bugün

motörhead'in hammered albümünde yer alan bir şarkı. sözleri;

So this a new beginning, as the new century dawns
The world's a better place for you and me
Shouldn't smoke or drink or watch that evil filthy porn.
Be Christian and God will set you free.
But being poor is worse than having AIDS,
The homeless live in boxes at our feet
Living in a constant state of dull frustrated rage,
The innocent shot daily in the street

[Chorus]
Brave new world, brave new world, brave new world
[Repeat]

The government has always been your pal, as you well know
Absolute corrupted power play,
If we all wipe each other out, it only goes to show
While the bureaucrats get richer by the day,
Smoking dope will get you more than murder one,
And even worse than statutory rape,
Don't understand your children, so you send them all to jail,
Believe me, you will never make a worse mistake.

[Chorus]

The government is coming and it wants to be your friend,
It wants to show you how to be a snitch
Inform upon your children, the inevitable end,
Is everyone's a victim but the filthy fucking rich,
And religion, like the monster that it is
Keeps telling you to turn the other cheek
God is on your side, but I don't think that you're on his,
If Jesus showed up now he'd be in jail by next week.

[Chorus]
1984, Biz ve bu kitap beraber okunduğunda hangi olayın hangisinde olduğu karıştırılabilir. biraz da zaman geçtiyse yandınız.
ayrıca (bkz: toplu seks poplu seks)
aldous huxley'in unutulmaz eseridir. ayrıca eğer kapitalistlere yenilirsek sonumuzun ne olacağını açık açık göstermiştir bence bu kitap. umarım kahinimiz aldous huxley yanılır da bizden sonraki nesiller yaşamazlar böyle bir dünyada. haklı çıktığı noktaları gördükçe gerçekten korkmaya başlıyorum...
huxley bu eserinde: bilimsel ve teknolojik denetimin zirveye çıktığı, insanların bütün güzel ve erdemli duyularının, daha anne karnından başlayarak köreltildiği bir toplum hayal etmektedir.

bunun da, kitabın satır aralarında vermek istediği sosyolojik mesajlar ışığında günümüz realitelerine; etik kavramını bir yere bırakarak irdelediğimizde haklı gerekçeler olarak yansıdığını gözlemleyebiliriz.

duyusal algıların köreltilmesi, toplumların hidayeti için önemlidir. çünkü bu tür sipiritüel duygulardan arınmış bir kişi; doğma ve hırsla örülü değildir. bir başkasını sevmez ve onu koruma güdüsü çerçevesince başka insanlara zarar vermez. bu bağlamda; ardahan'da motosikleti ile kaza yapıp, parçalara ayrılan genç ilgimizi pek çekmez iken; evimizde parmağına iğne batıran kızımızın basit acısı bizi kahredebilir.
işte bu türden traijik duyarsızlıkları bertaraf gayesi ile huxley; "ütopik" denen romanında günümüzdeki olabilitelerinden esinlenerek, "olması arzu edilmeyen" kısımları işliyor.
daha önceden de yazdım bu başlığa, ama gerçekten okunması gereken bir kitaptır. sanıldığının aksiine 1984 ile ortak yönleri o kadar fazla değildir. zihin kontrolüyle insanlığın köleleştirilmesinin mümkün olduğunu anlatır, ve sınıflar da bu kontrol ile yaratılır***. marx amcamızın yanılması halinde başımıza geleceklerin göstergesidir. marx kapitalizmin bir süre sonra kendisini yok edeceğini, sosyalist yönetime ordan da komünizme geçileceğini öngörmüştü. lakin aldous amcamız, kapitalizmin son üretim şekli olduğunu, yeni bir üretim şekli gelmeden insanlığın daha vahşi bir kapitalizmle yönetileceğini söylüyor. kimin yanıldığını biz göremesek de sanırım zaman gösterecek.
şartlandırılmayı en iyi anlatan kitaplardan biridir. hatta günümüze bile hitap etmektedir. bir ütopyanın yanında edebi dili de olan kitaptır.
aldoux huxley nin çok güzel bir romanı. matrix filmi ile aralarında bazı benzerlikler var. mesela insanların tarlalarda üretilmesi gibi.
görsel
zamanının çok ötesinde, ilginç bir hikayesi olan, aldous huxley'in sonradan biraz da içeriğinden pişman olduğu eseridir.

