bugün

Bak arkadaşım hani bazen diyorsun ya ben de ne var söylesene, neyi yanlış yapıyorum?

Sendeki ilk sorun bunları duymaya hazır olamaman.
Ben de beni seviyorum.
Hayat kısa ve Öküz başlı antiloplar göç ediyor ...
Ne olurdu saçma sapan davranmasan.insanız hata yaparız ama bunu alışkanlık haline getirmek bilemeyeceğim.
Ya güzelim bi gün mesaj atmadım diye, yapma bana böyle yahu. Seninle 18 saat boyunca mesajlaşan adam, sana durup dururken neden ilgisizlik yapsın. Kaldı ki bugün bi kaç tane mesaj attim durumu izah ettim.
kendini biliyor musun?
anne...

artık yoksun olmayacaksın artık. düştüğümde elimden tutan tek insan, tek varlığım, canım, toprağına kurban olduğum. bak yıllardır kardeşine gideceğin günü bekliyordun. biliyorum çok bahtiyarsın ama ya geride kalan oğlun. o çok perişan be anne. kesildi nefesi. artık tam anlamıyla kimsesiz.

allahım isyan etmeyeceğim ama her gece önce benim canımı al diye yalvarmıştım sana. neden beni annemle sınadın ha neden?
Neden?

Neden rüyalarıma girmeye başladın?

Ben rüya gören bir adam değilim bilirsin. Ama günlerdir rüya görüyorum. Öyle belirli bir rüya değil. Ama her biri En kötü kabuslardan daha kötü.

Sen varsın içinde. Benim mutlu olmam gerekiyor. Seninle iletişim kurduğum tek yer. Ama rüya olduğunu farkettiğim an acı içinde uyanıyorum.
Alışmışım altı yıldır hep yanında olmana arıyorum ellerini. Sırf doğum günüm diye okul açılmadan bir hafta önce gelmelerini, aştiden beni göndermeden gitmeyişini, taşıdığın çantalarımı, bazen çantalar yetmeyip beni de taşıdığını, adım atamadığım zamanlarda düşmeden tutmalarını, Hadi şehir dışına gezmeye gidelim demelerini, bileti alıp hadi şuraya gidiyoruz demelerini, arayıp kapıyı açsana demelerini, hastalandığım zaman kendime dikkat etmiyorum diye kızmalarını, açılan ayakkabı bağcıklarımı bağlamanı, kabanımın fermuarını kapatmanı (bunu bende yapabilirdim ama sen yanımdayken senin yapman hoşuma gidiyordu), ansızın gelen çikolataları, şaka için burnuma vurmalarını, gözümün önüne düşen bir tutam saçı kulağımın arkasına atmanı, sıkıldığımız zaman parklarda yaptığımız koşu yarışlarını, kurtuluş parkındaki çekirdek mısır fasıllarını, sabah yedi de kapıma bıraktığın balıkları, ellerinde çiçeklerle arkadaşlarına yakalandığını-bu başlarda seni utandırıyordu biliyorum-, acile gittiğim her defada apar topar gelmeni, sırt sırta verip dertleşmeyi, ağlıyordum ben, sen şurda dur ben büfeden selpak alıp geleyim dediğin günü, omuzunda ağlamama izin verdiğin zamanları, kızsan bile 15 dk sonra gelip sarılmanı özledim. Seni çok özledim. iyiki benimsin iyiki hayatımdasın iyiki hayatımsın. Sen olmazsan hayatımda kendimi çabuk yaşlanacakmış gibi hissediyorum. Hemen kırışıklarım çıkacak gibi. Gülme sebebimsin sen benim. Ben gargamel sen çirkin ördek yavrusu. Öptüm güzel gönlünden.
Yine bir otobüs yolculuğu.
Yine sen..

ne zaman tartışsak, ne zaman kavga etsek gecenin bilinmeyen bir saatine kadar uyuyamazdım. sonra ne ara uyuduğumu kestiremeden uykuya dalardım. rüyamda seni görürdüm hep. istisnası yoktu bunun.
rüyamda bir şekilde barışmış olurduk. gülümserdin, dayanamazdim, öperdim koklardim seni. sarılırdık.
sabah da suya anlatırdım rüyamı. Annem öyle demişti ben küçükken.. iyi de olsa kötü de olsa rüyanı ilk suya anlat diye.

oysa şimdilerde anlıyorum..
Senin tüm görüntülerin tüm yansımaların o sulara karışıp gitmis benden.

