bugün

Şimdi bunu ilk sorduğunuzda direk " bilim nesnel, felsefe öznel " diye bir yanıt alıyorsunuz.
bu çok tartışılacak bir sorudur, bana göre bilim de nesnel değildir. Bu ayrı bir konu.

Tarihe baktığınızda ilk zamanlarda felsefe ve bilim diye 2 ayrı dal yoktu. Dikkat edin bütün yunan bilginlerinde " fizikçi, matematikçi, felsefeci " yazar. Gerçekten öyledir çünkü.

Bilim ve felsefe ayrışması çok sonra olan bir şey.

Ama şöyle özetlemek gerekirse, bilim yapar, felsefe bilimin yaptığını da sorgular. Mesela bilim insan kopyalayabilir ama felsefe bunun etik olup olmadığı konusunu tartışır.
Bilim kalıplara, sınırlara, yasalara sahiptir, felsefede ise bunlar yoktur. Bir şeyleri keşfeden, bulan insanlar genellikle eski dönemdeki insanlardır yani Fizikçi + matematikçi vs. olan insanlar. Çünkü bu insanlar sınırları olmadan düşünmüş, sorgulamış ve yaratıcı fikirler üretebilmiş. Günümüzdeki ayrımla yetişen ve o şekilde çalışan insanlar ise (bilim adamları ve felsefeciler) eskilerin yaptığını geliştirmekle uğraşıyorlar. Yani bu düzen yeni Şeyler üretmek için yanlış.
Felsefe ve bilim ortak çalışır. ikiside gerçekçidir. Bilgiye ulaşmaya çalışılır. Ayrıldığı yerler ise bilgiyi elde etme metodlarıdır. Bilim daha çok her şeyi her adımı görüp bilmek ister. Örnek olarak felsefe big bang teorisinin nasıl gerçekleştiğiyle ilgilenmez. Tekrar gerçekleşecek mi daha önceden de gerçekleşti mi bunları düşünce yoluyla anlamaya çalışır. Öte yandan bilim bu yönde felsefeye katkı sağlamaktadır. Çünkü bilim olmasaydı big bang teorisi düşünülecek bir konu olmazdı. Çoğu felsefecinin aynı zamanda astrolog, matematikçi vs olması da bunu açıklar nitelikte.
versus değil, şöyle olması gerekir; bilim&felsefe..
felsefe veriler arasında tutarlılık denetimi yapar, bilim veri arar.
bilim ile felsefe birbirinden ayrilamazlar ve bu yüzden de birbirleri ile kiyaslanamazlar.
Felsefe ve Din = Hakikat /
Hakikatin önündeki bir Bid'at: "Bilim"...

Felsefe hakikate giden yolda bir arayış olmakla birlikte erdemli olmanın niteliğini kavramaya yarayan bir araçtır.
Aynı zamanda ilmu'l felsefe, hakikat ve erdemin doğrultusunda nefsi ıslah etmeye yönelik olması açısından - teorik düzlemin ötesinde - pratiktir.
Din de aynı şekilde insanların dünya ve ahirette mutlu olmalarını sağlayan terbiye merkezli bir nizamdır.
Burhana dayanan adımlarla felsefe yolunda, teslimiyet yurduna varana dek, başından sonuna kadar mutlu olmanın tek süreci felsefe ve dindir.

Bu yönleriyle felsefe ve din objektiftir. Çünkü daha düşünce yolculuğunun başında hayata ve ötesine makro düzeyde bakmayı öğretir. Bilim ise bir tabu olup en başında hakikati fizik ve ötesi şeklinde taksim etmekle kalmayıp ötesini yok sayar.
Hakikati inkâr ve reaksiyon olarak karşımıza çıkan bilim bir bid'attir. Nitekim tarih sahnesinde felsefe ve bilim şeklinde bir taksim bulunmamaktadır.
Batlamyus, aristoteles ve daha nice bilginler böyle bir taksim de bulunmamıştır. Ayrıca filozof olarak öne çıkarılan Arşimed fizikçidir, tales matematikçidir yine benim için alanında değerli bir bilgin olan Batlamyus'da aynı şekilde matematikçidir.
Bu örnekler de böyle bir taksim de bulunmanın ne kadar ahmakça olduğunu göstermektedir.

Bilimperestler hegemonik bir uslub sahibi olup oldukça dar kafalı kimselerdir. Dini tabu olarak lanse eden bu kimseler bir takım cahil araştırmacıların ucuz görüşlerine temessuk etmekle kalmayıp dayatmaya kalkarlar.
Sonrada ıspanaktaki demirden tutun da güneşin hareketlerine kadar fikir değiştirmeyi meslek edinirler. Bu tipler bana mekke müşriklerini andırmaktadır, önce helvadan put yaparlar, hem taparlar hem taptırırlar, sonra da acıkınca yerler.

Âlâ kulli hâl bilim;
Hakikati parçalama temeline dayanır. Hakikate giden yolda bir engeldir. Öznel yargılarını dayatmaya çalışanların oyuncak silahıdır. Bu silahla ancak taklitçileri korkuturlar.
~Ebû Muhammed ez zahiri
felsefe daha çok soru sormaya yöneliktir. bilim ise biraz daha realist. felsefe sorar bilim cevaplar. sonuç olarak ikisi karşılaştırılamaz.
Her ne kadar farklı iki şey gibi dursa da ikiside birbirine bağımlıdır.
Çünkü bilimde soru sorarak, nedensellikle beraber somut kanılara ulaşarak varılan bir dal.
Aynı yolun iki farklı uzantısı gibi dursa da aslında yolun kendisini oluşturduğunu düşünüyorum.
Birisi madde ile ilgilenirken diğeri tüm bu maddelerin oluşturduğu bütün gibi geliyor.
Sonuçta bilim tam anlamıyla her şeyi açıklamıyor bu noktada felsefeye ihtiyaç duyuyoruz.
Belki de aranılan her sorunun bir cevabı var fakat tüm maddeleri bulup bütünü tam resmedemiyoruzdur.
Doğduğu noktalar aynı olan iki kavram.

Sorgu..