şöyle ki huxley bu romanı 1931'de yazarken bir distopya denemesi yapmıştır aslında. haz-mutluluk kavramlarını irdelemiş ve "eğer amaç mutluluksa özgürlüğümüzden feda etmemiz gerekir" varsayımıyla bir dünya yaratmıştır. bu dünya otoriter bir şekilde yönetilmektedir. düşünmenin, dinin, sanatın hem genetik hem de psikolojik yöntemlerle kısıtlandığı, insanların mutluluğu ve gelişmiş bir dünya için bunun gerekli olduğu düşüncesiyle oluşturulmuştur. bu dünyada cinayet, hırsızlık açlık ve tecavüz gibi suçlar yoktur, bu da özgürlüğümüz karşısında elde ettiklerimizdir. işte bu düşünce başta çok eleştirilmemişken, hitler'in nazi almanyası'nın ortaya çıkması ve roman ile benzerlikler taşıması nedeniyle huxley'i zor duruma sokar.

kitap birçok eleştiri almakla beraber yoğun bir ilgiyi de yanında getirmiştir. huxley ise bunun bir edebi eser olduğunu, bilimsel ve mantıksal bazı kurgu eksikliklerini kabul ettiğini ancak eserin edebi içeriğine zarar vermemek için bunları sonraki basımlarda değiştirmeyeceğini söyler ve kitap hala 1931'deki haliyle basılmaya devam eder.

kitaptaki isimlerin gerçek dünyada atıfta bulunduğu kişiler ise tam bir spekülasyon konusu haline gelmiştir.
ithaki yayınlarının baskında kitabın sonunda cesur yeni dünya üzerine adlı david bradshawa ait 15 sayfalık yazı bulunmaktadır. eser hakkında oldukça detaylı bir inceleme yazısı. bu yazı üzerine eklenecek pek bir şey bulamamakla birlikte naçizane fikirlerimi aktarayım.

anlatılan totaliter devlet yapısında teknoloji; insanları uyuşturmak, düşünmeyen, şartlandırılmış, sadece itaat eden ve otorite sahibi zümrenin çıkarlarına hizmet etmek adına etiketlenmiş ve sınıflandırılmış insanlar üretmek için etkin bir biçimde kullanılmaktadır. uygulanan bu yöntemler sayesinde insanlar içinde bulundukları durumun vahametinden bihaber yapay bir mutluluk dünyasında yaşamaktadırlar. geçmişleri silindiği ve ölümün sarsıcı gerçekliğinin farkına varamadıkları için bilgi ve gerçeklikten kopuk bir halde koyun sürüsü gibi hayvansı dürtülerinin peşinde yaşamlarını sürdürmekteler.
ayrıca aile, din, evlilik gibi mefhumlar ortadan kaldırılmış, yasaklı hale getirilmiş, insanların birey olma bilinci ve duygusal ilişki kurma yetisi kalmamıştır.
insanlar hayatın zorlu, mücadele gerektiren kimyasından uzak bir halde yaşamaya alışmılar, zorluklarla mücadele etmek ve acı çekmek yerine bilinçlerini uyuşturma ve dolayısıyla sorunlardan kaçma eğilimindeler.

daha fazla anlatıp merakınızı ve okuma isteğinizi baltalamak istemem. sonuç olarak içinde bulunduğumuz ve ilerlemekte olan zaman dilimindeki dünyamızda anlatılanlara benzer gelişmelere büyük oranda rastlamaktayız. yazar amerikaya yaptığı geziler sonucunda kapitalizmin, amerikan toplum modelinin önlenemez yükselişini görmüş ve böyle bir roman yazmış. malesef bu yükseliş halen devam etmekte ve dünyaya ambargo koymuş durumda günümüzde.

ayrıca kitabın önsözünden bikaç alıntı;

--spoiler--
gerçekten etkili totaliter devlet, siyasi patronların ve onların yönetici ordularının tüm güçleri kendisinde toplayan hükumetinin, kölelerden oluşan nüfusu köleler köleliklerini sevdikleri için zor kullanmaksızın kontrol ettikleri devlettir.

geleceğin en önemli manhattan projeleri, politikacıların ve katılan bilim adamlarının 'mutluluk sorunu' adını vereceği konuda -diğer bir deyişle, insanları köleliklerini sevdirme konusunda, devlet sponsorluğunda yürütülecek büyük çaplı araştırmalar olacaktır.

siyasi ve ekonomik özgürlükler azaldıkça cinsel özgürlük, dengelenircesine artma eğilimi gösterir.

uyuşturucu, filmler ve radyonun etkisiyle gündüz düşleri kurma özgürlüğüne ek olarak cinsellik, tebaasını, yazgıları olan köleliğe razı etmede yardımcı olur.