önce sen terk ettin beni. Sonra rüyalarımdaki sen. ve sen gittiğinden beri rüyalarımda bile göremedim seni..

Yine bir otobüs yolculuğu..
Senden son kez gidiyorum.
Canım bende değil.
Kalbim bende değil.
Aklım bende değil.
Nereye gittigimden habersizim.
Yine bir otobüs yolcuğunda.
Usul usul ölüyorum.
Seni çok özledim ama bu senin umurunda bile değil nasıl bu kadar kalpsiz olabiliyorsun aklım almıyor.
Al Beni Koynuna Yarim
Sar Bedenin Ben Olayım
Kurban Et Yoluna Yarim
Sana Kurban Ben Olayım
Sana Ölen Ben Olayım

Yurduna Bahar Olayım Evine Güneş
Yarana Merhem Olayım Gönlüne Bir Eş
Yurduna Bahar Olayım Evine Güneş
Yarana Merhem Olayım Gönlüne Bir

Al Beni Koynuna Yarim
Sar Bedenin Ben Olayım
Kurban Et Yoluna Yarim
Sana Kurban Ben Olayım
Sana Ölen Ben Olayım

Sensin Yüreğimde Sızım, Sen Alın Yazım
Sevdiceğim, Gül Çiçeğim, Tek Sırdaşım
Sensin Yüreğimde Sızım, Sen Alın Yazım
sana birşey diyeceğim ve durum biraz acil.

allahın varsa bulursun beni.
maupassant ın bir hikayesi var sevdi sevildi öldü diye . biliyor musun?


sana sürpriz yapmak için gelmiştim. il dışında olduğumu sanıyordun ve aniden karşında beni görünce mutlu olacağını düşünüp mutlu olmuştum . hala ilk günkü heyecan. belki de hepsinin sebebiydi sana aşık olmak sana heyecan duymak. ama yaşarken öyle güzeldi ki. tahmin edemezdim. dolmuştan indim hızlı adımlarla sizin evin önüne geldim. telefonu çıkardım cebimden. "kahvem" yazıyordu aradım. güzel sesini duydum.. pencereye çık dedim. sesinin güzel olduğunu söyledim. gulumsedigi duydum hissettim.. pencereye çıktın tamam geliyorum dedin telefonda...

heyecanla bekliyordum seni. biraz geciktin ki hep bekletirsin. oysa seni beklemek bile güzeldi sen bilmezdin bunu.

biraz sonra seni gördüm apartman kapısının önünde. yanıma geldin. evinin önü laf olmasın diye sarilmadik diye düşündüm.. nasılsın dedin. sana geldim iyiyim dedim. Hollywood kafe vardı oraya gidelim dedim. geç oldu o kadar uzaklaşmayalım. parkta otururuz hem çok durmayacağız zaten, dedin. senin yanında yürürken bile ben öyle mutluydum ki.. çektiğim onca acının bir anlamı kalmıyordu, çektirdiğin acıların..

hiç olmadığın kadar hızlı yürüyordun. ben zaten hızlı yürürdüm. hiçbir şey söylemeden parka kadar geldik. boş bir çardak bulup oturduk. karşı karşıya..

olup bitenden haberi olmayan bir insanin durumu nasıl da acınasıdır. o haldeymişim şimdi anlıyorum bunu. olup bitenden habersiz il dışında geçirdiğim 2 günden bahsediyordum. sen nefes nefese kalmıştın. yorulmuştun hızlı yürümekten. göğüs kafesin inip inip kalkıyordu..

birden ben sustum. sen dedin ki "söylediklerim hoşuna gitmeyecek."
aklımda yoktu dediğim gibi. olan bitenden habersizdim..

bana karşı duygularının kalmadığını söyledin. beni sevmediğini söyledin. şimdi düşünüyorum da ne kadar kolaydı bunları söylemek senin için.. bunları söylemek için 4 yıl mi bekledin diyebildim. idam mangasinin karşısına çıkarılmış suçsuz bir hükümlü gibi sesim titriyordu..

