bugün

lan defter, sözlüğe bir girdim, o da bana girdi.
sevgili günlük

sevgisizim. sabahın bu saatinde senin elini bu yüzden sıkıca tutuyorum. bunca kelime düşüyorum bu sayfalarına, neden bir buket sevgi yapıp vermezsin ki sanki. hayır kızmıyorum sana üzülme lütfen. hem senin sayfalarına yazmayı seviyorum günlük. çünkü bir kelime var sevgili günlüğüm. ve ben o kelimeyi bulursam bir gün, 'O'nun yüzüne dönüşecek işte o kelime. ve ben tüm dünyaya o kelimeden bahçeler yapacağım. uyuyamadığım tüm geceleri o bahçelerde gülümseterek uyutacağım.

günaydın sevgili günlük.
selam olsun sana hayatta kimseyle ilgilenmediğim kadar ilgi manyağı yaptığım sözlük;
benim şu uyku problemim vardı ya hani, ben bir daha uğraşmayacağım düzene girmesi için falan demiştim... bak hatırladın hemen. bugün yine denedim ama akıllanmam ben biliyorum her neyse dün akşam 19:00 sularında uykudan kalktım, bugün saat 22:00'a kadar kendimi tutacaktım olmadı yine başaramadım... neyse (konu tam olarak bu da değil) ben uyumam sözlük açık olursa diyordum, geldim yatağıma sözlük açık önümde saat 17:00 gibi uyuyakalmışım sonra saat 22:00 gibi bilgisayarın kendini intihar etmesi sonucu uyandım. uyku sersemliğinden olsa gerek, pek umursamadım. tekrar yarım saat daha uyudum. kalktığımda sözlük ekranı karşımda donmuş vaziyetteydi. 'dur hele bir bakayım şuna' dedim ışığı açtım, bilgisayar hala donuk kapattım olduğu gibi sonra ışığı açtığımda fark ettim ki iki parçası kırılmış, yataktan düşünce. (monitörle klavyeyi bağlayan kısım) üzüldüm tabi bir de üstüne bilgisayar açılmadı, şarjı bitmiş.ömrümün yarısı burada geçiyor,bilmem sen farkında mısın? bir bozulsa seninle en az bir hafta görüşemeyiz.(amacım seni azarlamak değil), eyvah bozuldu diye delirdim adeta, düşünsene bilgisayarım bir bozulsa ne yaparım ben? şarja takıp denedim bir şey olmamış rahatladım. koptuğunu sandığım parçalarıda yerine taktım, ama uyku sersemliğinden midir nedir acayip panik oldum, delirdim de denebilir. bunları bana neden anlatıyorsun diyeceksin, ne gerek var yani de diyebilirsin içimden geldi der geçerim. hadi görüşürüz yine.
sevgili günlük,
kahkahalarla gülüp, dakikasında gözyaşlarına boğuluyorum.
sevgili

sana sevgili dedim diye aşık oldum sanma lafın gelişi söyledim. seninle hayal kuracağımı sanma ben kendimden eminim. sana sır vereceğimi sanma ben kimseyle konuşmam...

tamam konuşmam dedim lafa ben başladım da yinede beni boş ver. sana sır vermem dedim de beni dinleyen tek sen varsın. sana aşık olamam. evet aşık olamam. zaten aşığım sana.

tamam aşkıma karşılık vermesende olur. zaten ilk sayfanı yırttığımdan beri konuşmadın benimle. sana bir şey söyliyecem ama kızmak yok. bugün yağmurda ıslandım ben. çok özlemişim be. sanki benim için yağdı yağmur. kendimi farklı hissettim. eskiden de ıslanmıştım aynı yolda. geçmişi düşündüm hüzünlendim biraz. belki biraz ağlamış olabilirim. ama yağmur onu da gizledi. kendimi kimsesizlikten bir anda kurtardım sanki. ne olur gitmesin yağmur. her gün ıslatsın beni. sen söylersen belki seni dinler. ne olur söyle hadi....
selam defter,

simdi sözlükte deli oldugumu söyleyecek ve bu dogrultuda birkac entry girecegim. birkac oy, nick alti ve hatun mesaji almayi hedefliyorum. umarim amacima ulasirim ve insanlar hakkimda "off choq kuul yha adam deli kiziim!" yorumunu yaparlar.

melabaa.