--spoiler--
blood brothers diye maiden şanına yakışır bir eser barındıran albüm.
Iron Maiden'ın 2000 çıkışlı albümüdür. Blood Brothers parçası dinlenesidir.
aldous huxley kitabı. tam iki aydır çırpınıyorum kütüphaneden alacağım diye, tam gidip alacağım biri alıyor ya da bakıyorum tam geri dönme zamanı gelmiş başka biri o gün ayırtma yapıyor. neyse ki nihayet bugün aldım. okumak için sabırsızlanıyorum.
huxley' in aştığı kitaptır. fakat türkçe çevirisi pek tatmin etmemektedir.
adını shakespeare'in firtine adli eserinden almıstır.


--spoiler--
O wonder!
How many goodly creatures are there here!
How beauteous mankind is!
O brave new world,
That has such people in't!
--spoiler--

okunasıdır.
en iyi eserler arasına adını yazdırmıştır. huxley denilince akla The Doors of Perception gelir. özellikle nirvana severler için kutsal kitaptır. lakin cesur yeni dünya'nın okunması ile birlikte bu alt edilebilir. ütopik değil kitabımız distopik temalar içerir. şöyle güzel detayları vardır; kadınların döllenmesi yasak ve ayıp olduğu için, annelik ve babalık pornografik birer kavram olarak görülür. hipnopedya sayesinde herkes mutludur; herkes çalışır ve herkes eğlenir. herkes herkes içindir.

okuyan bir pişman okumayan bin. birey yok edilse bile maceramız bitmez. kıps.
onarma, al.
adını shakespeare'in fırtına isimli kitabındaki miranda karakterinin konuşmasından alan aldous huxley ütopyasıdır.
aldous huxleynin adını shakespeareden alan ileri görüşlü romanı. günümüzdeki sınıf ayrımı daha belirgin bir şekilde göz önündedir bu istikrar çağında. insanlar , "epsilon-" ile "alfa++" arasında bir skalada sınıflandırılmışlar. bildiğimiz kast sistemi ama ayırt etmek kolay.

yazıldığı zaman göz ününde tutulduğunda birinci dünya savaşı sonrası dünyanın değişimi ve amerikanın yükselişini (çünkü bahsettiği komün toplum düzeni bariz amerikan sistemi) güzel görmüş yazar. bokanovski işlemi , soma , pavlovvari şartlandırma teknikleri , hipnopedya gibi teknikler istenilen toplumu oluşturmak için kullanılmış. önsözde dediği gibi "günümüzün totaliter devletlerinde köleliği sevdirmek , propaganda bakanlıkları , gazete yayıncıları ve okul öğretmenlerine verilmiş bir görevdir."

kitabın asıl özeti kısmı sonlara doğru denetçi ve üç asinin odadaki diyalogları.
-mustafa mond gibi sistemin çarklarının düşüncesi: "istikrarı korumak adına herşeyden vazgeçilebilir"
-bernard marx ,helmholtz watson ve vahşinin düşüncesi: "linda tüm yaşamını köle olarak geçirmişti ve ölmüştü. diğerleri özgür yaşamalı , dünya güzelleştirilmeliydi"
-benim düşüncem : alayı boş konuşuyor. *

çok yaratıcı fikirler de yok değil hani. "hipnopedyayı eğitim amaçlı kullanmayı deneyerek yanıldılar" diyerek bunu ahlak kurallarını akla kazımak için kullanmak. on numara-beş yıldız hareket. bilimkurguyu boşverirsek bile çok mantıklı bir fikir aslında.

aldous huxley'ye göre toplumsal istikrarın en kilit noktası -şu anda da devletlerin sponsorluğunda yönetilen- insanlara köleliklerini sevdirme sorunudur. kölelik sevgisi de insan zihin ve bedenlerinde derin ve kişisel bir devrimin sonucu olarak oluşturulmadıkça başarılamaz. bu devrimi gerçekleştirmek için de 4 şeye ihtiyaç vardır;

1. şartlandırma amaçlı ileri bir telkin yöntemi
2. insan farklılıkları üzerine uzman , insanları sosyal ve ekonomik açıdan ait olduğu yere atamakla görevli bir bilim dalı
3. etkili ama zararsız bir uyuşturucu madde
4. insan ürününü standartlaştırmak üzere tasarlanmışbir öjenik sistemi.(uzun vadede)
işte istikrar çağının 4 anahtarı!

