bugün

Okan alır dediğim anket.
iki hafta önce ibrahim tatlıses beyaz şov a geldiği zaman izleyenler hatırlar belki kabak tatlısı olayını. başkada söze gerek yok zaten. okan her türlü siker.
iki farklı kategorideki iki farklı izleyici türüne hitap eden iki farklı kişinin karşılaştırılmasıdır. görüldüğü üzere gereksizdir.
beyazıt öztürk etliye sütlüye dokunmayan, apolitik davranmayı başarabilen ailenin temiz çocuğudur. okan bayülgen ise şöhretten nefret edip kendini tam ortasında bulmuş, iyi-kötü sözünü sakınmayan çok daha entellektüel bir adamdır.
beyaz okanı çıtır çıtır yer. her şeyi sittir et, Beyaz adam gibi adam dır be!
beyaz kahvaltıdaki domates reçeli, okan ise ekmektir.
beyazıt öztürk messidir, okan bayülgen ise cristiano ronaldo.
konuya sanatla başlamalı evet okan bayulgen sanatçıdır öncelikle. fotoğraf galerisine gitmiş kimseler bilirler "ferhan şensoy, müjdat gezen, gazanfer özcan gibi birçok tiyatro oyuncumuz * ile fotoğraf reportajı ile beraber fotoğraf sergisi açmıştır.

ben topluma yararlı bir adamdan bahsediyorum kimseyle karşılaştırmıyorum bir kez bunu sindirmelisiniz..

seyircisini sabahın körüne kadar "gerek stüdyo gerek tv başında" tutmamak için kanalının organizatörüne kızıp yayın yapmayan bir adamdan bahsediyorum. sonra programı daha erken saate almak zorunda kaldılar..

kendi programında eski grubu olan ayılar ile müzik yaptığı zamandan bahsediyorum.

ben bir şebnem ferah haranıyım her ne kadar yeni jenerasyon bozuk olsa da şebnemin eski seyirci kitlesini bilirsiniz. çok uzun yıllar önce şebnem beyazın programına katılmıştı. ondan sonra hep okanın programına konuk olmuştu.uzun bir aradan sonra şebnem bile anladı "okan bayulgen" olması gerektiğini. en son beyazın programındaydık ben oradaydım ve yüzlerce şebnem ferah hayranı ile irili ufaklı. Şebnem türkiyenin en sağlam müzik yapanlarından birisidir tabiki takım arkadaşları ile. o programda "lost" dizisinde oynayan ve magnum dondurma reklamı için türkiyeye gelmiş sovyer lakaplı adama yapmış olduğu yalakalık görmeye değerdi resmen rezillik adam yemin ediyorum 5 dakika durdu programda ve içeri geldiğinde konfetiler püskürtüldü biraz daha durması için yalvarıldı aman aman... ellerimize ingilizce sovyer ne olur gitme diye yazan ufak pankartlar verildi. şebnem kamera önünde olduğu için bu rezilliğe pek renk vermedi ama metin türkcanı aykan ı ve can şangün ü görmenizi isterdim.

ve tabiki pankartların arkasına şebnem ferah yazdığımızı ve onları gösterdiğimizi gören beyazıt ın yüzünü.. kendi değerinin önünde fakirleşen birisinden bahsettim... sovyer kim ki ?

ben size sigara içtiği halde, sigarayı bıraktırmaya yönelik yıldırıcı temalar kullanan devamlı videolarla hatırlatma yapıp toplumu bilinçlendiren birisinden bahsediyorum okan bayulgen den .

ben size türkiyenin yeni ve en iyi müzisyenlerinin gruplarının çıkış kapısından bahsediyorum.

toplumsal olarak verdiği kazanç sağlık açsından yapmış olduğu programlar.

programında rezilin iyice rezil olduğu ve iyinin daha da yüceldiği insandan bahsediyorum.

bir ses tonundan bahsediyorum.

sinema oyuncusundan bahsediyorum.

bir öğreticiden entellektüel birisinden, gençken yapılacak yüz şeyden birinin onu sevmek olduğundan bahsediyorum...

ve karşınızda okan bayulgen...

edit piaf: bu yazdıklarım bunları görebilenler içindir. yani bir hatırlatmadır göremeyenler zaten okusalarda anlamayacaklardır..
ikisi de cem yılmaz karşısında ezik durumuna düşer.. neden bilmiyorum ama bu adam karşısında dilleri tutuluyor, liseli kızlar gibi oluyorlar.. kazanan bence cem yılmaz.
okan bayülgen'in konuklarına,izleyicilerine karşı çok terbiyesiz olduğunu düşünüyorum. mesela telefon açan izleyicinin yüzüne kapatmak gibi.. Ayrıca çok ta yakışıklı olduğu söylenemez.