08.01.2010 / saat gece ucu elli iki geciyo, orlando-houston macini izliyom, sonra da columbus-anaheim var.
biz ufo gördük lan sözlük. orayı burayı aradık, en son tübitak'ı arayın dediler. bekçi telefonu açandı. siktirin gidin lan uyuyun der gibi cevap verdi. polislerse demin de böyle bir ihbar aldık dedi. yer etimesgut semalarıydı. zuzaylılar hava kuvvetleri'Nin şeysini mi inceliyorlardı, yoksa o civarda bir disko mu açılmıştı? lakin ne arar lan disko etimesgut'ta. neyse o hep aynı düzlemde uçan ışıklar 2 kez daha göründü. kaçırıp ufaktan bir tur attırmalarını çok isterdim ama şimdilik sanırım benden tırstılar sözlük. artık başka sefere kısmetse inşallah.
ben dimedim o didi
nazaman didim hacı nazaman didiiğm
şşş gavga etmeying
baliciyiiiim da da da da dadam

sözlükte bi ibne var, soteye çekip götünü sikmeli
tamam sakinim, sakin ol, tamam sakiin sakii dolduuur!
meyhanelerde sakiler derman olmadı, çok istedim olsun diye, donsuz olmadı..

merabayın sözlük.
hey gidi heyo.
"tek rakibim rte. ehehuehehehue.."
uzakta bir yerde:
köprünün bir şehrin iki yakasını asıldığı yerdesin.
ben yağmurlu bir güne başladım
ruhum dargın, kırgın...
körfezde martı çığlıkları
sen uzakta...
sevdiğim...
ıslandım kedi gibi.
içeri al nolur, en sıcak yere oturt beni...

not: özledim!

16.01.2011
izmir
birazdan kendimi senin kollarına bırakacağım,
birazdan kapatıp gözlerimi, savunmasızca teslim olacağım sana,
birazdan bütün yorgunluğumdan kurtulup, sende dinleneceğim,
avuçların avuçlarımda, kaptırıvereceğim kendimi sana.
birazdan kaybolacağım bedeninde soluksuzca,
birazdan sesim soluğum çıkmayacak,
birazdan aklımdaki her şey yerini sana bırakacak,
pervasızca sarılacağım, sıkı sıkı, umarsızca.
birazdan olanlar olacak,
birazdan deliliğim son bulacak,
birazdan ışıklar kapanacak,
uyuyacağım...
naber kank? birazdan markete gideceğim. bir isteğin var mı? marketten eve onca şeyi taşımaktansa, marketin ortasında aldıklarımı pişirip yemeğe karar verdim. market görevlileri yemek kokusundan şikayetçi olmazsa bugün bunu deneyeceğim. onlar da poşet masrafından kurtulmuş olacaklar. yanımda küçük tüpüm. amca çek oradan bana yarım kuşbaşı, sonra yemek üstüne türk kahvesi...vs.
devlet bazı insanlara çalışmadığı için ödül vermeli bu işsizlikte. özellikle insanlara zararlı biriyseniz kesinlikle size çalışmamanız için teşvik edici bir şeyler sunmalı. neyse. kendimi televizyon gibi hissediyorum. bazen beni açık unutup karşımda uyuya kalıyorlar. bazen de kendi kendimi kapatıyorum onlar istemeden. şaşırıyor mallar. benim de bir kapasitem var. neyse. kaçtım. öptüm.
sensin deli, yazmıyorum yavşak!
(bkz: her salağın kendini deli zannetmesi)
kırgınım,üzgünüm sözlük finaller ayrı bi giriyor, yalnızlık ayrı bi koyuyor . deli miyim neyim * gerçi deliler bile bu kadar yalnız olamaz neyim ben bilmiyorumki.
şahane bir menü hazırladım. yanında elma suyuyla servis ettim. şahane oluyormuş.
not:bulgur pilavına bir daha ki sefere acı biber de at.
Üzülme bebeğim sakın üzülme
Olmadı işte ayrıldık;
Kızmadım sana kızmadım
Yeter ki aşkım sen üzülme!
Ben sana kıyar mıyım?
Yani o kadar da hıyarmıyım?
He!!!hıyar dedim de aklıma geldi.
Yeni sevgilinle aran nasıl;
Oda seni benim sevdiğim kadar seviyor mu?
Arada sırada görüşelim olur mu?
Misafir ol gel bana börekler açarım sana
Param pulum yok ama
Borç yazdırırım bakkala...
Seni nasıl sevdim?
Senin hiç umrunda değil?
Hatırlar mısın bilmem?
O mahur beste çalar
Biz müjganla fenalaşırdık
Sahi geçen gün
Saza niye geldin seni bilmem ama
Ben acayip gaza geldim
Sonra soda içtim geçti
Hatırlamalı, sevgiyle anmalı
Unutmamalı, incitmemeli
Uçan memeli, kaçan memeli, tutan memeli
Öbürüde gelmiş
Hani bana hani bana demiş
Biliyorsun ne yapsam
Ayrılamam senden asla
Hafife alma ask vurur insana
Birde yer vuru sonra
Masa tenisi kadar kolay sanma
ilvanlım, ilvanlım, ilvanlım aman aman
Neyse boşver. baktabul
Hatırlar mısın? Sazlar çalınırdı
Çamlıcanın bahçelerinde
Benimde arabamın teybini çalmışlardı
Şimdide seni açldılar benden
Ve şimdi içiyorum hergece
Her gece başka bir işkembe
Şiirime burada son verrikene
Bir dakika doktor bey geliyorum
Şiirime burada son verirkene
Seni çokkkkk sevdiğimi söylemek istiyorum
Gidişim suskun olmuştu ama
Dönüşüm muhteşem oldu
Yaslı gittim şen geldim
Aç koynunu sevgilim ben geldim.
eğer gerçekten deli olsaydım, bir an bile beklemeden bulunduğum yerden uzaklaşırdım. deli olmadığım için mutsuzum ya zaten.
bir erkeği ancak bir kadın delirtebilir gerçeği.
tersi kadın için de geçerlidir ama.
eveeeeeeeeeeeeeeeeeet, kaç gün olmuş yahu? dur, dur, dur yaaa. bu surat ne? 1,2,3,4,5 karış!!!