not: http://www.imdb.com/title/tt0145600/?ref_=nv_sr_1
böyle de bir filmi var. izleyebilirsiniz ama 20.dk dan sonra kitapla hiçbir alakası yok. ama denetçiyi leonard nimoy oynuyor. niye bu adama hep böyle cins roller veriyorlar. *

kitaptan birkaç alıntı ;

--spoiler--

# kır çiçekleri ve manzara seyretmenin önemli bir kusuru var , bedavalar.

# vahşi: sorduğu her konuda böyle oluyordu. linda bir şey bilmiyor gibiydi. köyün ihtiyarlarının yanıtları daha kesindi.

# mutluluğun yüce bir yanı yoktur.

# mutluluk zor zanaat - özellikle de konu başkalarının mutluluğu olunca...

# sanki başka hiçbir şeye bakılmaksızın , bilimin sonsuza dek ilerlemesine izin verilebileceğini düşünüyorlarmış gibi görünüyor. (denetçinin eski yayınlara bakıp bilimin devamlı yüceltilmesine binaen)

# uygarlığın kahramanlık ya da yüceliğe hiç ihtiyacı yoktur. bunlar , politik yetersizliğin belirtileridir. bizimki gibi düzenli bir toplumda , hiç kimsenin kahraman ya da yüce olma fırsatı olmaz.

# geçmişte bütün bunları sadece büyük bir çaba göstererek ve yıllar süren ahlak eğitimiyle başarabilirdiniz. şimdiyse iki üç tane yarım gramlık tablet almanız yeterli. artık herkes erdemli olabilmektedir. ahlakınızın en azından yarısını , küçük bir şişede yanınızda taşıyabilirsiniz. gözyaşlarından arındırılmış hristiyanlık - işte soma bu...

--spoiler--

işte bunlar hep kapitalizm...
(bkz: cesur yeni dünya). aldous huxley'in önsezisinin mükemmel seviyede olduğunu hayatlarimiza baktigimizda apaçık gördüğümüz, her dakika yaşadığımız, korku ütopyası tarzindaki eseridir. siyasi ve politik açıdan da birçok şey kazandırır okuyucuya.
aynı zamanda iron maiden'in muhtesem albümünün adıdır. albüm ismini huxley'in kitabından almıştır. albüm kapağında london bridge ve cevresinin gelecekteki hali, bulutlara ve karanlıklara gömülmüş halde tema alınmıştır. hele ki (bkz: the thin line between love and hate) isminde duygusal bir parça vardır ki tadından yenmez. son iki dakikasında boşlukta aşk yaşatır dinleyiciye.
kitaptaki karakterlerin ismi kimlerden esinlenilmiş diye meraka düşenler bakabilir:

http://en.wikipedia.org/w...s_of_names_and_references
--spoiler--
dünya babalarla doluydu o yüzden de mutsuzlukla doluydu
dünya annelerle doluydu -yani
sadizmden namusa kadar uzanan
binbir türlü sapıklıkla doluydu
erkek ve kız kardeşlerle, amcalarla
ve halalarla doluydu -yani
delilik ve intiharla
doluydu
--spoiler--
Korku ütopya örneklerinden bir kitap. Konusu ilginç duruyor.
en çarpıcı diyaloglarından birinde kıbrıs geçmektedir. aklımda kaldığı kadarıyla aktarayım:

efendim, genetik yapısı üst düzey olmaya ayarlanmış kahramanımız (sanırım alfa sınıfıydı), keyfine bakmak yerine, epsilonların filan haline acır, sisteme baş kaldırır. yakalanması da uzun sürmez.

kendisiyle konuşan yetkiliye, insanların hepsini olağanüstü zeki yapmak dururken neden yapmadıklarını, orta ve düşük zekalı insanları yarattıklarını sorar.

yetkili "denemedik mi sanıyorsun? sistemin ilk kurulduğu yıllarda kıbrıs adasını zeki insanlarla doldurduk. hiçbiri işçilik filan yapmak istemedi, hepsi yönetici olmak istedi. kısa sürede iç savaş çıktı, birbirlerini öldürdüler" der.
yazildigi donem gozonune alindiginda iyi bir kitaptir kurgu acisindan. ancak bazi bolumlerde okuyucunun merak ettigi ayrintilar verilmezken, kimi yerde sıkıcı tasvir ve detaylara girilmistir.

1984 sevenlerin bu kitabi da sevmesi mumkun.
güncel Önemli Başlıklar