bugün

"BiR GÜNÜN HiKAYESi" Hürriyet'in "fenomen" köşelerinden biriydi...
Köşenin "mucidi" AHMET ALTAN...
Haber olamayan küçük küçük HABERCiKLER ZiYAN OLMASIN diye açılmış o köşe.
Haber değil HABERCiK ama; kıymetli; okunabilir; müşterisi olan "mallar" o köşede görücüye çıkmış.
Ahmet Altan'dan sonra köşeyi sırasıyla kimler aldı şimdi net hatırlamıyorum.
Ama KURTHAN FiŞEK hoca yaptı bir süre o köşeyi...
Kurthan Hoca yazarken pek değil ama, karşılıklı konuşurken dünyanın en "matrak" adamlarından biriydi; Allah rahmet eylesin...
Sonra köşeyi Yalçın Pekşen'e verdiler...
1980'lerin başında gazete okuyan herkes YALÇIN PEKŞEN'i iyi hatırlar.
Sağlam bir mizah duygusu vardı Yalçın ağabeyin...
Çok afedersiniz, "salağa yatarak, bilmiyor, anlamıyora yatarak", öyle denmeyecek, söylenmeyecek şeyleri söyler - yazardı ki, okurken kahkahalarınızı tutamazdınız. (En azından ben öyle.)
Köşeyi son olarak Fatih Altaylı'ya verdiler; sonra da "kapattılar" diye hatırlıyorum.
Bilenler, köşenin lezzetini damaklarında hissedeceklerdir.
Köşenin, adı, sıfatı gitti ama; "biçimsel" olarak yapısı korunuyor.
Ve şimdi o köşeyi, "bir günün hikayesi" köşe adını kullanmadan Mehmet Yılmaz yapıyor.
Zaten Kurthan Fişek hocayı da o köşeye taşıyan Mehmet Yılmaz idi.
Mehmet Yılmaz nereye giderse, Kurthan hoca da oraya giderdi. Onlar medyanın ayrılmaz ikililerinden biriydi.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21492338.asp
Serdar Turgut, Ahmet Altan'ın "bir günün hikayesi" köşesini yazması hakkında 2009 yılında şöyle yazmış:

"- Ahmet Altan'ı Hürriyet gazetesinde 'Bir günün hikayesi' köşesini yazarken tanımıştım. Arada bir Ankara'ya gelir ve köşesini herkesin içinde yazardı.
Müthiş bir konsantrasyon ve hızla köşeyi bitirirdi. Ortaya daima güzel yazılmış bir metin çıkardı.
Kafama kazınmış o imaj, benim Ahmet'i sevmem için yeter de artar bir nedendi.

O, köşeyi bıraktıktan sonra o köşe bir daha hiçbir zaman toparlanamadı.
Ahmet Altan'lar kolay yetişmediğinden onun koltuğu tabii ki doldurulamadı.
Ahmet'in siyasi tavırlarını, yazarlığını, psikolojik analizler yoluyla tam yapabilmek bence imkansız. Çünkü o tür yazarlar çok daha komplike karışımlardan oluşur."

Yazının linki:
http://www.haber7.com/med...rgut-ahmet-altani-anlatti