bugün

altına sıçmak.
meleksi bir yüze sahip bir kızın kırmızı ojeli tırnakları açıkta bırakan terliğimsi topuklu ayakkabılı ayağına basmak. Akabinde yeşil gözlerin acıyla ayaklarına yönelmesi ve sanki gözlerinden çıkıyormuş gibi gelen bir sesle "ahh" demesi. O sesle ve yeşil gözlerle yaralanmak, yerin 7 kat altına girmek.
(bkz: otobüste ailecek kusmak)
otobüsten normal insanlar gibi inmek yerine uçmak suretiyle inmek. hele ki mevsim yaz ise ve ayağından fırlayan terliği sana getiren insanın yüzündeki kendini gülmemek için zor tutma ifadesini gördüysen..
bagırsaklarınızda biriken gazın defalarca kez dışarı çıkmak istemesine engel olmaya çalışıp en sonunda engel olamamanız durumudur.
kulaklıkla müzik dinlerken telefonun kulaklığının bir yere takılıp çıkması ve bütün otobüsün bir anda "kim lan bu mal" der gibi sana doğru bakması.
japon arkadaşlar 2008 veya 2009 da çıkan bir yasa neticesinde artık ulaşım araçlarında ilişkiye girebiliyorlar. 18 yaş üstü tabi. ilginç ulan.
osuranın siz olduğu anlaşıldığı an.
ağzına kadar dolu otobüste muavinin önündeki para, bilet vb. şeylere artı olarak muavinin yüzüne gözüne ağız dolusu kusmuk patlaması yaşamaktır*.
aman ağır bi kahvaltı yapıp çıkmayın sokağa sabahları.

edit: muavin sözlükte*.
arkasında adet kanı olan sarı kot pantolon.
koltuk kapma yarışında yenilenin kucakta olması.
tıkış tıkış otobüste kapı kenarında küçücük bir yere sıvışmak. durağa gelindiğinde inecek yolculara yer vermek için otobüsten inmek. insanlar indikten sonra şoförün kapıyı kapatması ve dışarda kalmak. otobüsün hareket etmesi. bir kaç metre otobüsü takip etmek. "gapıyı aaaçç hoouuvvv gaptan" diyerek en sonunda otobüsü durdurup binmek.
bir kız camı açar mısınız der.
erkek hemen hamlesini yapar ama camı açamaz. gücü yetmez. ezilir , büzülür. terler falan.
cool bir kardeşimizin en karizmatik haliyle dayandığı sarı direkten (aynı direk tutunmaya ve iniş bölümünü ayırmaya yarar) kısa bir süreliğine ayrılıp sağındaki kıza bakmak için en karizmatik bakışını hazırlarken, her şeyden bihaber otobüs şoförünün öndeki araca çarpmamak için caaaaaaaaayyykkkkk sesi çıkaran o frene yüklenmesi ve o karizmatik kardeşimizin otobüsün en arkasından en önüne kadar zaten yağmurlu ayaklardan ıslanmış yerde sürterek vites kutusuna kadar dayanmasıdır.
otobustekileri bir daha gormeyeceginden yada gorsen de hatirlamayacagindan ne yasarsan yasa onemi yoktur.
otobüsün ani fren yapmasıyla birlikte tutunduğum demire kafa atmamla şekillenen olaydır. (bkz: kurşuna kafa atmak)
alkollu binen yolcunun diger yolcularin uzerine kusmasi.
otobüs tıkış tıkışken ayakta eller doluyken bir yandan tutunmaya çalışırsınız ve aniden telefon çalar ya elinizdekileri yere bırakıp birşekilde dolu çantada telefonu ararsınız 1 saat ciyak ciyak öter sonra ani bir frenle yanınızdakine yüklenirsiniz ya işte o andır.
arkadan dayayanı arkadaşın sanıp sende iyi soktun bize demektir daha ötesini bilmem.
sapık etiketi yapıştırılarak otobüsten derdest edilmek.
arkadaş yaşadı bunu.taciz etmediği halde, ettiği iddia edildi ve otobüste bulunan bir polis tarafından yaka paça otobüsten atıldı.
ben onun yalancısıyım.
karşılıklı olarak monte edilmiş koltuklarda oturmak gibisi yoktur.
kavganın en çok ''Ne bakıyorsun lan'' diye çıktığı ülkenin halk otobüslerine de karşılıklı koltuk koymak nasıl bir mantıkdır anlayamıyorum.
3 kişiye aynı koltuğa bilet kesilmiş olması. kamil koç' ta yaşanır bu durum.
tam arka koltugunuzda yol boyunca ağlayan bir bebek olması.
tam inecekken iceriye bombayi birakip kacmak, sonrasini icerdekiler dusunsun.
otobüs değilde et kamyonu sürdüğünü zanneden otobüs şoförüne, boş bulunup "tuu senin sürdüğün otobüse" diye bağırmak,
sanki rüyadaymışında aniden uyanmışsın gibi farkında olmadan yaptığın bu eylem sonrasında otobüs şoförü ve 20 kişi aynı anda sana bakar, haklısın aslında ama söyleyiş tarzından dolayı suçlu duruma düşersin.