bugün

Adam haklı.
evet mesela on birinci neslin mal olmasi diye baslik acilmis. neden ki. bu dusmanlik niye. (studyoda gergin dakikalar).
Okudum verdim artını.

Belli bir nesile yönelttiğin genellemeler dışında sosyal medyanın ne kadar yönlendirici olduğu konusuna katılıyorum.
Okumadm, yarın okurum, yarın okumasam bile katıldığım önerme.
Yasasin emperyalizm.. Insani insana kirdirdilar.. Kani kanla yikadilar..
Alperen Ocakları'nın işleyiş stili ile aşılabilecek durum
Hak verilmemesi mümkün değil.

Düşünüldüğü zaman farkedilecektir ki önceden asla dediğimiz şeyleri şuan konuşmadan yapıyoruz bile. Yani o kadar normal bi şey haline geldi ki bazı şeyler , ne yapıyoruz biz diye bir sorgulama ihtiyacı bile hissetmiyoruz. Şöyle ki bundan çok değil , beş altı sene evvel , 2010 -2008 yılları gibi diyelim. O yıllarda ülkenin herhangi bir yerinden bir tane şehit haberi gelirdi. Bütün kanallar son dakika olarak haberi verir, yayınlar yarıda kesikir, eğlenceler durur, tüm ülke yek vücut olarak televizyon başında askerinin durumunu öğrenmek için bekleşirdi. Ertesi gün bayraklar yarıya çekilir, yürüyüşler yapılır, terör kınanır, sloganlar atılır , günerce evde okulda işte ve medyada bu konu konuşulurdu. Şuan düşündüğümüzde şehit haberini televizyonlar kısa bir cümlelik özetler halinde, bazen sadece alt yazı ile veriyorlar. insanlarımız ise bu konuyu normal olarak konuşup tartışmak şöyle dursun , sosyal medya üzerinde bile konuşmaktan çekinir haldeler. Neden ? Yaftalanmak ve popüler kültür tarafından dışlanma korkusundan öturü. Zaten eski idealist gençlerin hiçbirisi yok. Olamazda artık. Bu devirde hiçbir gencin bir ideali, savunduğu bir siyasi veya manevi değeri olmadığı gibi , başkalarından görüp taklit ederek veya geleneksel yöntemlerle bazı görüşleri benimsemiş gençlerin bu fikirlerini ve ideallerini savunup arkasinda duracak ne bilgi birikimi nede cesaretleri var. Yani demek istediğim şudur ki, şuan bir genç "kahrolsun israil" demek istiyorsa bunu sırf "like" alamam korkusu ile facebookta bile paylaşmaktan kaçınıyosa, büyük sorunlar vardır.

Gene aynı şekilde normalleşmiş asla lardan biriside annelere küfürle başlayan bir erotik çılgınlık dalgası. 22 Yaşında bir birey olarak yaşadığım seneler boyunca son yıllara kadar hiç tecavüz haberi okuduğumu veya gördüğümü hatırlamıyorum. Hele de bubkadar vahşice ve insanlık dışı muameleleri yapabilen insanların yaşadığını. Bir yerde bir kız tecavüze uğruyor, yakılıyor. Türlü işkencelere maruz kalıyor. Diğer yerde farklı bir kiz aynı kaderi paylaşmakla tehdit ediliyor. Benim hatırladığım erkekler, mahalle namusu denen kavramların göbeğinde büyumuş erkeklerdi. Ve bi yerde mahalleden birisine "yan bakan" birisini gördüklerinde mahallemizin kızıdir sahip çikalım duygusu vardi. Dikkatinizi çekerim. Tecavüz eden , taciz eden veya laf atan demiyorum. Tırnak içinde göstere göstere yan bakan diyorum. Çünkü bunların hiçbirisi ne yaşanılır , ne yaşanmasına ihtimal verilir, nede yaşanılırsa bu kadar normal karşılanırdı.

Gerek sosyal medya, gerekse aynı medyanın oluşturduğu popüler kültür algısı ile toplum halinde uyuşmuş ve uyuşuklaştırılmış bir nesile dönüştük. Daha nice asla dediğimiz şeylere tepki vermekten korkar hale gelmekten korkumuz.
11. Nesil vs 8. Nesil
Ayrıca (bkz: kuşak çatışması)
En buyuk dusmanlik sebebi, facebook ta fotograflarin like edilmemesi, twitter takibinin birakilmasi ya da etiketlenmemek olabilir mi? Gercek dusmana da hasret bazi bunyeler.
Doğru tespittir. Kendimizden küçükleri bizden geride görüyoruz, komplekslerimiz boyumuzu aşmış durumda. En ufak bir çatışmada yaş meselesini ortaya atıyoruz.
herkesin kendisinin haklı olduğunu düşündüğünden bir türlü sonuca kavuşturulamayan büyük bir problemdir.
kindar nesil yetiştirmek isteyen sözde dindarların hayali.
aslında, düşman nesillerin torunu ve çocuklarıyız.

ilköğretim çağına girdimiz, ilkokuldan itibaren ''öteki'' yiz.

kim ''biz''
kim ''onlar''
,kim ''öteki'',
belirsiz.

evet, var olan nesil ; ekilen tohumları geri serpecek.
(bkz: umut)