bugün

çok uzaktasın ama geleceğim yanına, sen gelemedin ben geleceğim sana.
Ya allah aşkına şu okulu bitirmem için bir sebep verebilir misin bana?
ben inadına söylemedim. inadına, sen anla diye.
gelmişssin 23 yaşına halen içindeki ergenle yaşıyorsun. sanki dünya senin ettafında dönüyor, herkes senin peşinde deli divane oluyormuş gibi davranmayı bir bıraksaydın belki seni adam yerine koyacak birini bulurdun. özgüvenin olması farklı bir şey gerizekalı olmak çok farklı keşke bu ikisini ayırabilsen.
rüyalarıma aşık oldum gücünden ötürü sana ağlamak zevk-ü sefa gülersem ölürüm.
sende kendine göre haklısın tabi. sonuçta eğlenmeye geldiğin bir ortamda başkasının dertlerini niye çekesin ki.
Unutmak için herşeyi yaptım. Başka kadınla birlikte olmak dışında herşeyi yaptım. Unutamadım seni.
sen benim gördüğüm en güzel kadınsın. Kendine iyi bak kadın. ve sakın dinime kızma, bana kızma, anneme kızma olurmu? Ben seni hala seviyorum bak.
rüyalarıma girmeyi bırakmazsan oralara kadar gelip senin o bana yer olmayan kalbini yerinde sökebilirim.
sözüm sana sebahattin hoca. altı üstü götü boklu seçmeli için final sınavında, verdiğin ödevi kimsenin yapmadığını bilip sınav kağıdı bile hazırlamaktan uzak bir şekilde sınıfa gelip soruları bile bize yazdırıp ters köşe yapmak ne yavşakça. proje için yanına geldiğimde hocam enerji yönetimi sınavını nasıl yapacaksınız dediğimde'' bende bilmiyorum bakarız çok önemli değil dert etmeyin'' deyip final sınavında ağzımıza sıçmak insanlığa sığmaz. allah belanı versin!! bu dersi alan her öğrenci senin için aynı şeyi düşünüyor merak etme.
umarım en kısa zamanda sakinleşirim hoca. yoksa bitirme durumunda olan bana bu yaptığın şeyin cezasını çekersin.
*
bu arada ödevin ne olduğunu da söyleyim arkadaşlar. gelecek sene vereceği bu dersin kitabını türkçeye çevirmek.
üzüldüğüm zaman,
üzüldüğüm hüzünden başka anahtar açmıyor mutluluğumun kapısını
yine mi sonbahar?
yine mi sana üzülücem?
yine mi ben ıslak loş sokaklarda yürüken
başımdan aşağı sarı sarı yapraklar, hüzün mü yağacak?
kaç sabahdır geceye uyanıyorum
ne oldu güneşe, aynalarda yokum
dumanı tüten çay bardaklarına dokunuyorum
elimi ısıtmıyor.
ağlayınca farkettim
artık yanaklarım gözyaşlarıma da değmiyor
bu sabah uyandım
bütün ağrılarım dindi birden
eskisi gibi ters bakmıyor gözlerim
burada herkes mutlu
yalnız tanımıyor hiçkimse seni
en yakın deniz kenarına atıyorum kendimi
her dalga halime üzgün
her dudakta bana tebessüm
ne vardı diyorum ah ne vardı
şu kaldırımda resmin olsaydı
eğilip öperken ben görenler
varsın dileniyorum sansaydı

alıntı.
şimdiden senden özür diliyorum çalışma arkadaşım x. Konuşmaya çalışmak varken ben hâlâ nette amaçsız bir şekilde dolanıyorum ama daha finale var hallederim kaygılanma sen.
sana düzenli olarak parmak atasım geliyor
adsız bir cengaver olarak yağlıyorum parmaklarımı.
hakiki fordçuluklar yapılıyor görüyorum.
isa görüyor, şeyhim görüyor, ben görüyorum şöfer görüyor.
sana düzenli olarak oral yapasım geliyor.


yüzyılın en sağlam kaşarısın at gibi kişniyorsun altımda.
hiç durmadan gidip gelen yumurta katarı gibi kalçaların var
bir çocuğum şimdi pişman olmak için
senidüşünerekotuzbirçekmekiçinonlarcanedenim var.

