bugün
- icardi19059
- doğum gününde hatırlanmamak14
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması18
- bik bik için diktiğim şort17
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- anneler günü16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- zall beceremiyorsan bırak git12
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu11
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- düşün ki o bunu okuyor9
- anın görüntüsü18
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz10
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- cami tuvaletinin paralı olması14
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
erkek ya hiç sevmez, ya severse vazgeçmez, geçemez. erkek öyle bir dosdoğru, direkt yapıya sahiptir bu gibi konularda.
(bkz: ya hep ya hiç)
(bkz: ya hep ya hiç)
adriana lima yı veya dublörünü bulmuştur.
efendim şimdi, parası yoktur kendini ezik hisseder, sizin yaşamışlığınız çoktur,erkek geçmişe de sahip olmak ister, aslında sevmeden ilişkiye başlamıştır bir süre kendini kandırmış bilinçaltı dur demiştir, çoğu erkek burada bakirelik önemli değil lan falan der ama hikayedir, ilk başta kabul etmiş sonradan yedirememiştir, ilk olmasını ister, siz bunların hiç bir önemi yok ben ona aşığım seviyorum deseniz bile hatta o da sizi sevse bile severken ayrılabilir, geçmiş olsun efendim şimdiden hazırlıklarınızı yapınız.
başkasını sevince vazgeçer. bana öyle olmuştu.
tipsiz olduğunun farkındadır. beğenir ama tipsizdir. vazgeçer, kendini pc oyunlarına vererek kafasını dağıtır.
eğer bunu bir kadın soruyorsa başkasına sormasın kendine sorsun bu adam benden neden vazgeçti diye.
Erken sevmişse eğer.
Yani bir heves bir aldanışa kapilmıstır.
Sevmek öyle kolay mı sanıyorsunuz siz?
Bir insanı tanımak, anlamak ve onu ruhuna işlemekle gerçekleşir sevmek.
Gerçek bir sevgiden öyle kolay vazgeçilmez. Kolay oluyorsa ya onda sevebilme yetisi yoktur ya da yalancının biridir. Hadi kolay gelsin, kimse de vazgeçilmiş olduğu için ne uzulsün ne gururu incinsin ne kendine acısın ne de nefret duysun.
Bir gün vazgeçilmez olmanız temennisiyle. Yolunuz açik olsun.
Yani bir heves bir aldanışa kapilmıstır.
Sevmek öyle kolay mı sanıyorsunuz siz?
Bir insanı tanımak, anlamak ve onu ruhuna işlemekle gerçekleşir sevmek.
Gerçek bir sevgiden öyle kolay vazgeçilmez. Kolay oluyorsa ya onda sevebilme yetisi yoktur ya da yalancının biridir. Hadi kolay gelsin, kimse de vazgeçilmiş olduğu için ne uzulsün ne gururu incinsin ne kendine acısın ne de nefret duysun.
Bir gün vazgeçilmez olmanız temennisiyle. Yolunuz açik olsun.
ben sevgiden vazgeçtim. omzumdaki bir apolet gibi yırttım attım kendimden.
sevmeyi bir film gibi izleseydi hayatımdan sevginin kendisi, kendinden utanır, kendine kızar, nefrete dönüşürdü.
kadınlar aciz varlıklar. sahtekarlar. hatta işe yaramazlar. en azından %99'u öyle demeyi isterdim.
fakat tamamı öyle. aslında çok inandım belki milyarda bir falandır diye düşünerek.
sevmeyi bilen mutlaka vardır dedim. yıllarım bunun yanılsamasıyla geçti.
bu hikaye beni erkeğe, devamında kadına, sonra his yok edicisi ve gerçek düşmanı olarak insan adına düşman yapacak, insan adından feragat edecek, ve ''insanlığın'' ve ondan gelen adların hislerini unutturacak, ve bir çok şeyi yok sayarak geçireceğim bir hayatı özetleyeyim sizlere.
ki zaten böyle yaratmayı öğrenir kişi, hiçbir şeyi kalmayarak.
aslında sahtekar oluşlarının temel sebebi de erkek. erkeğin dürtüleri ve gerçek düşmanlığı.
yani olay burada karmaşıklaşıyor. milyarda bir bile olmayan o kadın türünün olmaması erkeklerin ta kendisi. bu beni erkekleri tamamen bir his değiştirici, gerçeği özüne karşı bir zıtlaşma aleti olarak görmemi sağladı. yani bu yazım cinsiyetler üzerine bir yazı olarak sayılıyorsa eğer; erkek ve kadın birbirinden acizdir. birbirlerini acizleştiren iki rezil, aşağılık varlık.
asıl amacın birbirlerini yüceltmek olması gerekirken...
tarihler boyunca bu işin yolu aranmış ve bulunmuşcasına kadını ve erkeği eşit ilan eden o tarihin şişirilmiş bir balon olan vakitlerinden beri, geriye ne kaldı biliyor musunuz?
koca bir illüzyon. neticenin size ne olduğunu söylevlerimi değiştirerek anlatayım:
sevgi kişiyi yücelten bir şey olmalıdır. sevgi kişiyi özgürleştirmelidir.
sevgi kişiyi sınırsızlaştırmalı, değiştirmeli, geliştirmelidir.
bu sevgidir.
sevgiyle yapılan her şey; iyinin ve kötünün ötesindedir.
benim sevgi anlayışım buydu. fakat putların çağında yaşıyorum ben maalesef.
çevremde puta taparlar var. hem de ataları gibi gerçekçi bir puta tapar değiller.
ataları gibi yürekli bir şekilde karşılarında durana soyunmuyorlar.
görmedikleri şeyleri görüyorlar, hissetmedikleri şeyleri hissediyorlar.
görmedikleri ve olması imkan dahilinde olmayan bir şey buluyorlar.
amaçları soyut putlar yaratmaktan ve onlara inanagelmekten ibaret hissin ne olduğunu bilmeyen acınacak yığınlar. ama acırsak biz acınacak hale düşeriz. onlara karşı ancak hissizleşebiliriz.
bu bizi yüceltir.
ama siz yığınlar: ağzınıza ''yazık'' lafını da iyi takmışsınız. her şeye o kelimeyle yaklaşıyorsunuz.
kendi dağınızın zirvesinden bakıyorsunuz. en yüksekte olmadığınızı bildiğiniz halde aşağıdalar onlar benden diyorsunuz. kendinize benzer olanı arıyorsunuz.
birbirlerinizi etkileyen şeyler bile gerçek değilken, (ki sizin gerçekle zaten bir bağlantınız yok)
sevmekten konuyu açıyorsunuz.
hakkında hiçbir şey bilmediğiniz ama bildiğini sandığınız konular hakkında konuşup
sevgi gibi ciddi bir hissin değerini de dibe çekiyorsunuz.
siz sevgi nedir bilmiyorsunuz. hiç sevmediniz.
siz yalnız kalmaktan korkuyorsunuz sadece!
bunun için birilerini aradınız, ve bunun için arayacaksınız.
sevmeyi bir film gibi izleseydi hayatımdan sevginin kendisi, kendinden utanır, kendine kızar, nefrete dönüşürdü.
kadınlar aciz varlıklar. sahtekarlar. hatta işe yaramazlar. en azından %99'u öyle demeyi isterdim.
fakat tamamı öyle. aslında çok inandım belki milyarda bir falandır diye düşünerek.
sevmeyi bilen mutlaka vardır dedim. yıllarım bunun yanılsamasıyla geçti.
bu hikaye beni erkeğe, devamında kadına, sonra his yok edicisi ve gerçek düşmanı olarak insan adına düşman yapacak, insan adından feragat edecek, ve ''insanlığın'' ve ondan gelen adların hislerini unutturacak, ve bir çok şeyi yok sayarak geçireceğim bir hayatı özetleyeyim sizlere.
ki zaten böyle yaratmayı öğrenir kişi, hiçbir şeyi kalmayarak.
aslında sahtekar oluşlarının temel sebebi de erkek. erkeğin dürtüleri ve gerçek düşmanlığı.
yani olay burada karmaşıklaşıyor. milyarda bir bile olmayan o kadın türünün olmaması erkeklerin ta kendisi. bu beni erkekleri tamamen bir his değiştirici, gerçeği özüne karşı bir zıtlaşma aleti olarak görmemi sağladı. yani bu yazım cinsiyetler üzerine bir yazı olarak sayılıyorsa eğer; erkek ve kadın birbirinden acizdir. birbirlerini acizleştiren iki rezil, aşağılık varlık.
asıl amacın birbirlerini yüceltmek olması gerekirken...
tarihler boyunca bu işin yolu aranmış ve bulunmuşcasına kadını ve erkeği eşit ilan eden o tarihin şişirilmiş bir balon olan vakitlerinden beri, geriye ne kaldı biliyor musunuz?
koca bir illüzyon. neticenin size ne olduğunu söylevlerimi değiştirerek anlatayım:
sevgi kişiyi yücelten bir şey olmalıdır. sevgi kişiyi özgürleştirmelidir.
sevgi kişiyi sınırsızlaştırmalı, değiştirmeli, geliştirmelidir.
bu sevgidir.
sevgiyle yapılan her şey; iyinin ve kötünün ötesindedir.
benim sevgi anlayışım buydu. fakat putların çağında yaşıyorum ben maalesef.
çevremde puta taparlar var. hem de ataları gibi gerçekçi bir puta tapar değiller.
ataları gibi yürekli bir şekilde karşılarında durana soyunmuyorlar.
görmedikleri şeyleri görüyorlar, hissetmedikleri şeyleri hissediyorlar.
görmedikleri ve olması imkan dahilinde olmayan bir şey buluyorlar.
amaçları soyut putlar yaratmaktan ve onlara inanagelmekten ibaret hissin ne olduğunu bilmeyen acınacak yığınlar. ama acırsak biz acınacak hale düşeriz. onlara karşı ancak hissizleşebiliriz.
bu bizi yüceltir.
ama siz yığınlar: ağzınıza ''yazık'' lafını da iyi takmışsınız. her şeye o kelimeyle yaklaşıyorsunuz.
kendi dağınızın zirvesinden bakıyorsunuz. en yüksekte olmadığınızı bildiğiniz halde aşağıdalar onlar benden diyorsunuz. kendinize benzer olanı arıyorsunuz.
birbirlerinizi etkileyen şeyler bile gerçek değilken, (ki sizin gerçekle zaten bir bağlantınız yok)
sevmekten konuyu açıyorsunuz.
hakkında hiçbir şey bilmediğiniz ama bildiğini sandığınız konular hakkında konuşup
sevgi gibi ciddi bir hissin değerini de dibe çekiyorsunuz.
siz sevgi nedir bilmiyorsunuz. hiç sevmediniz.
siz yalnız kalmaktan korkuyorsunuz sadece!
bunun için birilerini aradınız, ve bunun için arayacaksınız.
güncel Önemli Başlıklar