bugün

tıpta globus denen durumdur, fiziksel olarak yutkunarak, öksürerek geçmeyen boğazda bir şey var hissi olarak açıklanır.
sebepleri arasında:
Farenjitler
Gastroözofageal reflü hastalığı
Stres ve kaygı gibi psikolojik faktörler
Yemek borusu üst sfinkterinin fonksiyon bozukluğu
Yutak, gırtlak, tiroid bezi tümörleri
Tiroid hastalıkları
Kronik sinüzite bağlı geniz akıntısı
Sjögren sendromuna bağlı tükürük üretiminin az olması
Boyun omurlarında yaşlanmaya bağlı ileri dereceli kireçlenmeler
Eagle sendromu
sayılabilir.
Tıpta oralspiralis diye geçen ciddi bir hastalıktır. Dünya üzerinde her bin kişiden yedisinde görülür. Bu hastalığa yakalananlar... Amaaan sallıyorum işte.
Ruhsal acının bedensel acıya dönüşmesi ve ağlamak ile ağlamamak arasındaki çizgide gidip gelme hadisesidir.
Böyle boğazınız acır gibi olur, konuşma zorluğu hissedersiniz.
gemici dugumu yapmaya calisirken kör dügüm yapmak gibidir.
panik atak belirtisi olabilir.
en zor durumdur. konuşamazsın, nefes alamazsın. gözlerin dolar ama gözyaşı düşmesin diye gülümsemek zorunda kalırsın.
su an uzerimde olan hal.
Acinin bogazda takilip kalmasidir.
Ne yutabilirsin ne disari atabilirsin.
Konusamazsin boyle durumlarda. Bakarsin sadece. Her zaman yaptigin gibi gozlerinle anlasirsin.
Bakarsin, vedalasirsin, gidersin.
Kalir o dugum bogazinda.
Hala...
Hepsi bu.
ağlamaya ramak kala durumudur. kendini sıktığı zaman dudaklar aşağı doğru bir büzülür, 5 yaşındaki çocukmuş gibi..
boğazınızdan ufak demir parçaları geçer gibi ses çıkar. gözler buğulanır.
babanız geçer oturur karşınıza, hayatında birçok zorluğa göğüs germiş olan o kahraman adam belki de artık oğlunu bir dert ortağı olarak görmeye başladığı için gardını düşürür, "oğlum çok yoruldum, şu hayatımın son birkaç yılını hiç yaşamasam daha iyi olurdu." diyip, gözlerini oğlunun gözlerinden kaçırdığı anda burnunuzun diğeri öyle bir sızlar, canınız öyle bir yanar ki, işte o zaman boğaz düğümlenmesinin ne olduğunu anlarsınız.
"babaannen ölmüş" tür bazen.
"deden ölmüş" tür sonra.
"bitti" dir belki.
"kısmet değilmiş" olur ara sıra.
"beni hayal kırıklığına uğrattın" dır en ağırı.
"ben sana söz vermedim" dir en afilli yalanlardan.

noktadan sonra gelir bu duraksama hali. eğer virgülün akabinde gerçekleştiyse, noktanın habercisidir bilesin.
(bkz: bir zamanlar temel içgüdüydük)
sevgilim, birlikteyken hayatın anlam kazandığı kişi, hayatı paylaşmak için söz verdiğim karım uzaktayken özlemekle ilgili bir yazı okuduktan sonra zor yutkunup tek kelime söyleyemediğim anın kelimelere dökülmüş halidir.
zor anlarda, alınan kotu bir haber karsından verilen tepki için kullanılan deyim.

"dedemin ölüm haberini alınca boğazım düğümlendi."
acının bedeni duraklatmasıdır. acıyı anlatabilecek bir çok kelimenin aynı anda seslenmek için hüzum etmesi, her kelimenin ilk önce dile gelmek isteğiyle, aynı anda boğazınızda birikerek sıkışması. birbirine karışan kelimelerin koca bir düğüm olarak, nefes alacak boşluk bile bırakmamasıdır. içerden bi yerden koparak, kanatarak yükselir kelimeler, geçtiği yerde o alev izini bırakır. dökülemez dudaklardan, sıkışıp kalmışlardır boğazınızda. kimi zaman gözünüzde bir damla yaş olur, kimi zaman kesilen dermanı dizlerinizin, yığılır kalırsınız, ta ki kelimelerin o yakan izi soğuyana kadar. siz, bilirsiniz , hissedersiniz, yanarsınız ama anlatmazsınız, diliniz boğazınızdaki karmaşaya teslim olur. *