senin kaşar olman
bu sikişi
kesintiye uğratmaz
ama ordan tutma!
bu, şahin k'nın
okşanını
gül kılar.

yiğişmemiz radikal olacak ben ağzına vereceğim
dildolar olacak, jartiyerler, tüylü kelepçeler.
saçlarım uzun olacak, bıyıklar, gözlükler, gidip geleceğim
çığlıklarla düzeceğim seni, hiç affetmeden.

gideceğim en kuytu eczaneye
gecenin bir vakti nibetçi bir mature,
ve bir kılıcı bile gibi dimdik her yerim
bu saatte viagra arayacağım.

bana bir kere ver yoksa abaza öleceğim
ufka bir bak namuslu günlerin geçiyor uygun adım
elimde çözülecek sütyen ve ceket ve yelek
underwah deyip sevişeceğiz süreyya!

ben sana düzenli olarak attırmak istiyorum
adlı bir fuck buddyin olmaya aday gibiyim.
çok deli fanteziler dönüyor görüyorum
isa görüyor şeyhim görüyor ben görüyorum
düzenli olarak eline vermek istiyorum
mıknatıssız bir pusula olarak...

ah yoldas komiser ünsüz.
aylar oldu yüzünü görmeyeli, sesini falan da unuttum. hani arada twitter'da falan görmesem fotoğrafını, yüzünü bile unutacağım o derece. dün kuzeninle oturduk, senden bahsetti biraz, sormadım bile nasıl diye, üstünden onca iz geçen lekeli bir aşktı nasıl olsa mazide kalan koca bir beş sene. evleniyormuşsun, filmlerde olur zannederdim böyle acıklı sahneler, biraz buruk, biraz heyecanlı, biraz şaşkın sordum kimmiş diye. 40 küsur yaşındaymış adam. çalıştığın bankadan da istifa etmişsin. ananın kaderi kızına derler, o misal sanırım. bütün bunların suçlusu olduğumu iddia eden bir kuzen vardı karşımda, yaklaşık yarım saat konuştu, konuştuklarını dinlemedim, ilk defa bu kadar uzun seni düşündüm, onca zaman sonra. seni arayıp 'yapma' gönlüne, yaşına, fikrine uyacak biriyle birlikte ol demek geldi içimden ama vazgeçtim. umarım bu sefer ıskalamazsın, unutma koca gözlü güzel kız 'kralı vuracaksan, ıskalamayacaksın.'
sonra hep geç kalırsın 8.15 vapurlarına.
hayvan gibi her şeye rağmen kilo aldın, bunu övdün, sağlıksız olmanı övüyorsun, herkesin sana saygı duymasını isterken 28 hukukve siyasal final sınavım olduğunu bilerek, koridorda bir tır edasıyla koşuyor, koşarken de çok garip tiz bir sesle bağırıyorsun. sinirlenmek adına bağırış değil bu, sadece bağırıyorsun veya çığlık atıyorsun. sebebi sorulduğunda ise mutlu oldum bi an diyorsun, sana ne diyorsun. tuvaletin sifonunu çekmiyorsun ya... işte en acısı bu... tuvaletin sifonunu çekmiyorsun... giysilerimi artık çalamıyorsun çünkü sana olmuyor ama diğer eşyalarımı izinsiz ve bildirmeden alıyorsun ve ben acil bir yere giderken bulamıyorum. sonra da aramıyorum... insanları benim hakkımda kışkırtıyorsun. bilerek, hakkımda yalanlar söylüyorsun ve bunu onlar beni sevip sen ilgi çekemezsin diye yapıyorsun. gözlerinden anlıyorum. bilirkişilere soruyorum sebebini, psikiyatrik durumlarına bağlıyorlar, fakat onlar da biz yanyana geldiğimizde, beni yerin dibine sokuyorlar ve bunu sırf sen üzülme diye yapıyorlar. benim arkadaşlarım senden nefret ediyor ama seninkiler beni, seni unutacak kadar seviyorlar. bundan korktuğunu söylerken sen, duydum... benimle bütün ortak arkadaşlarımızla konuşurken, dalga geçiyorsun. yine kendini üstün göstererek sadece iyi hissetmek için. suratıma söylenebilecek bütün kötü şeyleri söylüyor, bunu beni hırslandırmak için yaptığını bilirkişiye belirtiyorsun. ve tabi ki her zamanki gibi o da sana inanıyor. ama tek yaptığın kalıcı hasarlar bırakmak, sen de biliyorsun.{{[new]}}{{[new]}}eve tanımadığım veya tanıdığım arkadaşların geldiğinde, seni bildirerek kullandığım eşyan hakkında, durup dururken ve bastırarak; avil versene onu sen bakiiym hahaha diyorsun. yine anlıyorum... bilirkişiye soruyorum, o da geçmişte benim daha çok sevilmemin sende yarattığı psikolojik duruma bağlıyor. sabırlı olmamı söylüyor. {{[new]}}{{[new]}}bazen de eve hiç tanımadığım bir arkadaşın geliyor. bu histerik davranışlarda bulunacağını bildiğimden dolayı, hiç merhabalaşmadan odamın kapısını kilitliyorum. yarım saat sonra o iğrenç tiz sesinle bağırıyorsun; avil al şuoo köpeğiee arkadaşım korkuyor gerizekalı mısın ... anlamıyorum bu sefer, hiçbir şekilde neden hiç bilmediğim ve beni alakadar etmeyen bir konuya müdahil olmadığım halde böyle davranış sergilediğini.. genel psikolojiyi açıyorum, hay allah orda da yok. duymamazlıktan geliyorum. {{[new]}}{{[new]}}eski sevgilimin kesikleri için gittiğim psikiyatriste soruyorum, neden böyle davranıyorlar? veya bazen de ne ilaç kullanmalıyım duymamak için? {{[new]}}{{[new]}}o ise, tıpkı diğerleri gibi, keşke yardım edebilseydim ama başkalarının psikiyatrik sorunu için sana ilaç veremem lütfen sabırlı ol veya ikna et, bana/herhangi bir psikiyatriste gitsinler. diyor. {{[new]}}{{[new]}}düşüncelerimin en sonunda ben ise yine aynı yere geliyorum. üzülüyorum. en sonunda kendimi çok üzülmüş buluyorum. oturduğum koltuk benden üzgün... keşke iyileşebilseydiniz diyorum içimden ve hiç hasta olmamış hallerinizi hatırlıyorum... özlüyorum sizi çok aslen. sonra yine aklıma geliyor... böcek diye beni küçükken korkuttuğun zeytini 17 yıldır yiyemediğim... hala gece lambası kullanmamın sebebinin yatağımın altında bekleyip beni korkutmadan olduğunu. toprağı kazıp solucan yakaladığım yazdan kalma günlerin birinde üzerime attığın örümceği.. duş alırken hala hatırlıyorum duştayken elektrik çarpmış gibi yaptığını. tekrar o ürperti geliyor ve zil çalıyor...{{[new]}}{{[new]}}eve geliyorsunuz, sirk tekrar başlıyor ve ben, senden nefret ediyorum...

edit: lütfen artık benim okuduğum üniversite bölümünü okumak istemekten vazgeç ve öğretmen olarak kal.
şehriye, benimle bu şarkıda dans eder misin?

http://www.youtube.com/watch?v=A3BLuMQWOj8

bir de hep aklıma geliyorsun, halen daha kağıt havlu ile tuvalet kağıdını ayırt edemeyecek kadar mal mısın merak ediyorum , çok özledim seni.
kalbim sen desede kendime yediremiyorum seni sevmeyi kendime neden en mutlu anımda yanımda seni istiyorum halı sahadan çıkınca maçı sana anlatmak istiyorum sonra duştan çıkıp dizine yatmak .basit şeylerde seni yanımda istiyorum biriyle kavga edince gözüm sis sen ol yanımda kız bana başlıyayım sana bağırmaya aslında neyi kaldıramıyorum biliyormusun senden başkasının beni sahiplenmesini iste en çok o koyuyo bana bakamıyorum sana baktığım gibi.
insanları nasıl sevebilirim diye sorduğumda neden sustuğunu şimdi anlıyorum. ilkokul öğretmeni gibi resmen şekil a'da gösterdin. O kadar duygusallık yükledin ki bana ambulans sesi duyduğumda sesine neşelenen ben gittim, açıp dua okuyorum şimdi. Bana şefkati, iyiliği, ruhun kalple alakalı olduğunu öğrettin. Ve gitmedin. Hep okur, dinler, duyarız ya. iyi olan kötü olanı iyi yapınca gider diye. Sen kaldın ve bana kusursuzluğu yaşatıyorsun. Teşekkürler sevgilim, iyiki hep olacaksın yanıbaşımda.
Hiç kimse vazgeçilmez değilmiş seni düşünürken gülümsediğimde anladım.
her gece başımı yastığa koyduğumda gözüme inen perde gibi sülietin gelir gözümün önüne. yeter artık ben kendimden bıktım usandım ama seni hala unutamadım. üstad'ın dediği gibi ;