"her defasında seveceğimi sandım" dedin. "çünkü çok iyi birisin."

bana bunu söyleme dedim içimden. beni burada öldür ama bana bunu söyleme..

ayrılalım dedin.

hayatımı seninle anlamlandirdigimi sanıyordum geçen 4 senede. o anlam birden bir bosluga dönüştü.. kederin olduğu her yerde bir boşluk vardi.

itiraz edemedim bu sözlerine. gözlerim dolmuştu. karanlıkta fark etmemişsindir diye dusunuyorum .. 4 senedir beni sevdiğini söyleyip bir anda sevmediğini soylemendi beni yıkan.

henüz şehirden ayrılmadan 2 gün önce yüzük almıştım ona. isimleri yazdırmaya gelmiştim oysa. ellerindeki yüzüğü bıraktı ellerime.. "ciddiye binmeden bitsin" dedi.
4 sene sonra bana bunu söyledi..

yavaşça kalktık. "sarılalım mı"dedi. hayır dedim. ters yöne doğru yürürken gözlerimden yaşların süzülmesine engel olamadim. 10 metre kadar ileride oturdum kaldırıma..

16 ağustos aksamıydı ve ellerimde yüzükler vardı...
evet desen nolurdu sanki zalimin kızı.
bana dengesiz davranıyorsun, ayıp ediyorsun.
Uyurken bari aklımda yoktun şimdi nefes nefese uyanıyorum. Rüyamda sana hiç gelmeyeceğim dedin. Bilinen bi gerçek yüzüne vurulunca afallarsın ya aynen öyle oldum.
Sen iyileştiğinde senin için yazdığım herşeyi sana okutacağım.
Canım kardeşim bitecek bu günler.
Elini tuttum bırakmam.
Ablalar kardeşleri için yaşar.
Hergün nefes alıyor musun diye kontrol ediyorum.
Hissettiğin için bizi Allah im seni bize bağışladı.
Seni çok seviyorum.
Dusundugum gibi biri değilim. Anlattığım herşey içimde kalacak merak etme.
--spoiler--
kurt ile ayı

Kurt kocaldı, köt(ü)rüm oldu.

Bunu sezen genç Ayı

Yakaladı, Kurd’u, yoldu,

Dedi: “Haydi tüysüz dayı!”

Yürü, yine yiğitlik sat;

Dar et bize yeşil yurdu!

Piçlerine dedi: “Fırsat!”

Kaçırmayın boğun Kurd’u!

Zavallı Kurt öldü inde

Beş yavrusu kaldı öksüz

Fakat birkaç yıl içinde

Bunlar birer yiğit, gürbüz.

Kurt olarak saldırdılar,

Yeşil Yurt’tan Ayılar’ın

Vücudunu kaldırdılar.

Çocuklarım ibret alın:

Her bugüne var bir yarın!


Ziya Gökalp
--spoiler--
kötü kalpli, gözü dışarda bir yavşak olduğuna inanmak başkasına aşık olduğunu kabullenmekten daha kolay geliyor.
Valla saol kardeşim kimse bana yazı falan yazmiyordu eyvallah der çıkarım.
uzuun zaman oldu ve sana dinletmek istedigim o kadar cok şarkı,okumak istedigim o kadar cok şiir birikti ki.kenarda duruyorlarken simdilerde birlesip beni ezip geciyorlar. yolculuklari sana dogru al gardını ki degmesinler sana. hatirlarsin bir sarkiyla dogup bir siirle son bulmuştuk biz..
Sen kocamaan göbeğine tipine bakmadan beni sevmedin mi adam,nasıl sevmedin adam,niye sevmedin adam.

Seni hem boğmak istiyorum hem sarılıp kalbime sokmak.

Bir insan bir insanı nekadar sevmezse okadar sevmedin ya sen beni.

Yanında uyuttun,sarıldın,öptün ama sevmedin.

En kötüsüde ''ben sana o gözle bakmadım ki hödöhödöhödö...'' demen yok mu.

Öldürüyorsun beni adam sen...
Yanyanayken mükemmel anlaştığımız uzaklaştıkça birbirimizi yediğimiz gerçeği... Hoş neden böyle yapıyoruz bilmiyorum,sevgili bile değiliz oğlum biz. Neden yıl dönümünü unutmuş sevgili tribi yapıyoruz birbirimize? Azıcık salak mıyız acaba yoksa biz geçinemiyoruz be valla bak aramayalım birbirimizi. Ben bıraktım gittim yorgunum ama sen hala olmadık zamanlarda neden arıyorsun tekrar tekrar? Nasıl amaçsız bir ilişkimiz var lan bizim ne olduğu belirsiz stres kaynağı resmen.