darıldın mı cicim bana?
hiç bakmıyorsun bu yana...

püüüüü küsmüş mü benim deli defterim. yapma be! vurma ya vurma zaten acıyor.
ya valla çok işim vardı, fırsatım olmadı, kem küm, hebele hübele...

şimdi; yavru ceylanım günler, haftalar, aylar çalışmakla tükeniyor; ya da ben tüketiyorum. oysa yaşam o kadar kısa ki. daha geçen akşam iyi akşamlar abla diyen arka apartmanda oturan komşu çocuğunun ertesi sabah selasını duyuyorum gözlerim dolu dolu. ne zaman gideceksin kestiremiyorsun ki buralardan... annesini teselli ediyorlar: melek oldu o; allah' ın sevdiği kuluymuş ki erkenden yanımızdan aldı diyorlar... saçma! ya daha 17 yaşındaydı be! gözü açılmamıştı, hayatta ne yaşadı ki ne gördü ki! sakin sakin okuluna gider gelirdi. üniversiteye hazırlanıyordu son sınıftı çünkü. belki doktor olacaktı, belki öğretmen belki bir halt olamayacaktı tamirci olacaktı. birşey olacaktı yahu. sevgilileri olacaktı. öpecekti kızları. bir kızla beraberken aklı başkasına kayıp çapkınlık yapacaktı. -cakdı... gelecek geçmiş zaman kipinde cümlelerin öznesi şimdi. uzaklarda... öpüyorum seni sarı kafa. hep gül emi!

neyse işte; konuyu kendime bağlarsam yaşama fırsatını kaçırıyormuşum gibi geliyor bir süredir. sürekli çalışma ve koşuşturma, birşeyleri bir yere yetiştirme çabası, sürekli acil yapılacaklar listesi... yoruldum biliyor musun? vücut yorgunluğu değil bu ruhum yorgun. bazı günler o kadar mutsuzum ki. kafamı yastığa gömüp kalkmak istemiyorum. ya da annemin kızarmış ekmek üstüne sürülmüş tereyağ kokusuna uyanmak istiyorum. böyle yanında ezine peyniri, domates, zeytin, ince belli bardakta mis gibi çayla beraber... götüüüür... vallahi götürdüm bu sabah! o kadar özledim ki annemi; gece işten çıktım, bastım gittim yanına şehir ötesi. tabi bugün iş var, ki şu anda iş yerinden bildiyorum; kızma lan tamam bunu yazınca çıkacağım, neeee non-stop avarelik mi? cık cık cık çok ayıp, geri dönmek zorunda kaldım kahvaltıdan sonra. ama annemin akşam kapıda beni gördüğü zaman ki şaşkınlığını ifade etmeye kelimeler yetmez. benim de şımarık şımarık, kedi sırnaşıklığında anneme sarılışımı... kalktık geldik işe aynı terane. tabakhaneye bok yetiştiremiyoruz efendim sürekli acil iş mi olur lan! kızdım şimdi.

