bugün

(1529)
avusturya kralı ferdinand akrabalık nedeniyle macar tahtının kendisine ait olduğunu iddia ederek, kanuni'nin macar krallığına atadığı yanoş'un krallığını tanımadı.
ferdinand'ın yanoş'un elindeki budin'i ele geçirmesi ve kendini macar kralı ilan etmesi üzerine kanuni tekrar macaristan'a girdi. budin'i geri aldı.
yanoş'u yeniden kral ilan eden kanuni ferdinand'ı takiben viyana'yı kuşattı.
(viyana'yı kuşatma öneceden planlanmadığı için gerekli hazırlıklar yapılmamıştı. büyük topların getirilmemesi ve kış aylarının yaklaşması üzerine kuşatma kaldırıldı).
kanuni sultan süleyman, viyana seferi dönüşü askerler arasında yenilgi havası estirmemek için onlara hediye ve bahşişler dağıtmıştır.
atılacak kuş kalmadığı için sona eren kuşatma.
osmanlı açısından ise zamanlaması oldukça yanlış olan kuşatmadır. osmanlılarda herhangi bir terhisi ve seferberliği etkileyen en önemli günler hızır ilyas günü(3 mayıs) ile ruz-i kasım(5 kasım) arasında idi. askeri hazırlıklar hızır gününden 40 gün önce başlar ve bu süre zarfında atlar ilk bahar otları ile beslenerek seferin başlangç tarihi mayıs ayına tesadüf ederdi. kasım başında ise sefer sona ermeliydi. eğer sefer süresi uzarsa kara kışa yakalanıldığında seferin sonucunun felaket ile bitmesi muhtemeldir. gerçi ilk etapta budin'in alınması amaçlandıysa da ülke içlerine çekilen alman ordusu nedeniyle viyana yolunun osmanlı önünde cezbedici şekilde durması osmanlılara viyana'yı kuşatma şansını bahşetmiştiir. fakat tarih yanlış tarihtir; kuşatmanın başlanıldığı tarih 27 eylüldür. rüz-i kasım'dan yaklaşık bir ay öncesidir. son bahar yağmurlarının tüm toprakları çamur-balçık ettiği döneme rastlamakla birlikte osmanlı'nın çevre köylere azık bulmaya giden askerlerin de yöre halkı tarafından katledildiği ya da yaralandığı gerçeği gözardı edilmemelidir.
kanuni savaşa giderken aklında viyanayı almak gibi bir düşünce yoktu. fakat avustuya imparatorluğunun sürekli osmanlı ve macar topraklarına saldırması, bir göz dağını gerektiriyordu.

öğle birşey yapmalıydıki hem avusturyayı hem avrupayı titretmeli bir daha osmanlıya yan gözle bakmamayı öğrenmeliydi.
Belgrad dan ayrılıp viyanayı kuşattı. viyana avrupa nın kalbinde avrupanın en güçlü siyasi oluşumunun başkentiydi. Yani avrupanın bir yandan kapısı, bir yandan kalbi gibi nitelendirilebilir. sultan ordusu gelmeden viyana dan kral, ve sivil halk kaçmış onun yerine başkumandanı ve 8000 askeri kalmıştı.

sultan viyanayı tam birbuçuk ay top ateşi altında tuttu. zaten kışın gelmesiyle hertaraf bataklık olmuştu. bombardıman yüzünden şehir`i tanınmaz hale getirdi. kanuni elbette bu kuşatmayı bir sancak taaruzu ile sonuçlandırsa şehri bir kaç günde alabilirdi. fakat o, ogünün şartarında bir tatbikat havasında geçen kuşatmayı "hadi avrupa burdayım, kalbini sökecem hadi gelsene havasında devam ettiriyordu.

