bugün

kendine gel artık toparlan. yapabilirsin, bu illetten de kurtarabilirsin. güveniyorum sana.
toparlanamadım birtürlü farkındayım...
aslında şükreden bir insansın ama ne oldu sana bilmiyorum. garipsin; sanki inancını yitirmiş gibi, hep korktuğumuzda bu değilmiydi zaten.
yalancı gülücükler saçıyorsun etrafına. sorsan, seni mutlu bilirler. ama mutlumusun gerçekten?
babaannenin pencereye dizdiği menekşeler var ya; hani akşam olunca güneş gelmesin diye eski gazete kağıtlarını menekşelere perde olacak şekilde sıralar cama, işte aynı o menekşeler gibisin. yüzünü güneşe çeviriyorsun ama hep bir engel önünde, o engelleri yık biranönce önünden yoksa aynı o menekşeler gibi solup gideceksin sende.
korkuyorum korkmaktan ; sakın korkma korkmaktan. çünkü ben yani kendim yanındayım senin yani kendimin. *
"otur ders çalış, kpss de sözlük sormayacaklar sana"

budur işte, bu cümleden sonra anladım benden anne olur.
merhaba adamım. bu gece aracımızla bariyerleri yıkıyoruz.
yaptığın hiç birşey için pişman değilsin ya herşeye yetiyor, doğru dedikten sonra uğruna sonuna kadar gidiyorsun ya,
yakışıyor sana...
hayatımda gördüğüm en mal insansın. kendini bile tanımıyosun. dışarıda başkasının gözüyle bir bak kendine...
Aklım parça parça, bölünmüş dağılmış, toplayabilene aşkolsun
gün geliyor kabuğumdan çıkamaz halde içimde dolanıp duruyorum
gün geliyor kendimi etrafa saçıp, kendimden kopup gidiyorum
ikisinde de mutlu olamıyorum, iyi hissetmiyorum
eğleniyorum, gülüyorum, geziyorum..
ama aklımın oyunlarından kurtulamıyorum.
kendimi tutuyorum, içimden gelen herşeyi yapmamak adına
hakim olmaya çalışıyorum
yoksa yanlış yerde, yanlış şeyler olacak..
korkuyorum..
kimi kendimi koparıp şimdiki zamandan
-di li geçmiş zamana dalıp, gezintilere çıkıyorum
kimi -ecek -acak larla gelecek zamanda hikayeler türetiyorum
farklı kişileri farklı hikayelere oturtuyorum
sonra hepsini elimin tersiyle dağıtıp yok ediyorum
seviyorum yalnızlığı ve yalnızlığın oyuncaklarını
onca kişi arasında bile başarabiliyorum yalnız kalmayı,
çok konuşuyorum,çok gülüyorum.
diğer yanımı sadece içime saklıyorum.
yine yoruluyorum, yine yoruluyorum
ve tekrar sıkılıyorum, yine başa sarıyorum
aynı çember içinde, farklı kişiler etrafımda
gidip gidip geliyorum işte
bir halletsem zamanla sorunumu,
o zaman kurtulacağım sanki bu döngüden
bir sabitleyebilsem geçmişimi, şimdimi ve geleceğimi
malsın sen. önde gideni hem de.
ve bir ezan süresince dinlendim.
yaktım sigaramı bu kez efkarlanmadan çektim içime.
herşeyi gördüm baktğım aprtman boşluğnda.
garip.
hersey okadarcık bir boşluğa nasıl sığmıştı?
ve bir ezan süresine.
onca sene dediğim zaman bu kadar kısamıydı?
yoksa özetmi geçiyo artık beynim?
acaba nereye kadar sürer bu tekrarlar fragman kıvamında?
sabır çekerek geçirdiğim anların bedeli bukadar kısa mıydı?
neyse ne.
geldi,geçti işte.
ozclk