aman hadi ben kaçıyorum. akşam bana kahveye beklerim bak. gelmezsen darılırım ona göre. öptüm seni! muaaaaaaaaah!

muah muah can hatticeee, gözleri ceylang hatticeeee!

not: sevgilim geldi, hadi sevinelim!

12.03.2011
izmir
yatağa uzanmışsın sırt üstü,
kulağımdaki tek ses kalp atışların.
başım göğsünde,
belim kollarında...
senli cümleler fısıldadım kulağına,
sen uyurken.

yatağına uzanmışsın sırtüstü,
burnumdaki tek koku teninin kokusu.
elim elinde,
tenim teninde...
öpücükler kondurdum dudağına,
sen uyurken.

not: seni seviyorum... hem de çok!

30.03.2011
izmir
karadeniz ve akdenizden dev borularla iç anadolu bölgesine bir iç deniz yapmak istiyorum, egeden doğu ve güneydoğuya tüp geçit yapmak ve ayrıca marmara fay hattı üzerine de dev kuleler inşa etmek istiyorum.Bir de kıyı şeridi illerinde yaşayan halklar ile iç ve doğu bölgelerde yaşayan halkın ikamet yerlerini dönemsel olarak değiştirmek istiyorum.Böylece kürt sorunu vb.sorunları ortadan kaldırabilirim.Zeki olduğumu onayla sayın sözlük.
mevsimlerden yaz, aylardan temmuz, günlerden cuma bugün... camdan bakınca sanki körfezin suyu yavaş yavaş buharlaşıyor: o kadar sıcak! oturduğum masadan gördüğüm manzara bir yanım mavi, bir yanım kahverengi... ağaç mı daha önce de dedim ya yok gibi! beton yığını izmir dağları... aslında izmir hep böyleydi dağları taşlıktır; bu yüzden görebileceğin anca ot belki azıcık sıksa makilik; ama ağacı nah görürsün izmirin dağlarında. şarkıda da der ya izmirin dağlarında çiçekler açar, cahit külebi' nin dediği gibi izmirin denizi kız, kızı deniz, sokakları hem kız hem deniz kokar, da bundan bana ne? neyse...

mevsimlerden yaz, aylardan temmuz, günlerden cuma bugün... monitöre bakınca harfler birbirine giriyor, sol frame çift şerit: o kadar sıkıcı! sıkıldım yahu hayatımdan. hani bir reklamı vardı mastercardın, neydi mottosu? heh! dünyada bıraktığın iz ne kadar! benim işimle evim kadar. artık yollar aşındı aynı yolu gidip gelmekten. yolları bırak kalbim aşındı. sıkıldı, bunaldı. hey patron sesimi duy: ölüyorum!

mevsimlerden yaz, aylardan temmuz, günlerden cuma bugün... etrafıma bakınca insanlar hep memnuniyetsiz, hep somurtkan: o kadar uyuz! kelimenin tam anlamıyla uyuz lan bu insanlar! küfür etmiyeyim diyorum yine söveceğim. vay amk insanları diyorum. minibüs şoföründen, çöpçüye, ön sırada oturan mal çocuğa kadar aynı insanlar. hepsini öpesim var!

mevsimlerden yaz, aylardan temmuz, günlerden cuma bugün... etrafıma bakınca sanırım mutsuzum bugün, sebepsiz: o kadar monoton çünkü hayatım! ama yine de çabalıyorum. iyi şeyler yapmaya, etrafımdaki sevdiklerimle ilgilenmeye, iyi şeyler tasarlamaya, müşterileri memnun edip onlar için en iyisini yakalamaya çalıştığımızı ikna etmeye, şeklinde uzar bu liste. en uzun sözlük entrysi bile olabilir.

Sıkıldım işte lan bildiğin... zırva bişiler yazayım dedim onu bile yazamadım. hadi öptüm, kib, bye!

15.07.2011
izmir
ofis...
Merhaba günlük bugün benzine indirim yaptılar biliyor musun?
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar