yapıyı incelemeye gitmiş solcudur. namaz kılmaya falan gittiyse solcu değil kendini solcu olarak adlandıran kişidir. olsa olsa atatürk'ü yanlış anlayan kemalisttir, chp'nin sol parti olduğunu sanmaktadır.

bunu başka bir entry'mde de söylemiştim sanırım. birader, solcu adam dindar olmaz. inançlı olur ama dindar olmaz. ya da dini kullanır, bir receplik yapar, kitleleri peşinden sürükler, o da çok olası değil ya, zaten bunu yapan da solcu değildir de, neyse neyse neyse...

adam gibi okumuş, sol'un ne olduğunu bilen solcu camiye ibadete gitmez, deist bile değildir, muhakkak ateisttir. din felsefesine bağlılığı olabilir, muhammed'i sevebilir, ama ibadet etmesi çelişkidir. sebebi ise çok basit.
(bkz: diyalektik materyalizm)

tabii ki 'her insan camiye gider solu sağı olmaz lan bunların' diyebilirsiniz. ama sizin solcu sandığınız insanlar yüzde %90 ihtimalle çakma solcudur, ya da doğu perinçek'tir, ya da cemaatin arasına sızıp cemaati içten çökertmeye çalışan bir çakaldır.

bunlar da mı olmadı? sosyal tespit yapıyordur, sosyoloji falan filan.
(bkz: din kitlelerin afyonudur)*
"o halde otobüs şöförü araba kullanmasın" sloganını aklıma getirmiş mini bir espri...
diyalektik materyalizmden bi haber solcudur. bihaber olunca nasıl solcu olduğu tartışma konusudur.kendini solcu hissetmek ile solcu olmanın farklı olduğunu görmemize yarayan bir durumdur. solcudan söz ederken konunun gene laiklik boyutuyla tartışılması da türkiye'ye ve dolayısıyla sözlüğe uygun düşen bir çarpıklıktır.laiklik;tarihsel olarak liberalizmin ortaya çıkardığı bir kavram, bir olgu ya da kazanımdır.sol/sosyalist hareketlerin merkezine laikliği koymak , ciddi bir yanlışlıktır.
camiden sonra ilk sapaktan sağa dönmesi muhtemel solcudur.
siyasi görüşlerini ve dine bakış açısını karıştırmayan solcudur. solcu demek dinsizlik demek mi?
karl marx ve lenin için dualar edecek solcudur.*
(bkz: camiden gelen solcu)
"sözlükte ne ka' çok allah varmış?" sorusunu akla getiren konu.
camiye giden solcu*
camiye gitmeyen solcu*
sağda selamet vardır savsatalarına inanlar için kabullenilesi zor eylem.
güncel Önemli Başlıklar