şimdi diyeceksiniz ki e alsaydı işte şehri diyebilirsiniz. fakat bu sıralarda avrupa `nın halsburg ve viyanın kuzeyinde avrupalılar kendi çaplarında ordu oluşturuyorlardı. tatbikatı son derece başarılı geçen kanuni "lan bu salaklar kışın ortasında saldırır, işin yoksa bide bunlarla savaş yen sonra taa marş nehrine kadar toprakları feth et, kim uğraşacak bunlarla" diye iç geçirdi. kaldı ki süper gücün bırakın batı avrupayı viyana ve çevresini ,imparatorluk askerleri ayrıldıktan sonra koruyacak askeri ve siyasi kadrosu yoktu. hem buda ve peste sehirleri yeni alınmış, siyasi otorite daha tam sağlanamamıştı.

kanuni artık yeter dedi ve birbuçuk ay yusuf yusuf ettirdiği viyanayı öğle bir halde bıraktıki avrupa kanuni yüce isa `yı gördüde korktu kaçtı dediler. bunu duyan cihan padişahı tebessüm etti ve yanındaki yavarine "adamlar g.t korkusundan ne uyduracaklarını şaşırmışlar" deyi verdi.

ordu mutlu, padişah başarılı bir savaş ve tatbikat ın ardından belgrad ta geçti. orda magnificant süleyman nın elini öpmeye ve sadaakat yemininde bulunmaya fransızların kral sandığı, padişahın ise frenk valisi olarak kabul ettiği zattı muhteremi huzuruna aldı, sultan müslümanlara sağ, gayri müslümlere ise sol elini öptürürdü. lakin frenk valisi sadakaatı ile kanunin yanında ayrı bir değere sahipti. kanuni sol eline uzanan valiye olmadı evlat sen koskoca frenk valisisin diyerek sağ elini öptürdü. hareket dolayısıyla çok duygulanan frenk padişah ın eteğine kapandı ve hüngür hüngür ağladı. padişahda onu teselli için elleriyle başını sıvazladı. ve "baba sana frenkler in sana bağlığını ve hürmetini getirdim" dedi. padişah belgrada ki sarayında valiyi ağırladı. lakin kullağına bir akıncı ağasından duyduğu kan donduran bir hareket duydu. derhal frenk valisini çağırdı ve "bre nankör ve bre sefil, bizki sana ayrı bir değer vermişiz sağ elimizi öptürmüşüz, senin yaptığın irezillik de ne ola ki" diye sordu. frenk dona kaldı "kusurumuz ne ola ki babacığım" diye mırıldandı. "dans diye bir pislik icat etmişiniz karılı kızlı eğlenirmişniz" diye kükredi. frenk dizleri üstüne kapandı ve dünyanın tek hamisinden yüzlerce kere özür diledi ve bu pisliği derhal kaldıracağını ve tekrarlayanların kellerini frenlere bret olun diye dolandıracağı yönünde söz verdi. Padişah frenk oğlunu bağışladı ve affetti ama istanbulla kadar yüzüde b nahoş olaydan hiç gülmedi.

istanbulla döndüğünde padişah ın asık yüzünü "aaa viyanayı alamadı ya ondan ondan " diye yorumlayan emeni patriği ve yahudi hahamı günümüze kadar gelen "viyanada kanuni yenildi" dedikodularınıda başlatmış oldular.
nereden nereye be dedirtir.
kanuni'nin kış ayının yaklaşması ve ağır topların getirilmemesi nedeniyle kaldırılmış kuşatmadır. bir diğer nedeni de daha macaristan adapte olamamışken bir de imparatorluğa başkentlik yapılmış şehrin alınması yarardan çok zarar getireceği düşüncesidir.
Kaldırılış sebebi

görsel
pudra şekerine vurup,
döviz kuru+14 faizle "vajina kuşatması" yapan neslin,
arada bir osmanlıcık oynamak için anımsadığı kuşatmadır.

not: günümüzde fetih için ordulara değil,
soyulurken halay çekmeyecek akıllara gereksinme vardır.
(bkz: 128 milyar dolar)
birinci viyana kuşatması'nı (1529) konu edinen minyatür: görsel