(bkz: özet geç piç)
öyle olmaz işte. züe
yanlışlıktı! sadece yanlış cdyi takmıştım o kadar... o fotoğrafları aramıyordum ben! ya da lanet olsun evet biliyordum onların olduğunu adım gibi biliyordum işte. dayanamadım işte. görmek ve acımak! içim istedi. iliklerime kadar adrenalin doldu ve taştı. gözyaşlarım mı? akmadılar işte çünkü izin vermedim. ihanet fiili olmak zorunda değil ya ondan. ee ne oldu ihanet etmedim mi? ettim. çünkü istedim. baktım ve hissettim her birini teker teker. oradaydım işte elini tutuyordum, dudaklarında kayboluyordum ve nefesi hemen ensemdeydi. uyudum onun kollarında hemde sevdim bi kez daha ve sesinden şarkılar dinledim yine...
evet ben yine başladığım yerdeyim. hiç çıkamadım o sokaktan ve o kilit hiç dönmedi yuvasında, o umudumu perçinleyen ses yanılsamadan ibaretti. ben yine ben yine ben yine işte...
sana hayranim ve sadece seni sevdim ben su hayat yolunda.
kendini aldatan insan, başkalarına göstermekte zorlandığı merhametini ne de çabuk yakıştırıyormuş meğer en adi bahaneleriyle... kendi kendisine şeytan azapta gerek deyip sonraki kurmacasının piyonlarını hazır ediyormuş bir taraftan.
en iflah olmaz adam benmişim işte! en kendimi kandıran...en yalanlara kanmak isteyen benmişim...
sonra unutup kuş beynimle her şeyi, hiç olmamış gibi tekrar aynı kafese giren benmişim...
hiçbir zaman mutlu olamayacaksın sanırım sayın ekonomik keriz. bir de insanın canını yakacak kadar mantıklı ve gerçekci olması. allah'ım bu ne büyük bir ızdırap ne zorlu bir sınavmış. eğitiyorum kalbimi ve mantığımı. saçmasapan hayallerle avunmamak için törpülüyorum bütün hazlarımı. en son kaskatı bir insan olucam. yaşasın!
kendin yaz kendin oku.
Bu gün coğrafya öğretmenimiz Lose Yourself'ten alıntılar yaptı,u can do anything set in your mind to,man.. dedi.. This opportunity comes once In a life-time do not miss your chance to blow.. dedi.. geçen gün de öğretmenler odasında 8 mile daki battle'ların sözlerini ezberlerken yakaladım onu,saygı duydum. / Bu gün coğrafya öğretmenimiz yer şekillerinin insan sesinin eğitilmesi üzerindeki etkilerini bizimle paylaştı.. evet evet,aynen öyle oldu.. çok çabuk oldu pek bişi anlamadık biz de. / itiraf ediyorum,arkadaş listemde yaklaşık 15-20 tane orjinal apachi var.ve yine itiraf ediyorum ki esenyurtta bi sene (7. sınıfta) okudum.prison break tadında bi seneydi.. önermem. / bu gün kendime saygımı yitirdim birazcık.en değer verdğin şeylere en değer verdiğin kişi bişe diyince,ona bile kızamıyomuş insan bazen. / bu gün evde civciv beslemenin pek akıllıca olmadığnı öğrendim.. ayrıntılarına inmiycem olayın.. ama önermem. / bu gün hayal kurmamayı öğrendim.. eğer bi şey için gerçekten emek vermeye başlamışsan hayal olmaktan çıkmıştır o.. hedefindir.. ama eğer hayallerim var benim diyosan o hayalden bi sikim olmaz.. eğer hayaller sadece sana ait değilse fıssssssssss.. diye söndürürler adamı. / Facebook sayfamı blog olarak kullan(ma)mayı öğrendim.. bunu sadece ne halt yediğimi biliyorum yani o anlamda yazdım. / bu gün insan sınıra geldiğinde göz yaşı dökemezmiş bunu öğrendim.. sınırda yaşadığımı anlamama yardımcı oldu bu bilgi.. / bu akşam bunalıma girmeyi öğrendim geçeceğini bile bile.. bu gece onu yanımdaymış gibi hissetmeden uyumayı öğrendim.. acaba öğrendim mi?
titre ve kendine gel!
- senin a.ına koyim piç... salak herif.. git yat lan!