beyazıt öztürk'ün ise çok kibar saygılı olduğunu düşünüyorum lakin her telefon konuşmasında ayağa kalkıp ceketinin düğmelerini iliklemesi gibi.. Adamdan karizma akıyor. bildiğin yakışıklı diye buna derim..
Beyazmıymış, okanmıymış. ikiside umrumda değil. izleyen izlesin izlemeyen izlemesin. Derdimizmi yok? Ölümlü dünya.
Benzin 4 tl olmuş, artık sergimde niye kokteyl veremiyorum, engelli ablam devletimin kaldırımlarında neden tekerlekli sandalyeyle gidemiyor, onları düşünelim.
ikisi de patates oldu artık, cacık olmaz ne beyazdan ne okandan.yerlerine balka birileri de yetişmedi ki canına yandığımın memleketinde.neyse ki tvnin kapatma tuşu var.
bittabii okandır. Amma ve lakin okan kötünün iyisidir. Beyaz ise kötünün kötüsüdür.
son sezondan önce, kesinlikle kıyas kabul etmezdim. ancak, okan bayülgen'in, son sezon zagaband'la yollarını hoş olmayan bir biçimde ayırması, "kral çıplak" diye, adı ile alakasız bir formata başlaması, konuklarının her program biraz daha sıradanlaşması ve daha bir dolu gerekçe ile ne zamandır öylesine izlediğim ya da izlemediğim bir programa dönüştü kral çıplak ve disko kralı. yıllardır süregelen bir şey vardır. şöyle ki, okan hep oradadır ve programa gelen onu takip eden nesil hep değişir. bir nesil sanki mezun olur ve yerini bir sonrakine bırakır. bu arada da o nesil, okan'dan farkında olarak ya da olmayarak birşeyler alır. ya da alırdı. bu sezon ise, sanki okan yeni nesile uyup onlardan birşeyler alır gibi. yeni neslin sığlığını, tüketiciliğini, anlamsız müzik zevkini falan filan. neyse çok uzattım sanırım .
beyaz sempatik'tir bu yüzden izlenir. okan ise programa hakim olmayı bilen beyaza göre daha tecrübeli biridir. anketlerde okan açık ara ve gayet net bir biçimde oylanır. okan her şekilde izlenir ama beyaz konukları iyi ise izlenir. okan daha yaratıcıdır.
okan espriden sonra konuklarına sarılmaz, beyaz sarılır.
beyaz çok çabuk duygulanır, okan her şeyin farkındadır.
okan gerçektir, beyaz televizyon programı.
okan kötü çocuktur, beyazsa her gördüğü teyzenin elini öpen, nasılsınız efendim diye soran ebeveynlerden beğeni toplayan çocuktur.
karşılaştırılması bile saşmadır.*
beyaz, emir eri tiplidir, toplumun adamıdır, farkında olmasa bile rolcüdür.
okan, bencildir, farkındadır, farkındadır ve rolcüdür ama kuralına göre oynar, kuralı da kendisi belirler.
anneme ve bana göre değişen kıyastır. zira bizlere ve annelerimize göre de genellikle değişiklik gösterir. çünkü;
kime göre oynarsan onların gönlünü kazanırsın.
beyaz, lisedeyken güldürür. okan liselileri pek sarmaz.
okandır arkadaşım okan konuksuz da halleder işini beyaz odun kalır konuksuz.
okan daha sansürsüzdür daha sivridir.
10 yıl önce de bu iki herif kıyaslanıyordu. tartışma her defasında uzamakla birlikte ortaya şöyle bişi çıkıyor;

(bkz: kime göre neye göre)
okan'ın eleştirel yanı ön plana çıkıyor programında. beyaz ise daha çok * işin gırgırında. tabi beyazında hakkını yememek gerekir. toplumsal konulara ara sıra da olsa değiniyor yekten. okan zaten toplum adamı. hiç dikkat çekmiş midir bilemem ama okan'ın belirli bir kıyafet anlayışı yok. her giydiğini yakıştırıyor çünkü bu adam kendisine. özgüveni var yani.
not: bunlar kişisel gözlemlerdir.
kabaca örneklemek gerekir ise ;
beyazıt ilkokullu , okan öğretim görevlisidir.