bugün

-ben bu yazıyı salça ya yazdım.
-keşke gerçekten oraya yazsaydın, ya da mesaj falan atsaydın.
-ya ben seviyorum ama onu ya, salçacığım o benim
-tat domates iyidir, ona yaz bi daha, sonra parmağını yalarsın.
"ata'sı domates olan birinden çok fazla şey beklemememiz gerektiği konusunda haklısın"
"sana vermek istiyorum salçacığım, çilekli turta sür bedenime"
-seni pırasa yemeğine katıp murdar etmek istiyorum.
(bkz: aferin çok iyi düşünmüşsün)
Eskiden daha samimiydin. Sokaktan gelince ekmeğe sürer, yine kaçardık sokağa. Şimdi ne oldu böyle cam şişeler, domates püresi gibi havalı isimler.
Yakışmadı sana.
(bkz: seni bulacam oğlum)*
buradan kapağı açık kaldığı için küflenen ve napçağımı şaşırtan dolaptaki salçaya seslenmek istiyorum..
aramıza geri dön!..