bugün

Bir insanın yaşadığı şeyler onun hassasiyetini yavaş yavaş yokeder.
ikinci çocuğunun doğumu ilki kadar mutlu etmez mesela,
ilk ayrılıktan sonrakiler o kadar iz bırakmaz,
Bir ölümden sonra bir diğeri o kadar acıtmaz,
Bir defa ihanet ettikten sonra tekrarlamak zor olmaz.

Bir şeylere alısıyoruz nasıl olsa değil mi? Hiç bir şey ilki kadar güçlü hislere sebep olmuyor.

Olmuyor.

Keşke olsaydı işte...
Yada her ilk aynı zamanda son olsaydı.
şu an yanımdasın ve ben bunu yazarken izliyorsun. bok ye. amk laptopu. tümünü göstermiyom banane. sırıtma. bak ya. dudağımı sikseydin?
Unutmak mı bunu sana yapamam.
senle bir alakası yok!
Sana elbise cok yakisiyor.
sen gittin ya yerine geldi ağzımın tadı
çayı, kahveyi şekersiz içiyorum artık.
gemileri babam da yakar, sıkıyorsa denizi yakacaksın!
Bir kez yalanini yakaladigin birinin bin kez dogrusunu sorgularsin...
ölmek değil bir daha görmek intiharım.
ben sana destansı mesaj atayım, sonuna seni seviyorum, hep hayatımda ol yazayım. sen iyi yaz. *
sinirlenince siktir git diyorsun ya diyecek kelime bulamıyorum.
hiç yakışıyor mu kız o kelime? ben erkek halimle sana en fazla lan derken peki sen neden "siktir git"? o kadar çok mu istiyorsun gitmemi?
Fuzuli'ye sormuslar "sevmek mi daha guzel sevilmek mi?" Diye
"Sevismiyorsan ikiside fuzuli" demis...
iste buraya yazıyorum: çok özleyeceksin beni, O kısmak istediğin kahkahalarımı, enerjimi, neşemi, saygımı, hürmetimi..
Sen baskasını seviyorsun olsun ben seni yine de seviyorum.
Yarın sınavım var ve senin yüzünden çalışamıyorum. Senin de var biliyorum, kalmışsın yine. Ne kadar alan dersi varsa kalırsın çünkü.
Nerdesin kaç gündür? Bi haftadır hiç göstermedin yüzünü. Vaz mı geçtin yoksa hiç mi bi şey hissetmemiştin? ikizlermişsin sen de, yeni öğrendim. Dedim geldi bi dengesiz daha. Gel, kapım hep açık sana. Hitler bıyığın dahi olsa yine gel. Bıyık yakışıyor sana. Ne de olsa dünyanın en güzel dudak kıvrimlarına sahipsin. Hatırlat bir ara resmini çizeceğim. Daha önce de denedim ama söz konusu sen olunca tek bir çizik atamıyorum. sende gördüklerimi anlatabilecek kalem yok. Her daim mutlu, sempatik adam bisikletimi yine sizde unutayım, bisikletime atla gel. Bilimiyorum sen uzaktan da güzelsin ama gel yine. Ya da böyle güzel gülme.
bugün cüzdanımda sakladığım, parfümünü sıktığın peçeteyi kokladım. peçete deyip geçmemek lazım; zira insanın içini delebilen bir yanı var. kokunu özledim. seni koklamayı özledim. seni çok ama çok özledim sevgilim..
herkes ister Kalbinin sesini dinlemeyi. Dinler Dinler Dinler sonra beynini yer :D
"..uzakta olsan da kalbim senle atıyor kızım seni neredeyse hiç görmüyorum ama gözlerimi kapatınca o güzel gözlerin geliyor önüme.hani dedim ya bir daha konuşmayalım diye hata etmişim . Sensiz yaşanmıyor."

Yozgat/ çekerek 2014
ne haber? nasılsın? bende iyiyim, görüşürüz.
sözlüğe senden özür dileyebilmek için kayıt oldum. bundan yıllar önce kırdım kalbini. hiç hak etmemiştin. seni bulmaya çalıştım. bulamadım. boş vakitlerinde internet cafelere gidip girdiğin entrylerin f5'e basıp durarak artılanmasını beklediğin, sana mavi jojoba tanem dediğim günler aklıma geldi sonra. nick' imi seçtim ve başladım yazmaya. Sadece geçmişimdeki bu hatamı affettirebilmek ve yoluma geçmişimdeki bu karanlığı atabilmiş olarak devam edebilmek istiyorum. Eski yazarlık günlerimi hatırlıyorum yazdıkça, bir yandan da yazarlığım onaylanıp senden özür dileyebilme şansını bulacağım güne kadar. 2 türlü nostaljiye mahal vermiş oldun bende anlayacağın*. teşekkür ederim. Umarım beni affetmeni sağlayabilirim.
Kadınlar ilgi bekliyor diyorsunuz da, erkekler de sadece metrobüs mü bekliyor sanıyorsunuz?
ilkler güzeldir gerisi fasa fisodur açık ve net diyim sen anla.
Oluruna birakdim her seyi pasam, sensizde devam ediyor yasam...
Asla seninle yaşamayacagımı bildiğim halde seni bırakmıyorum.
Bu gidişle ikimiz de senelerce vakit kaybedeceğiz...

Benim suçum sanki müslüman olmaman.
Geldiğin ve konuştuğumuz günden beri içimdeki varlığın her saniye bütün hücrelerime yayıldı.

Sen kül kedisi olmalısın ki her gece saat on ikiyi vurduğunda seni kaybetme korkusuyla başımı saatler sonra yastığa koydum.

Sen Mona Lisa olmalısın ki ne zaman bir renk paletine baksam yüzünün hatları özellikle de elmacık kemiklerini öperek ellerimi kalbime götürdüm.

Seninle yaşayacak çok şey var. Seninle yaşlanacak çok zaman var.

her mesaj attığında nabzım benden habersiz artıyor azalıyor.

Seninle farklıyiz biz tüm bu leş kokulu hayatın içinde hayatta kalmayi öğrenmiş iki masum yüze sahibiz.

Dudaklarindan çıkan her kelimeyi çizgi çizgi seviyorum. Üzerime sinecek olan kokunun ürpertici hissiyle uyanacağım her sabaha.

Benimle mutlu ol... benimle kal...
Şimdi şu an tam şu anda ölsem bile seninle olan varlığım cümlelerimle devam edecek.

Sen başka bir yazın olacaksın sen başka bir gazel gibi girizgahima şeref vereceksin.

Niye yazıyorum biliyor musun? Çünkü sen hepsinden farklısin... beni tuhaf yapıyorsun tuhaf yapımın üzerine ana yemek Üzerine gelen tatlı gibi dudaklarınla gamzelerime koyacağın alt dudaginin ıslakligi gibi.

Her gece sesimle uyanıp sesimle uyanacağın günler geceler gelecek gitmezsen gitmeme izin vermezsen...

Yüzün gözlerin saçların...
ben böyle manzara görmedim...
Ben böyle büyüleyen bir şey görmedim...

Kal burada ve sımsıkı sarıl boynuma...
Orada huzurumuz var orada ikimiz varız...