- iş bu entry yazarın kendi şahsına bestelenmiştir.
Salaksın işte. Ama onun da senden aşağı kalır yanı yok hani. Umursamamaya çalışırken geçen sürede, canın çok yanıyor biliyorum ama bu seni, kaya gibi sağlam hale getirecek. Tamam. daha birkaç gün olmasına rağmen alışmıştın ilgisine. Insan güzel şeylere çabuk alışıyor. Ama biteceğini bile bile ve kısmen mantıksız gelmesine rağmen sürdürdün bu güzel(!) oyunu. Neyse ki erkenden uyandın. Yoksa bku yediğinin resmiydi. Üzülüyorum sana aslında. Çünkü gerçekten yalnız biri olarak hayata gözlerini yumacaksın. Her gün masabaşı işine gitmek için sabahları ölümcül bir isteksizlikle uyanacaksın. Işini sevmeden geçirdiğin onca yıl sana parasal anlamda geri dönecek belki ama ömür denen o şey varya, gıdım gıdım ilerleyecek. milim milim bitecek ömrün. Amma da karamsarım be! ama mutlu olamayacağını öyle iyi biliyorsun ki sen de aslında. bazen kızıyorsun bana gerçekleri pat pat yüzüne vurduğum için. Özür dilerim seni kırmak değildi niyetim. Ama etrafına topladığın, hatta toplamak için çaba sarfettiğin bu insanlar varya, hepsi toptan şerefsiz. Farkına vardın. Hiçbiri istemiyor seni hayatında. Neden dahil olmaya çalışıyorsun ki onların o, pek de keyifli olmayan, yalan dolu hayatlarına? Malsın sanırım. biraz da bu yüzdendir bu nasihatlarım. Kendini harab etme be. Azcık mantıklı ol. Azcık kafanı dinle. Az nefes al lan! Sinirlendim bak ha! Neyse asma suratını, sevdiğimden diyorum. Ne yap biliyor musun? Bir kitap al oku. Her şey düzelir biraz işine verirsen kendini. Zaman harcadığında karşılığını alabileceğin tek şey meslegin. Bunu unutma.
sanırım senden bi bklar olucak. çok da umutsuz olma.
hayallerim vardı benim.
ne de güzellerdi. odtüye gelecektik, genetik okuyacaktık, sonra da dünyanın en tanınmış bilimadamlarından olup babamın hastalığına çare bulacaktık.
bazen geriye dönüp bakıyorum da çok küçük ayrıntılar nelere mal oluyor.
şu an bulunduğum durumda da ülkeme yararlı olabileceğimi düşündüğümden burdayım, burda olacağım.

insanın hayallerinin peşinden koşması kadar hoş bir şey yok. özgürlük hissi hiçbir şeye değişilmez, değişilmemelidir de.
bazen kendime çok kızıyorum. diyorum ki olm, sen ne mal bi adamsın. mal adamı da geçtim, çok fazla başkalarını düşünüyorsun, başkaları için üzllüyorsun.
kendi kendime konuşmalarım devam ediyor. düşünüyorum, hakikaten de şu an arkasından küfürler savurmam gereken eski sevgilinin ardından bir vicdan azabı duyuyorum ve üzlüyorum. o beni üzmedi mi? üzdü elbet. ben de onu üzdüm.

bundan üç ay önce tek bir gözyaşı için hayatımı vermeye çekinmeyeceğim insanı ben şu an kastederek, hem de gerçekten, üzüyorum, gözyaşlarına boğuyorum. onunla son konuştuğumda bana diyor ki, "kanser olacağım senin yüzünden. yüzümden düşen bin parça, sigaraya dahi başladım, ama sen yoksun."

sanki kalbim, söz konusu tekrar birlikte olma konusunda gelince taş kesiliyor, onu düşünemiyorum.
kendime kızıyorum.

ve evet, onun için hala üzülüyorum...
yatıp uyusan diyorum artık, yarın iş var.
böyle devam et tamam da nereye kadar devam edebileceksin acaba? duygularından bile emin değilken hem de... başka yapacak işin yok ama başka yapacak çok fazla iş bulabilirsin hayatı tek bir konuya endekslemekten vazgeçtin tamam bunu takdir ediyorum ancak daha fazla yol katetmen lazım.

beklenti içine girmekten vazgeçmeni kutluyorum, hiç bir şey beklemeyince kendi kendine istediklerin ayağına geliyor işte. ama ne olur daha fazla kapılmadan devam et yolunda. saçmalama lütfen...
git ders calis kizim.
dusunme milleti, ne elalemi ne kendi ailendekileri.
git kazan su sinavi.