daha kaç vücut gerek bana benim seni unutmama.
hoca ipne misin gavat mısın ya her şeyi geçtim adam mısın sen bir de salak salak laf yapıyon ağzını siktiğim olayın notunda değilim hak yiyorsun kağıdı okumamışsın üstünde bir çizik bile yok 3 hafta sonra nerden hatırlıyon puanı daha adımı bile bilmiyorsun kağıdın önüne arkasına bakıp puan verdin resmen birde itiraz edince suçlu olduğun belli ya nasıl atara geliyrosun yok şu kadar yıllık hocayım bana mı öğretiyon okumayı fln lan dalyarak adam gibi okusaydında öğretmeseydik keyfine göre kafadan puan veriyon sizin gibi hocaların ben taaaa saygımızdan bir şey demedikçe orda iyice laf yapıyorsun aha burdan böyle söverim bende oh rahatladım.
kalbi kırmadan önce düşün. Kırıldıktan sonra ettiğin on bin milyon iltifat veya özür hiç kar etmiyor.
ruhunu yüzüne vuracak kadar cesur musun ?
seninle içilen şarap helaldir sensiz içilen su bile haram.
kime yazdığım hiç önemli değil, şurda karşımda oturan bi insan olsa hiç fena olmaz dı belki konuşurdu da.
Mutlu son şansımız olmadı seninle. Ya da kaybetme korkularımız Çünkü bizim hikayemiz de bir tane kaybeden ardı ve bir tane yitip giden. Onca sene sonra hala ismini anarken acıyorsa sol yanım ve onca sene sonra hala tüm özel günler senin iÇinse bana vazgeÇ demenin anlamsızlığını bilmeliler. Hayat sana baba olma şansı vermedi bana ise gelin olup evimizi kurma şansı. Sevmem ben bebekleri , düğünleri ve sevgilileri. Sevemem her seferinde farklı bir maske takıp iğrenir gibi bakarım . Sahip olamayacağımı hiÇ yaşayamayacağımı bildiğim iÇindir belki de . Biliyormusun denedim. Senden sonra sevmeyi , güvenmeyi birine ait olmayı denedim. Kendi kendime üstelik kimsenin haberi olmadan. Yapamadım her seferinde yağmurlar yağdı şehirime ve her toprak kokusu seni doldurdu bedenime . Şimdi geÇmişe dönmek imkansız . Şimdi o günleri yaşamak imkansiz. Sadece büyük bir ütopya da birlikteyim seninle. Artık rüyalarıma gelmeme sebebin de bu. Ben Çok değiştim , şimdi görsen sen bile tanımazsın beni . Gittiğin gece hani buz gibi bedenini bırakmıştın sabaha kadar baykuş ötmüştü tepemde şimdi o baykuşla bile dostum ben. Derin acılarım oluyor o nedenle uyuşmaya olan ihtiyacım. Kızgınsın bana en az benim kadar bu yüzdendir rüyalarım da bile yalnız bırakman . SuÇlu değilim sadece iradesizim sana ve diğerlerine karşı. SuÇlu değilim sevgilim sadece hayalsizim, umutsuzum kararsızım. Birdaha ömrümün sonuna kadar yolunu bekleyemeyecek olmamdan umutsuzum anne olamayacağımdan , düğün davetiyelerim de olmayacak ve kimse yüksek yüksek tepelere demiyecek benim iÇin. Umutsuzum sebebi yalnızlık değil sebebi sensizlik. Yaşlanıyorum sevgilim doğum günüm Çocuklugumda ki gibi hala sene de bir gün ama ben yaşlanıyorum. Ve sen hep ayni yerdesin hep ayni şehirde hep aynı toprağın altın da . Yalnızlık değil beni bu hale sokan sensizlik sevgilim .