bugün

her açmazın bir açarı olmasaydı, hepimiz çoktan iskenderin kılıcının bile kesemeyeceği bir kördüğüm haline
gelmiştik.
iki kere oldu o bana aslında biri çok yakınlarda zatem şuan depresyon eşiğinde yaşam mücadelesi veriyorum. biri üniversite 2. sınıftayken klasik bir aşk meşk ama bilmiyorum tuhaf şuan hatırladıkça kusasım geliyor utancımdan. garip kafalarım vardı. diğeri de yenilerde oldu. ailesel sıkıntılar. yılların birikimi. yerden sonra geriye dönüp baktığınızda sadece sevdiğinizi ama sevilmediğinizi farketmek sizi çok kırıyor. hem de bi anda tepeden tırnağa şangırt diye kırılıyorsunuz. bilemiyorum bir şekilde hayat devam ediyor. cam olmadığımız için herhalde. parça parça toparlanmaya çalışıyoruz. kimi parçamız kalıyor kırıldığımız yerde. biraz daha eksik yaşıyoruz her seferinde. gülünce ışığımızdan gözleri kamaşsın da kırıklarının görmesinler diye çabalıyoruz. bundandır kocaman kahkahalarımız... neyse ağladıysak ben gidiyom.
görsel